Bölüm -23-

14.4K 456 33
                                    

Yeni bölüm geldiiiiii.

Bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Acılar kusmuş o şehirden dön. Bu nasıl sevda ?

Her şeye alışıyordu insanoğlu. Acıya , ölüme , sevince . Çok çabuk alışıyor ve unutuyorduk. Bu Tanrı'nın bize verdiği bir lütuf mu yoksa verdiği bir ceza mı bilinmez. Göz görmeyince , gönülde ummayı bırakıyormuş artık bunu çok iyi anladım.

Ben kim miyim ?

Bir ay önce sevdiği adam için kendini öldürmeye teşebbüs eden ve tam da o gün seviği adam tarafından terk edilen kişi. Bebeğiyle ortada kalan kişi. Hatası , sevgisine engel olan kişi.

Tam bir ay olmuştu Melih gideli. Bir ömür gibi geçer bir ay.

Aslında baya toparlanmıştım. Oğlum Kamer , adı gibi gecemi aydınlatan ayım olmuştu. Kapkaranlık dünyamı tüm parıltısıyla aydınlatmıştı.

Hastaneden çıktıktan sonra Melih'le yaşadığımız eve gidemedim. Kendimi ölüme terk ettiğim yere geri gidemezdim. Her odasında , her duvarında ayrı anımız vardı Melih'le. Görmek bile istemedim.

İki katlı minik , deniz gören bir yuvam vardı. Şehirden ve en önemlisi insanlarsan çok uzaktaydı. Her tarafımız yeşil ve mavinin sonsuzluğuyla sarılıydı. Yanımda sadece bana yardımcı olması için hizmetlim Kübra ve eşi Salih vardı.

Üç haftadırlı sadece dördümüz vardık bu yabancısı olduğumuz şehirde. Antalya'nın köylerinden birindeydik. Kimsenin bilmediği bir yerdi burası. Babam ve ablam ne kadar ısrar etsede kalamadı o bunaltıcı şehirde. İl?k gördüğüm an sahiplenmiştim burayı.

Son günlerde kendimi daha iyi , daha güçlü hissediyordum. Oğlum Kamer benim hayat enerjim olmuştu. Her gün onun nefes seslerini , kalp atışlarını dinleyip ne kadar şanslı olduğumu hatırlıyordum.

Melih gitmişti. Livan ile birlikte ülkeyi terk etmişlerdi. Hiç şaşırmamıştım.

Savaş ise çok ısrarcı davranmıştı bana. Bebeğimi sahiplenmeyi hatta onunla birlikte taşınmamı söylemişti. Fakat kimsenin düzenini bozmasını istemiyordum , aksine ben kendime yeni bir düzen kurmak istiyordum ve başarılı da olmuştum.

Günlerimiz huzurlu ve sakin geçiyordu genelde. Mini beyin uyanmasıyla başlayan gün bir yerlerde uyuyakalmakla sonlanıyordu. Keyifliydi her dakikam , geçmişi düşünmezsem eğer.

Hastaneden çıkacağım gün boşanmak için hazırlanan belgeleri de imzalayıp hazırlamıştım. Bekar bağımsız bir anneydim artık.

Savaş tek bir şartla beni takip etmiyeceğini söylemişti. O da her gün Kamer'le görüntülü konuşmaktı. Değişik bir şekilde çok ilgiliydi. Pelin ise bu ilgisini amcası olduğu için sanıyordu.

Kamer , yarınlara uyanma sebebim. Aynı babasına benziyordu. Gözlerini açtığı zaman pırıl pırıl parıldıyorlardı. Yavaşça büyüyordu ama büyüyordu.


Sabah yine Kamer'in mızıldanma sesleriyle uyandım. Saate baktığımda 05:31 'di. Daha bir saat önce karnını doyurmuştum ama bu kahvaltı saatiydi. Çok dakik bir beydi kendisi. Karnını doyurduktan sonra yatağına bırakıp ayağa kalktım. Uzun kalın perdeleri açınca içeriyi yeni doğan güneş aydınlattı. Hava mis gibiydi. Deniz sakin , gökyüzü bulutsuzdu. Dışarıyı biraz daha seyredip içeriye döndüm. Aynada kendime değen gözümle durup kaldım. Zayıflamış çökmüştüm. Sarı saçlarım cansız , göz altlarım mordu ama öncelere göre gözlerim umutla pırıldıyordu.

Düşmeyi bilen kalkmayı da bilirdi.

Kamer'e son kez bakınıp banyoya yöneldim. Hızlı ve serin bir duş çok iyi gelmiştim. En sevdiğim duş jeliyle yıkanmıştım. Çilek kokulu. Hala beni beş yaşında hissettiriyordu. Minik bir havluya sarılıp çıktım.

Saçlarımı kurutup iki tane örgü yapmıştım. Bugün güzel bir gündü hissediyordum. Ellerim uzun zamandır varlığını bile unuttuğum makyaj malzemelerine gitti. Bir eyeliner ve bir allık beni kendime getirmişti. Banyodan çıkıp dolabıma yöneldim.

Beyaz ketem bir tulum ve kot ceket tercih ettim. Ayağıma giydiğim hasır sandaletlet , hasır şapka ve çantayla harika olmuştum. Sıra gelmişti oğluşuma. Beyaz bir badi ve kot bir tulum giyinmişti.

"Çok yakışıklı oldun minik bebeğim."

İlk geldiğinde pijamalardan başka bir şey giyemeyen oğlum üç haftada yeni elbiselerine girebilmişti. Kocaman olmuştu benim gözümde ama hala el kadardı.

Oğlumla birlikte aşağı kahvaltı etmeye indiğimizde harika kokulu geliyordum. Emziren bir anne olduğum için Kübra beni çok şımartıyordu.

"Ellerine sağlık güzellik. Enfes kokuyor yine."

Utangaç bir şekilde gülümsedi. "Abartmayın Nazlı hanım , bir kaç bir şey hazırladım sadece."

Sofraya yerleşip karnımı doyurmaya başladım. Bugün sağlam yemeliyim çünkü akşama kadar gezmeyi planlıyordum. "Bugün dışarı çıkıcaz biz Kübra akşam yemeğini de dışarda yeriz." Gülümsemesini sundu. "Peki nasıl derseniz."

Oğlumu arabasına bindirip yola koyulmuştum. Tek tek her yeri gezip saçma alışverişler yapmak istiyordum. Seviyordum bu sokakları. Tek bir tanıdık bile yoktu. Hesap vereceğin ya da sana acıyan gözlerle bakacak hiç kimse.

"Nazlı ? "

İşte bunun olmaması gerekiyordu. Burası benim bölgemdi. Tanıdık bu ses olmamalıydı buralarda.

Ama bu ses.?







Bölüm nasıldıııı???

Bu arada bebeğin ismi en sevdiğim isimlerden .

Kamer yani Ay demek. Arapça bir isim.

Sondaki ses kime aitti acaba ?

Yazara bırakmak istediğiniz bir not var mı acaba ?

Mucize Gibi Hatam {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin