Selamlarrr. Çok şaşırtıcı bir şekilde çok sık bölüm atmaya başladım.
Hatta ilk kitabım olan 'Geçmişteki Karanlık' ı biraz daha kaliteli bir senaryoyla tekrar yazmaya başladım.
Her şey benim için çok iyi gidiyor. Hikaye ve Mucize kategorilerinde 1 numarada kitap. Çok mutluyum ve bu mutluluk yeni bölümler yazmaya sevk ediyor beni.
Umarım siz de severek okuyorsunuzdur.
Son olarak da oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayınnn.
Neşene ilahlar gibi taptığım.
Yağan yağmuru , taze demlenmiş ıhlamurumla kutluyordum. Kış bahcesinin camına vuran karla larışık yağmur artık kışın tamamen gediğini belgeliyordu. İstanbul'dan döneli üç ay olmuştu ve gayet yolunda giden bir hayatım vardı. Okuldan nakilimi alıp buradan okumaya başlamıştım. Oğlum beş aylık olmuştu. Beni anlıyor hatta tepkiler bile veriyordu. Yavuz'la o muhteşem geceden sonra hala görüşememiştik. Sadece telefonda konuşuyorduk ama yetmiyordu artık. Geldiğimden beri Gürgen'le de pek görüşemedik. Herkesin hayatı çok yoğundu son üç ayda. Sonbahar bitip kışa girdiğimiz için herkes işlerini toparlamak , kışa rahat girmek istiyordu. Çalan telefonumun sesiyle düşüncelerden sıyrıldım. Arayan Gürgen di.
"Alo Nazlış napıyosun ?"
"Ihlamurumu yudumlayıp , yağmuru izliyorum Gürgürcüm. Sen napıyosun ?"
"Benim işlerim bugün erken bitti. Bana gelsenize takılırız biraz. "
"Sonunda bana vakit ayırabildin ya teşekkürler."
"Ha ha çok komik . Hadi acele gelin konuşmak istediğim şeyler var."
"Peki o zaman görüşürüz ."
Telefonu kapattıktan sonra hazırlanmaya başladım . Gürgen benimle ne konuşacaktı ki ? Kafam da binlerce seneryo dönmeye başlamıştı bile.
Oğluma yün tulum ve içine uzun kollu badi giydirmiştim. Havalar kötü olduğu için hasta olmasını istemiyordum. Ben de kalın eşofman takımımı giymiştim. Uzun saçlarımı yukardan topladığımda hazırdım.
On beş dakikalık yolculuğun ardından Gürgen'in evine gelmiştim. Evlerimizin yakın olmasını çok seviyordum. Kapıyı çaldığım da çok geçmeden açılmıştı . Kapıyı açıp koşarak geri giden Gürgen'e anlamsız gözlerle baktım. İçeri girdiğimde nefis kokular her yanımı sardı . Pusetinde uyuyan oğlumu içeri bırakıp mutfağa yöneldim.
"Hoş geldin tatlış."
"Çook hoş buldum tatlış."
Hazırladığı masaya bakarken ne kadar acıktığımı fark ettim .
"Her şey nefis gözüküyor."
" Ben yaptım da o yüzden ."
Kendini bana övmesini bir süre daha dinleyip masaya geçmiştik. Yemeklere saldırırken konuşmayı pek tercih etmedim. Yemeği yedikten sonra sofrayı toplayıp , kahve yapmıştık . İçeri geçip kahvelerimizi içerken kafama takılan soruyu sorabilmiştim.
"Seninle konuşmam gerek demiştin."
"Hm o mesele."
Kahveyi sehpanın üzerine bırakıp yüzünü ciddileştirdi. Bu hali beni meraklandırırken onu dinlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Gibi Hatam {TAMAMLANDI}
ChickLitBir gecelik hatası , Nazlı' nın hayatının mucizesi olacaktı. Bir hata kaç kere tekrarlanırdı ? Sadece bir kere gördüğü bir adamdan hamileydi Nazlı . Neler yaşayacaktı , hayat ona ne zorluklar sunacaktı , bunların hepsinden habersizdi. Olmaması ger...