Bölüm -17-

15.2K 427 11
                                    


Bu bölümü yazarken en çok dinlediğim şarkıydı.

Hep birlikte olmazlara yanalım bugün.

Boynumda hissettiğim nefesle tüylerim diken diken olmuştu.

Savaş'ın burada , tam dibimde ne işi vardı. Rahatsızca yerimden kıpırdandım. Hareket etmeyi başarıp arkamı döndüm. Savaş'ın bıçak kadar keskin bakışlarıyla karşı karşıyaydım. Nefes kesici kokusu , damatlığı , yeni traş olmuş yüzü. Gözlerinde ise kurnaz pırıltılar vardı.

"Öğrenemeyeceğimi mi sandın küçük kız? "

Neyden bahsediyordu bu böyle? Düşündüğüm şey olamazdı sanırım.

"Hangi konudan bahsettiğini anlayamadım ?"

Gözlerindeki kurnazlık doldun dudaklarınada bulaşmıştı.Elini açıp tam karnımın üstüne koydu.

"Bence sen gayet iyi biliyorsun."

Donup kalmıştım. Ne bir kelime edebildim ne de bir harekette bulunabildim. Kendimi savunamayacak kadar şaşkındım. "Hamile olduğunu söylediğin ilk an bile şüphelenmiştim. Sonra minik bir araştırmanın ardından anlamıştım her şeyi. Yedi ay önce tam burada tanışıp , güzel bir gece yaşamıştık ve sen ne Melih'i ne de beni tanımıyordun."

Kendimi toparlamam lazımdı. Kesinlikle kabul edemezdim bunları. Eğer kabul edersem hiç iyi şeyler olmayacaktı. "Sen kafayı falan mı yedin Savaş ? Ben seninle bir gece geçirdiğimi bile hatırlamıyorum. Çok sarhoştum kendimi bile tanıyamıyordum. Ayrıca harika senaryoymuş tebrikler."

Susup sadece gözlerime baktı , en derinlere.

"Sadece benim anlayamadığım olay , kardeşime benim bebeğimi nasıl kabul ettirdin?"

Söylediği kelimelerden sonra kan beynime sıçramıştı resmen. Gözlerim şok içinde açılmıştı.

"Sen benimle ve bebeğim hakkında tek kelime edemezsin tamam mı ? Ayrıca bu bebek benim ve Melih'in. Eğer ispat istiyorsan her detayını anlatabilirim."

O oyunu pis oynuyorsa ben de pis oynardım. Yalanlar içinde debeleniyor da olsam gerçeğin ortaya çıkmasına izin veremezdim. Ortada kurtlar varken kocamı yem gibi atamazdım önlerine. Savaş gözlerime buzulları andıran bakışlarını sabitledi. Ceketinin düğmesini çözdü.

"Bunu ispatlayana kadar asla inanmayacağım sana küçük. Ayrıca detay istiyorsan ben de sana en ince detayları anlatabilirim."

Son sözlerini de söyleyip hızla koridordan uzaklaştı. Olduğum yere yığılıp kalmıştım. Daha ne kadar berbat bir gün olabilirdi acaba. Gözlerim dolarken derin derin nefesler aldım. Karnıma saplanan ağrıyla nefesim boğazıma takılı kalmıştı. "Şimdi değil annecim , şimdi değil. Daha çok erken , lütfen beni bırakma." Ağrı hafifleyene kadar oturup bebeğimle konuşmuştum. Fazla stres altındaydım. Ayağa kalkıp belalı koridordan çıktım. Merdivenleri yavaş yavaş inmeye başladım. Aşağı inip , düğünün olduğu salona girdiğimde bir an önce bu akşamın bitmesini diledim. Sağ salim bitmeliydi bu gece.

"Hayatım nerdesin , merak ettim seni." Melih tam yanımda durduğunda , boynuna atlayıp göbeğimin izin verdiği kadarıyla sımsıkı sarılmıştım. "Burdayım sevgilim." Melih boynuna sardığım ellerimi , ellerinin arasına aldı. "Birileri beni mi özlemiş." Eşsiz gülüşlerinden birini sunarken bana , uzanıp dudağa minik bir buse kondurmuştum. "Çok özledik." Bana şaşkın ama şikayetci olmayan bakışlar atıyordu. Biz sarmaş dolaş birbirimizi severken Semra hanım yanımıza gelmişti. Uyarıcı bir şekilde boğazını temizledi. "Gelinle damat geliyor." Aman ne harika. Konfetileri nereye saklamıştım ya? Gözlerimi devirmemeye gayret edip Melih'in elini tuttum ve nikahın kıyılacağı kürsünün önüne dizildik.

Gelinle damat salonun girişinde belirdiğinde müzik çalmaya başlamıştı. Pelin kabarık ve parıl parıl bir gelinlik tercih etmişti. Savaş ise siyah takımıyla tamamlıyordu gelinini. Sahnenin ortasına gelip daslarına başlamışlardı. Herkes meraklı ve ilgili bakışlarla dans eden çifti izliyordu. On dakika önceki şeyleri yaşamasaydım belki ben de ilgiyle izleyebilirdim ama hayat işte.

Dans bitmiş , nikah kıyılmıştı. Beni en mutlu edecek an yaşanıyordu yani pasta kesiyorlardı. Bana isyan eden tuvalet ihtiyacıma daha fazla tahammül edemeyeceğimi anlayıp tuvalete gitmek için merdivenlere doğru yöneldim. Tuvalette herhangi bir kabine girdim. İşimi halledip tam kabinden çıkacakken biri telefonla konuşarak içeri girdi. Kabaran meram duygumu engelleyemeyip dinlemeye başladım.

"Resmen evlenmiş Burcu. Hatta karısı hamile bile. Bu adam bir yıl önce bana sırılsıklam aşıktı. Anlayamıyorum nasıl başkasıyla evlenir."

Livan'dı bu hatta sesi ağlamaklıydı. Kocama kafayı takmıştı manyak kadın. Bir süre karşı tarafı dinledi.

"Karısı güzel olabilir ama bu onun umrunda bile olmazdı. Acaba ne yalanlar söyledi , ne cilveler yaptı ki evlenmeden üç ay önce hamile kaldı ? Resmen adam kendisiyle evlensin diye mecbur bırakmış."

Kadına bak ya . Hakkımda atıp tutan kocama aşık bir manyak. Benim hakkımda insanlar ne kadar rahat konuşabiliyordu , ne kadar rahat eleştirebiliyorlardı.

"Dayanamıyorum Burcu. Birbirlerine öyle güzel bakıyorlar ki , içimden bir şeyler kopuyor. Kadına resmen melekmiş gibi davranıyor. Aşağılık kadın nasıl da kandırmış , kör etmiş gözünü Melih'in. Türkiye'ye dönmek kesinlikle bir hataymış."

Son cümleleri gerçekten canımı yakmıştı. Herkes mi beni böyle görüyordu. Melih'i evlenmeye mecbur bırakan bir aşağılık. Livan tuvaletten çıktıktan sonra ben de çıkmıştım. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Dizlerim titriyor karnım ağrıyordu. Yine de her şeye rağmen bu gece güzel bitmeliydi.

Asağı indiğimde herkes bıraktığım gibiydi. Hafif bir müzik çalıyor , garsonlar masa başında duran misafirlere ikramda bulunuyordu. Gülümsememi hiç bozmadan bir masanın başına geçtim ve etrafıma bakınmaya başladım. Livan'a bakışlarım takıldı. Az önce ağlayacakmış gibi konuşan kız şu an gayet mutluydu ve etrafındakilerle konuşuyordu.

İnsanlar ne kadar tuhaftı. Ağzından çıkan laf onun için hiç bir şey ifade etmezken birilerinin kalplerini yerinden oynatabiliyordu. Sonra o dediklerini hiç dememiş gibi davranıp hayatına devam ediyordu. Kırdığı kalpler ise toparlanamıyordu.

İnsan acımasızdı azizim.

Etrafı tarayan gözlerim kararmaya , yer ayağımın altından kaymaya başlamıştı. Dizlerim beni taşımayıp yere yığılmadan önce en son hissettiğim şey bacağımdan aşağı inen sıcak sıvıydı. Sonrası ise koca bir karanlık.





Taze bir bölüm daha bitmişken akıllar yine azıcık karışık.

Umarım beğenmiş ve seve seve okumuşsunuzdur bölümü.

İstek ve şikayetleriniz için ise profilime bekliyorum.

Bu arada kitap kapağında bana yardımcı olmak isteyen gönüllü arkadaşlarıma asla hayır demem. Kitapta sizin de bir tuzunuz olsun istiyorsanız tabi.🙈🐣

Çok öptüm yürek kuytularım. 💕🌺

Mucize Gibi Hatam {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin