Bölüm-9-

19.2K 550 8
                                    

Gözlerimi açamadan burnuma dolan kokuyla nerde olduğumu anladım.

Elimi biri tutuyordu. Ağlama ve konuşma sesleri duyuyordum. Gözlerimi zorlukla araladığımda hastanede olduğumu anlamıştı. Akşam masada olan herkes buradaydı . Melih'in annesi ve babası da buradaydı. Sadece Savaş ve nişanlısı Pelin yoktu. Elimi Melih tutuyordu , gözleri kızarmış bir şekilde bana bakıyordu. Tıpkı yavru bir kedi gibi. Ağlamış mıydı ? Ablam başımda ağlıyordu. Uyandığımı görünce herkes başıma toplandı. Kalkmaya çalışınca karnıma giren ağrıyla neden burada olduğumuzu hatırladım. "Bebeğim?" dedim haykırarak. "Şitt sakin ol bebeğimiz bizden ayrılmamış , bırakmamış bizi." demişti Melih gözünden bir damla ya elime süzülmüştü. Şükürler olsun. "Bizi bırakmamış." inanamayarak tekrarladım. Melih'in bu kadar çabuk kabullenmesi beni çok mutlu ediyordu . Kafamı kaldırıp baktığımda endişeli bakışlar beni bulmuştu. Ablam saçlarıma öpücük kondurdu "Çok korkuttun bizi minik tavşan.". Tekrar ağlamaya başlamıştı. Babam tek kelime etmeden dışarı çıktı. Melih'in annesi Semra hanım "Geçmiş olsun kızım . Melih biz şimdi gidiyoruz sonra evde görüşürüz." Resmi ve buz gibi konuşmuştu . Tabiki bizi bağırlarına basacaklarını düşünmüyorduk. Ablam da dışarı çıktığında baş başa kalmıştık. "Ne halt yiyeceğiz biz şimdi Melih. Kendim yetmiyormuş gibi şimdide seni yaktım." Yavru kedi bakışları o kadar tatlıydı ki onu çok korkutmuş olmalıydım. "Saçma sapan konuşma lütfen Nazlı beni zorla bu işe sokmadın , ben dahil oldum hatırlarsan. Ayrıca böyle tepki vereceklerini zaten biliyorduk." Derin bir nefes çektim içime. "Peki neden bayılmışım." "Bebeğimiz büyüdüğü için rahmine biraz ağır gelmiş ve ufak bir kanaman olmuş. Kendinide çok aç bıraktığın için kan şekerin düşmüş." Elimi karnımda gezdirdim. "Kendine düzgün bakamazsan bebeği kaybedebiliriz Nazlı." dedi Melih ciddiyetle. Kafamı sallayıp gözlerimi kapattım. Şimdilik biraz uykuya ihtiyacım vardı.

Gözlerimi tekrar araladığımda koltukta uyuyan ablamı gördüm. Gitmemişti , kıyamamıştı demek bana. Doğrulduğumda çıkardığım sesler yüzünden uyanmıştı. "Nazlı iyi misin ? " uykulu sesi hemen telaşa bürünmüştü. "İyiyim ablacım sadece biraz kalkmak istedim." Yanıma gelip koluma girdi. "Melih'in kesin talimatı vardı ama hadi biraz gezdirelim seni." Gülümsedim. Demek ablamı tembihlemişti. Şapşal falan mı bu çocuk? Koridora çıkıp bir iki tur attıktan sonra odaya geri döndük. Kendimk çok daha iyi ve aç hissediyordum. " Ablam yatağımın ucuna oturdu. Soru sormak için resmen kıvranıyordu. "Abla ne soracaksan sor artık." "Ne kadardır birliktesizin siz ?" Haydaa en çalışmadığım yerden gelmişti soru. "Altı ay oluyor." "Peki bebek yapma kararı." dedi karnımı göstererek. "O biraz kazara oldu." İşte bunda yalan söylememiştim. "Nazlı babam sana çok kızgın ve de kırgın. Senden böyle bir şey beklemiyordu." Göz yaşlarım dolmaya hatta akmaya başlamıştı. "Ne yapacağımı bilmiyorum." Ablam elimi tuttu. "Ne olursa olsun tavşanım ben her zaman yanındayım." Sımsıkı sarıldım ablama. Bu desteğe o kadar çok ihtiyacım vardı ki. Kapı çalınmıştı. Gelen yakışıklı doktorum ve yol arkadaşım gelmişti. " Aylin abla hani ben ağlamak da yok dedim." Ablam gülerek ayrılmıştı benden. "Ama benim suçum değil ki , kendi ağladı." Suçlu bi çocuk gibi kenarı çekildi. Melih ilgiyle bana yaklaşmıştı. Gözleri , kirpikleri , bakışları , burnu , kokusu , dudakları. Ahh o dudaklar. Gözlerimi kırpıştırım kendime geldim. Resmen adamın içine düşmüştüm. "Nazlı ağrın var mı diyorum." "hı" diye bir ses çıkmıştı ağzımdan. Ben bir salaktım."Şey ben biraz acıktım sadece." dedim hızla. Yakışıklı doktor gülümsedi. "Ne yemek istersiniz." Kafamdan geçen iki şey vardı ve karar veremiyordum. "İskender ve erik." Melih gülmemek için dudaklarını ısırdı. "Peki siparişinizi hemen getiriyorum hanımefendi." Reverans yaparak odadan çıkmıştı. Gülümsemem genişlemişti. "Bende diyorum bizim kıza ne olmuş. Resmen sırılsıklam aşık olmuş." dedi ablam gülerek. Hak verdim. Sanırım bu adama aşık oluyordum.

Güneş doğmuş ablam gitmişti. Ben de karnımı doyurmuş eriklerimi tuza batırıp dizi izliyordum. Kapı açıldı ve içeri Melih girdi ünüformalı da yani bir erikten farkı kalmıyordu. Kütür kütürdü. Bugün bana bir şeyler oluyordu , hep bu hormonlar yapıyordu. "Uykuya ihtiyacımız var bence arkadaşım." dedim. Yorgun bakışları ile onayladı beni. Kanepeye oturdu ve yatış pozisyonunu aldı. Hayal kırıklığına uğramıştım. Televizyonu kapatıp erikleri komodinin üstüne bıraktım. "Orası rahat gözükmüyor yanıma gelsene. Rahat rahat uyuruz."dedim yanımı göstererek. İtiraz etmeden yanıma uzanmıştı ve arkasını dönmüştü bende bunu fırsat bilerek ayağımı dizlerinin üstüne attım. İşte rahatlık.

Sabah odanın kapısının tıklanmasıyla uyandın. Kollarının arasındaydım. Bir ayağım hala dizlerinin üstündeydi. O kadar huzurlu uyumuştum ki bu beni huzursuz etmişti. Sadece bir aydırlı tanıdığım bu adam bana huzur ve mutluluk veriyordu. Sanki benim bir parçam , bir bütünümdü . 'Gel' diye seslendiğimde hemşire içeri girmişti. Melih yanımdan kalkıp kanepeye uzandı ve uykusuna devam etti. Hemşire tansiyonumu ölçtü , yeni bir serum taktı . Rutin kontroller yapıldıktan sonra çıkabileceğimi söyledi. Kontrolümü yapacak doktor şuan kanepede uyuduğu için biraz geç çıkabilirdik.

Tüm kontroller yapılmıştı ve bebeğimin erkek olacağını öğrenmiştik. Minik bir oğlan annesi olacaktım. Bebeğimin  daha da büyüdüğünü görmek çok güzeldi. Melih ve ben baya ağlamıştık. Hastaneden çıkıp yola koyulmuştuk. Eve gidiyorduk ama babam benk eve alacak mıydı bilmiyordum.

Evin bahçesine giriş yapmıştık. Kapıyı çaldığımda ablam açmıştı , geleceğimizi biliyordu. "Aaa Nazlılar gelmiiş" dedi bağırarak. "Hoş geldiniz geçin içeri." Melih destek olurcasına belimi tuttu ve beni içeriye yönlendirdi. Babam salonda oturuyordu. "Merhabalar Harun bey." Babam bize bakmadı. "Bakın Harun bey biliyorum bize kızgınsınız. Haklısınız. Ama başka şansımız yoktu." Babam o kadar sert bakmıştı ki kalbim cam bir vazo gibi patlayacak ve tuzla buz olacak sandım. "Hem bizden habersiz beraberlik yaşıyorsunuz , hem çocuk yapıp bizden saklıyorsunuz sonrads gelip başka şansımız yoktu diyorsunuz. Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz ya da hepimizi salak yerine koyduğunuzu mu söylüyorsunuz ? " Babam çok sert ve acımasız konuşmuştu. Bunu kaldıramazdım. "Efendim asla böyle şeyler demek istemiyoruz. Biz bir hata yaptık ve şimdi düzeltmek istiyoruz. Yanımızda da ailelerimiz olmazsa bunu başaramayız. Lütfen anlayın bizi." Melih sakin sakin konuşunca babam biraz yumuşar gibi oldu. "Peki o zaman bir hafta içinde düğün yapacaksınız. Bu hata ancak ve ancak böyle düzelir...''

Mucize Gibi Hatam {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin