Her acının bir bedeli her mutluluğun bi nedeni ve her yaşantınin bir sebebi vardır benim acilarim kalıcı değil zamanı gelince sahibine iade edecem.
Karşımda herşeyden habersiz baygın yatan iki adama baktım biri benim diğeri kardeşimin katili olan adama. Ağızları bantlı ayakları ve elleri başta olmak üzere zincirlenmis durumda öylece yerde yatiyorlardi. Aramızdaki demir Parmaklıklar olduğundan şanslı sayilirlardi aksi takdirde ikisinide boğmamak için zor tutuyorum kendimi. Siyah deri koltuklar beni rahatsız edince ayağa kalkıp güvenden almasını istediğim paketten sigarami aldım. Cikardigim Çakmak sesiyle ikiside ayildi.etraf karanlık olduğundan ne nerde olduklarını nede beni görebiliyorlardi. Hareketlenme sesi duyduğumda onları daha fazla meraklandirmamak için yanımdaki küçük ahşap masada duran gece lambasıni yaktim. Ben onların gözlerine zaferle bakarken onlar gözlerime meydan okuyarak bakıyorlardi, şaşırmışlik vardı ikisinin bakislarinda korkularinin sesini duyabiliyorum etrafın büyüsünü çalan telefonum bozdu .arayan kişi masadandi zaten başka kimse aramazdi. açıp birsey belli etmemeye çalıştım.
*dinliyorum.
Karşıdaki kişi nefes nefese kalmış bisekilde cevap verdi."Ferzin can yok ali cakilbey de yok bakmadigimiz adres kalmadı sana konum atıyorum çabuk herne yapıyorsan hemen bırak ve attığım konumdaki adreslere Bak bir iz bulmalisin hemen.
Suratıma kapanan telefonla öylece onlara baktım ikiside bantin altından bişeyler anlatmaya çalışıyorlardı. Biraz daha zevkle onları izlemeye başladım belimde kendini beli eden silahimi çıkarıp emniyetini acip masaya bıraktığım da ikiside dondu. Bu beni biraz daha mutlu etmişti onların korktuğunu görmek bana huzur veriyordu. sigaramdan bir duman daha alıp geri saldim dışarıya can her hareketimi izliyor ve her defasinda konuşmak için ağzındaki bantin altında ayrı çaba harciyordu. Yavaşça ayağa kalkıp cebimde ki anahtarla kapıyı açıp ona yaklaştim can karakuğu ya nefretimin sahibine. Eğilip bantı bianda ağzından çektim bu hareketim canını yakmış olacakki yüzünü burusturup öylece baktı ne sandı ona nazik davranacagimi falanmi?
"ner....nerdeyim ben ?
Arkamda ağzını acmam için debelenen babamı yok saydim ama sonra sıra onada gelcek .can ayağa kalkmaya çalıştı ama olmadı zincirler onu engelliyordu. Ali cakilbeye ve cana aynı anda baktım nede birbirlerine yakisiyorlardi ama
*bi düşünelim acaba senin gibi bir şerefsizi neden kaçırdım ıımmmm buldum cevabı zor olmasa gerek o yarım aklınla sende bir düşün derim. Mesela sen şey yap mesela ııı benden dayak ye.
Yüzüne patlattigim yumrukla başı yan döndü tekrar ve tekrar .
*ulan şerefsiz haysiyetsiz gücün küçük kizami yetti hadi şimdide dikil karşıma lan tabi boş ormanda aslanlik yapmak kolaydır .unutma karakuğu sakın unutma senin hükmün aslan gelene kadardır it.
Bişey demeden öylece yumruklarimi yiyor belli aralıklarla canı yaniyordu. Son yumruk darbemle elimi catlattip galiba yada bu şerefsizin yüzü sert. Candan yorulup babam olacak adama döndüm. İlk defa o bakislarda korkuyu gördüm, koskoca ali cakilbey korkuyordu gözlerini sonuna kadar açmış öylece içimden çıkan şeytana bakıyordu. Sinir hücrelerime yayılan dalga onları öldürme isteği artırıyordu bende elimin acısını aldırmadan tek seferde bantı çekip çıkardım bir zamanlardaki kahramanım şimdiki tek zararim olan adama baktım.
*ne o ali çakılbey korktunmu, annemi öldürdüğünü söylerken çok cesurdun, korkuyormusun bencede kork çünkü ben olsam bende korkardim. Baksana bana atigin ilk tokat nasılda izi hala belli birde diğer yanağımda karakuğularin mührü var sendede var .senin lanet hayatının sefaletini yaşıyorum. Ne istedin insanlardan ne istedin lan bizden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAN GELEN
Teen FictionGeçmişin kirli elleri peşlerini bırakmamışken o hala karanlıkta koşuyor o adamdan kaçmaya çalışıyordu bir yandan dua ediyor diğer yandan elindeki telefonla kardeşini arıyordu adamın sesi duyuldu uzaktan... --kaçamazsin benden ne kadar...