Bölüm -25-

14.7K 416 66
                                    

Çiçek soldu , vazonun bir önemi kalmadı.



Yeni güne gözlerimi aralarken uzun zamandır yaşamadığım bir duygu sarmalamıştı bedenimi. Yatakta gerinirken ışığı yanan telefonum ilgimi çekti. Yoksa o muydu ? Merakla tuş kilidini açtım.

Gürgür : 

Uyandın mı ? 

Kahvaltıya bekleniyorsunuz.

Lan öldün mü ?


Off Gürkan saol. Uyanan oğlumu kuvağıma alıp Gürkan'ı aramıştım. ''Ooo uyandınız mı hanımağa ?''  Ne manyak adamsın ya ? ''Daha yeni uyandım .'' Sesim çok kötüydü. ''Anlaşılıyor sesinden. Neyse hadi kalkın gelin , kahvaltıya menemen var.'' İşte bu teklife hayır demek aptallık olurdu. ''Çıktım yoldayım.'' Kahkaha sesi kulağımı acıttı.  '' Tamam bekliyorum.'' 


Üşengeç bir şekilde gerilerek ayaklandım. Oğlumu kucağıma alıp banyoya yöneldim. Güzel bir duşu haketmiştik. Köpüklü köpüklü bir banyo keyfinin ardından gardrobun önüne geçmiştim. Bugün süslenmek istiyordum biraz. Sanırım dün gecenin etkisinden kaynaklanıyordu. Beyaz üzererinde puantiye ve limon şekilleri olan elbisemi giyindim. Hasır sandelet , şapka ve çantayla bir bütün olmuştum. Oğluşuma beyaz bir gömlek ve kot pantalon giydirdim. Çok olgun bir bebekti Kamer. Bazen gözlerimin içine çok anlamlı bakıyordu , sanki yaşadığım her şeyi biliyor gibiydi. Gözleri tıpkı babası gibiydi. Çok geç kaldığımı fark ederek aceleyle aşağı indim. Arabanın anahtarını alıp çıktım. Arkadaki bebek koltuğuna koyduğum oğluşumun kafasına öpücük kondurup yerime geçtim. Radyoda çalan şarkının sesini biraz daha yükseltip yola çıktım. 



Mekanın önünde arabayı durdurdum. Bugün biraz kalabalık gibiydi. Oğlumu ve çantamı alıp mekanın merdivenlerine yöneldim. İçeri girdiğimde Gürkan'ın biriyle konuştuğunu gördüm. Benim geldiğimi fark ettiklerinde yüzlerini bana dönmüşlerdi ve ben uzun bir zaman sonra heyecanlanmıştım. Bu oydu. Yavuz Özoğuz. İhtişamlı gülüşüyle beni inceliyordu. Gözleri kucağımda , Kamer de takılı kaldı. Ahh unutmuştum bir oğlumun olduğunu söylemeyi.


''Nerede kaldın kuzucum merak ettim seni.'' Gürkan bakışmalarımızın arasına girmişti. ''Trafik işte ya.'' Geçiştirici bir cevap verip gülümsedim. Avuçlarım terlemişti . Bu da neydi şimdi ? 


''Merhaba'' demişti otoriter sesiyle. 


''Merhaba. Sizi burada görmeyi beklemiyordum. '' Tüm tatlılığımla konuşuyordum resmen.


''Dün Gürkan söylemişti mekanını. Ben de bir uğrayayım dedim.'' 


''Çok da iyi yaptın Yavuz'cum . Yoksa bu harika menemeni kaçıracaktın.'' 


Gürkan'ın konuşmasından sonra masaya geçmiştik. Hiç konuşmadan sadece birbirimize bakıyorduk. ''Kardeşin ne kadar tatlıymış. '' Kucağımdaki oğlumu gösterip konuşmuştu.  ''Kardeşim değil , oğlum. Kamer.'' Boğazım düğümlenmişti konuşurken.


''Evli olduğunu bilmiyordum.'' Sesindeki hayal kırıklığını çok net hissetmiştim. Başımı önüme eğdim. ''Evli değilim , yani boşandım.'' Gözlerinde bir parıltı görmüştüm. Sanki rahatlamıştı. ''Çok zor olmalıdır senin için.'' Dedi gözlerimin en içine bakarken. Çok erkeksi ve otoriter bir yapısı vardı. Sorumluluk sahibi biri olduğu belli oluyordu. Beyaz bir gömlek , laciver bacaklarını saran kumaş pantolun ve uçuk mavi bir çeket giyinmişti. Yapılı vücudu görmezden gelinecek gibi değildi. Ama mavi gözlerinde çok farklı bir efsun vardı. Bakışları sert ama bir okadar da ilgiliydi. 

Mucize Gibi Hatam {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin