YORMA

15 5 2
                                    

BEN...ben bunları niye yaptım bilmiyorum,niye kendimi bu yalnızlık
Ve  karanlığa mahkum ettim bilmiyorum. ...niye hayatımı kendi ellerimle yok ettim, içimde canavar yaratmalarina neden izin verdim, üstelik elime geçen koskoca bir hiç. .tuhaf bir durum, ,acı çekmeye gönüllü olmak. .

Gözlerimi açtığımda yoğun bir baş ağrısıyla karşı karşıya kaldım. Ellerimle nekadar başımı ovalasamda geçmiyor yerine sırt ağrısı da bırakıyordu. En sonunda dayanamayıp ayağa kalktım gözlerim çantami arıyor ama ben bir türlü bulamıyorum .hep böyleydi gözümün önünde bile olsa ben gormuyordum. eski anılarımdan çıkıp masanın üzerine firlattigim çantami çarptı gözüm. Kendime küfür etmeden duramadim çünkü hatirlarsam en az 5 defa bakmisimdir oraya.
Cantamda doktorun bana verdiği ilacı içip mutfağa yöneldim amerikan tipli mutfak baya hoşuma gitmişti. İştah açıcı görünüyordu. Siyahlarin hakim olduğu mutfakta buzdolabıni bulup içine baktım. Yok yoktu, anlaşılan avukat herseyi halletmis. Yüzümdeki siritmayla içeriden malzeme çıkarıp kendime sandviç hazırladım. Her ne kadar içmek istemesemde Portakal suyuda bardağa koyup masada oturdum.
Ne kadar mutluyum değilmi? Yanımda sandviç ekstra portakal suyu şu eşsiz koltukların muhabbetini anlatamam bile. Hele yerdeki halilarin anlam dolu bakışları beni benden alıyor, baksana koltuklarda fena değil ha. .tablolar sanki bana göz kirpiyorlardi. Hele duvarlar. ...
içimdeki sese lanet getirerek ayağa kalktım anlaşılan bana bugün kahvaltı yoktu. Yukarı çıktım gözüme çarpan ilk odaya girdim mesela, biliyordum işte beni o odaya çeken bişeylerin olduğunu. Kapıyı acmamla karşımda duran valizime koştum. İyide ne zaman geldi buraya, ben en son valizimi. Nereye koyduğumu bile bilmiyorum gerçi avukattir yani kessinlikle. ...iç sesimle aynı düşünce de kapilmişsak kesin güvendir .valizimi açtım içindeki bütün kiyafetlerimi dolaba yerlestiriken aklıma geldi bian parti vardı değilmi ben ne giyecektim sırtımda hala dikişler dururken hemde. Acaba pantolon giysem Hayır hayır olmazdı dolabı ma şöyle bir göz gezdirdim de uğradığım hayal kırıklığıyla kaldım. içinden her zamanki gibi siyah pantolon ve üstüne siyah sade boğazli kazak çıkarıp hemen ustumdekilerden kurtulup onları giydim saçlarım zaten Örgülü olduğu için açtığımda hafif dalgalı olmuştu .Saçlarım en kıymetli varligimdi, son kere kendime bakıp deri montum ve postallarimi giyip aşağıya indim. Masanın içinden silahımi belime yerleştirdim. Sigaram ve Telefonumu da alıp kapıyı açtım gitmem gereken o yere gitmek için.
Ama beni karşılayan hayatın kahkahasi değil yada bulutların karaligi değil, havanın nefreti hiç değil,karşımda bana göz kırpan siyah bir motor ve yani başında avukat. Beni görür görmez gülümsedi. .

"Yeni dostuna Merhaba de.

Kapıyı arkamdan kitleyip yeni dostumun yanına gittim. Güven gerçekten eskisi gibiydi hala beni koruyan hala bi bakışıyla sıcacık eden bir adamdı. Yanına gittiğimde bana anahtari uzattı, heyecanlanmistim Çünkü motor kullanmaya bayılırım.

*siyahi sevdiğimi unutmamişsın.

Motoruma bindim aklıma boranin bana aldığı motor geldi götoş bide bozulmuştu yaktim diye dua etsin başında paralamadim.

"Siyahın seni sevdiğini unutmadım.

Evet aslında siyah ve ben ayrilmaz ikiliydik et ve tırnak misali. .

Anahtarı yerleştirdim ama çalıştırmadan güvene döndüm.

*işin yoksa gelebilirsin .

Eli ensesine gitti o aslında hep böyleydi ne zaman kavga var desem gelmek istemez cekinirdi eli ensesine gittimi bu onun Hayır deme şekliydi. Yüzündeki siritmaya baktım, gülüşü bile değişmemisti. Ama o tam tersini yapıp arkama geçti, tek kaşım havada asılı kaldı, vay vay demek bazı huylari degişebiliyormuş.

KARANLIKTAN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin