Hayatın hep acı tatlı hataları vardır derdi annem,bana layık görülen acıydi iliklerime kadar yaşadım.tatlisi gölgemden bile geçmedi küçükken başladım karanlıkla savaşmayi asıl karanlığın ben olduğum aklımın ucundan bile geçmezdi.
Kaya beyle konustuktan sonra evime gelip baştan aşağı temizlik yapmış,hatta dondurucu da kalan son tavuğu yapmıştım kaya bey konuşmamizdan sonra bana iş bulacağını söyledi başta kabul etmesemde kaya bey sonrasında ikna etti.boranin evime aldığı bütün yiyecekleri sokağa birakmistim umarım ihtiyacı olan biri alır.gece geç saate temizlik bi yandan yemek bi yandan beni yormustu,silahımi Başucuma koydum kendimi güvende hissetmek adına ve kabus dolu geceye gözümü kapatım yarının cehennemine uyanmak için.
Sabah gözlerimi telefon sesiyle açtım sanırım cehennemim şimdiden basliyordu. Arama israrlarina karşı inadim tuttu açmadım ama sonrasında beynim sikildiği için açmak zorunda kaldım zaten kaya beyden başka kim arayabilirdiki acil benimle konuşması gerekiyormuş evden üstüme bişeyler alıp hemen Evimin yakınında olan çay bahçesine geldim, bekledim...bekledim. .bekledim,sinirimin önündeki merak duygusunu yok edemiyorum acil ne olmuş olabilirdiki,hala gelmedi en nefret ettiğim şeydir beklemek ve suan o nefret duygusunu doruklarimda yaşıyorum,dayanamayıp elime telefonu alıp arayacaktim ki sesi duyuldu;
-çok bekletmedim umarım.
*yok bende YENİ GELDİM diyemiyecem yarım saatir burdayım inanirmisinz saydim tam yarım saatir burdayım ve en nefret ettiğim şeyi yapıyorum BEKLİYORUM bu durum hoşuma gitmedi neyse mevzu ne?
-babanın nerde kaldığını öğrendim.
*o nerde??
-önce sakin ol! Mantıklı Hare. ..
*sıçarım mantiginiza ne diyorsunuz siz yada siz iyisimi bişey demeyin direkt adresi bana verin.
-Sedefe zarar verecekmisin?
Bu adama ne zannediyordu ben canimiydim sinirime hakim olmayıp sıktığım dislerimin arasından tısladım
*ordan bakılınca canimi görünüyorum.
-babanı bulunca ne yapacaklarını tahmin edebiliyorum ama.
*adresi ver!!UZATMA
-bak bu gece birlikte gidelim oraya yalnız gidemezsin.
*neye dayanarak beni oraya yalnız gondermiyosun??
-seni aradigimda kapıda ol ..
Kaya yanımdan ayrılınca sıktığım bütün dislerimi bir bir etine gecirmek istedim kaçık herif ya .bende çay içmeden ayrıldım ordan garsonun pis bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum evede gitmek istemiyorum o zaman bende cehennemimin başladığı yere gittim kendimi orda bulmam çok olmadı.
ilk gün kardesimle gelip şimdi kardeşimsiz geldiğim okul bahçesine uzun uzun baktım bana onu hatırlatıyordu buda bana iyi geliyordu .Banklarin birinde otururken sanki biyerlerden bana doğru koşacak hiç ölmemiş gibi. onu o pic mudur ama insandan hallice ejderha görünümlü Dinazor yüzlü şerefsiz görünümlü olan karakuğunun odasında hatırladım nasılda saldırıyordu bora denilen orangutan kılıklı piç herife dudaklarimdaki tebbesüme engel olamadım.
Yagmur yavaşça çiselerken başımı kaldırıp gökyüzüne baktım gözümün içine yağmur damlaciği girince gözlerimi ovusturdum. Tekrar kaldiracagim sırada şeytan bakışlarını üzerimde hissetim öyle de oldu Araf ve bora gözlerini dikmis bana bakıyorlardi onların bakışına karşı bende nefret bakışları attım ortamı bozan sesle gelen kişiye baktım .
-meraba
*eyvallah
-ben ulaş Ünsal son sınıflardanim. Seni daha önce gördüm ama tanışma fırsatım olmadı.
*neden benimle tanışmak istiyorsun?
-tüm okul seni konuşuyor arafa silah doğrultman sonra kardeşinin afişini yakman gerçekten cesaretliydi.
*buraya cesaretimi Tebrik etmeye gelmedin heralde hayırdır gelişin neyin çıkarı!!
-ikimizin çıkarı??
*lan daha konuşmamızin üstünden 1 dk geçmedi ne ara İKİMİZ?? Olduk bence sen ufaktan uzaa.
-haklısın ani oldu girişim ama tanısan anlarsın ortak yanımız üstümüzdeki karakuğu laneti aynı nefret var bendede tabi oda beni sevmez hatta pencereden bize Heran atlayacakmis gibi bakıyordur şimdi.
Dediği gibi oldu pencereden bize kötü bakıyordu özellikle yanımdaki şahsa
Bakışlarımi onlardan ayırıp muhatabıma döndüm
*soylesene senin kuyruk acin ne?----
-benimkisi kalp acısı kuyruk acısı olsa hallederiz ama kalp acısı başka onun halledilir bi tarafı yok guclerimizi birlestirsek lanet yok olabilir.konuşması belki felaketin habercisiydi beklide içindeki fırtınanın şiddetiydi. güçmü?? Dedi o benim kendime verecek gücüm yoktu
Ben ona versem versem acı veririm başkada bi bok Olmaz. Benden cevap bekleyen yeni çocuğa diktim gözlerimi oda ne cevap vereceğimi merak ediyordu.
*bak geldin konuştun sende benim gibi nefret ediyorsun onlardan tamam buraya kadar sıkıntı yok ama benim derdim başka bizim onlarla
Aramızda bir ceset yatıyor kardeşimin cesedi hemde yani kisacasi senin aşk acınla uğraşamam.-hemen bukadar erken kestirip atma bi düşün eğer birlikte hareket edersek onları yenebiliriz!
bu adam gerçekten sinirimi bozmaya başladı neden red kararıma saygı duymuyordu,yeter bu kadar ona onu anlayacağı dilden konusacaktim tam ağzımi acacaktimki bize doğru gelen bora ve Araf bana engel oldu.
=burada neler oluyor??
Ne Araf karakuğu hesapmi soruyordu hemde benden hemde benden şimdi beni kim durdursun! !
*seni ilgilendiren bu konu değil ayrıca hesap soramazsin bizden ..
=BİZ?!!
* evet ben ve yeni arkadaşım ulaş ha ulaş pardon al Telefonumu numarani yaz malum yerde daha fazla durmak midemi bulandiriyor .ulaş hemen telefonuma atlayıp numarasini yazdı arafin nefretini burdan görebiliyorum neden öyle bişey yaptığımı bilmiyorum tamamen aklımın dediğini yaptım, ,KALBİMMİ?
o hala suskun beden çürümüş kalp atmaya devam ediyor yada atiyormus gibi yapıyor. Ne farkeder ikiside yorduktan sonra ulaş numarasini kaydedip kendini çaldırıp yanımızdan uzaklaştı sonra uzaktan arkasına dönüp bana seslendi-bana şans verdiğin için saol siyah prenses pişman olmayacaksin.
Arkasına dönüp gidince Araf ve bora sinirli bakışlarını hala üzerimde gezdiriyordu onlara neydi ya!!
arkami dönüp umursamaz edasıyla ordan uzaklaştım lan iki dk mutlu olalım dedik Asır mutsuzluk yedik iyimi.
Okuldan çıkıp evime gittim umarım ona numaramı verdim diye beni pişman etmez gerçi pişman olmayacaksin demişti ama belli olmaz hadi onu geçtim ya Araf ve Boranin bakışı neydi öyle sanki sirtimdaki bıçağın sahibi bora değilmiş gibi sanki kardeşimin katili Araf değilmiş gibi birdaha asla izin vermemeliydim bana öyle bile bakamazlar artık .
Sonunda düşüncelerinin arasından anca evime gelebilmistim saat akşamın 5 yorulmustum biraz uzanıp kayayı aramak için bekledim uzun sure sonra uzandigim yerden doğruldum arafin bakışı bi türlü gözümün önünden gitmiyordu zamanin nasıl geçtiğini bile anlayamadim bi sigara yakıp saatime baktım artık geceydi o zaman onu arayalım bakalım ne kadar doğru yaptım bilmiyorum ama babamı bulmalydim o kızı kurtarmaliydim en azından onu kurtarmaliydim .telefonuma cevap vermeyince tam saydiracaktimki onun aramasiyla sustum.-kapıdayim gel!
Lan arayali çok olmadı hangi ara kapima dayanmışti.bana emir vererek konuştuğu için suratına telefonu kapatıp ayağa kalktım silahimi belime yerleştirip üstüme mont aldım cikmadan sigara ve Telefonumu alıp evimden ayrıldım arabasında beni bekliyordu gergin olduğu her halinden belliydi ona bişey yansıtmadan arabaya bindim benim binmemle yarislardaki at gibi son sürat arabayi sürdü AKSİ VE YAŞLI HERİF!!
=sakin olacaz tamammi öncelikle sesisce eve gircez zaten eminim ki sadece baban ve Sedef tek kaliyordur o evde hataya yer yok unutma tek hatamizla yine elimizden kacirabilirz hemde bu sefer hiç bulamamak üzere.
*nasihatleriniz bittiyse artık yola bakmanızi öneririm çünkü bende donup yola bakarsanız biz onlara gitmeden onlar cenazemize gelcekler ayrıca ordan bakılınca aptal gibimiduruyorum ben nasıl davranacagimi ne yapacağımı gayet iyi biliyorum size gelince ustunuzdeki gerginliği atın benide geriyorsunz. !!
-umarım hüsrana kapılmayız orda bir gerceklik varki Üzgünüm söylemek durumundayim baban o kızı kaçırdı yani ordaki görüntü sedeften duyacağın sözler canını yakabilir.*neyin acıması bu gerçekliği bende biliyorum sizin soylemenizle aydinlanmadim orda olan herseyi tahmin edebiliyorum.
Araba kısa süre sonra durunca geldiğimizi anlamiştim heyecanlıyım korkuyorum yada tedirginim şuan bütün duyguların karışık haliyim kaya ninda dediği gibi umarım canimi yakacak bişeyle yüzleşmem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAN GELEN
Genç KurguGeçmişin kirli elleri peşlerini bırakmamışken o hala karanlıkta koşuyor o adamdan kaçmaya çalışıyordu bir yandan dua ediyor diğer yandan elindeki telefonla kardeşini arıyordu adamın sesi duyuldu uzaktan... --kaçamazsin benden ne kadar...