Ölümün Son Hali

22 4 3
                                    

Bir şarkıya veda eder gibi gidiyorum herşeyimi arkada bırakarak. Araf karakuğu üzgünüm seni hayatımda arkada bıraktığım için üzgünüm seni asıl ölüme bırakıp kendim kurtların ayağına gittiğim için... Üzgünüm beni sevdiğin için. Motoruma binip son hızla uzaklaştım bana gönderilen adrese gitmek için kardeşimin son sözleri için seramın sesini son kez duymak için. Asıl aydınlığımdan vazgeçip arkama bile bakmadan karanlığıma giderken birdaha dönmeyeceğimi biliyordum en acısıda bu ya. Tam yaşıyacam derken ölüyorum. İçimdeki çığlıkları Duyabiliyorum "kurtar beni" diyor. İçimdeki kendime ait olmayan o sesler kurtulmak istiyor kurtuluş neydiki benim ölümüm müydü?
Hayat beni Pandora kutusuna hapsetmek istiyor derin, karanlık ve sesiz olan o yere. Haydi içimdeki ses gibi haykırıyorum kurtar beni!
  O adrese geldiğimde boş bir arazi olduğunun hemen farkına vardım benim içimi anlatan o yerde sesizce. Ölümü bekleyen bir kurban gibi etrafa bakıyordum karanlık arazide ışıkların açılmasıyla yalnız olmadığımı anladım. Meğer onlar baştan beri burdaymış  canın sırıtmış suratına bitane patlatmamak için zor duruyordum

  - aylar seni hiç değiştirmemiş hala aynısın zavallı aciz merak ediyorum Araf seni nasıl bıraktı

  - kes sesini karakuğu! Buraya ikimizin de ne için geldiğini biliyoruz kardeşimin videosunu göster

Can arkama bakınca arkamda birilerinin olduğunu biliyordum o kişi arkamdan beni ararken bişey bulamayınca oda önüme geçti şok olmamıştım beklediğim kişiydi Taner artemis. Zaten bu iki insan anca kendini tamamlayabilir di. İkiside yüzüme sırıtıyordu şimdi anlamıştım Pandoranın kutusunu bu iki adam tutmuş. Meğer benimle zoru olan hayat değil insanlarmış. Taner kolumdan sıkıca tutup bir yerlere sürüklüyor du beni
Sesimi çıkaramadım. Kendi ayağıyla buraya gelen bendim.

  - hatırladın mı beni? İşimiz yarım kalmıştı

Gözlerim sonuna kadar açılınca yüzüne tükürdüm.

  - hatırladım hatırladım ben hangi şerefsizi unuttum ki seni hatırlamıyım

Bu lafımı cana bakarak söyledim öfkesi... Bir insanı öfkelendirmek bana hayattan zevk veriyordu heleki bu bir karakuğuysa. En sonunda küçük bir evin önünde durduğumuzda korkmadım desem yalan olurdu. Çünkü ikiside ruh hastasıydı gerçi benim de onlardan farkım yoktu. Evden içeri girip boş bir odaya getirdiler

  - hani video şerefsizler!

  - gelecek sabret iyi seyirler!

Ben onlara tam saldıracakken yüzüme kapanan kapıyla sırt üstü düştüm. Işıklar kapanınca etrafı saran karanlık ve tehlike kokusu midemi bulandırıyordu ayağıya kalkıp kapıyı zorladım ama açılmadı. Birden odayı saran aydınlıklara döndüm duvara monte edilmiş akıllı tahta önce beyaz ışık verdi sonra kardeşimin görüntüsü ardından o güzel sesini duydum.

- abla! Demek son kavgamız bu, yani bu olacakki burdayım sakın kendini üzme çünkü ben üzülmüyorum ve korkmuyorum çünkü benim damarlarımda çakılbey kanı var. Abla muhtemelen beş dakika içinde hayata gözlerimi yumacam beni yormuştu za..
zaten bu hayatı çok bile yaşadık  şimdi sen bu video yu izliyorsundur. Eğer izliyorsan seni ne kadar çok sevdiğimi bil  bil ki üzülme. Üzülüşüne üzülürüm ki ben. Turunçgil in rahata kavuşuyordu ama ölmek değilde seni bir daha görmemek yakıyor asıl canımı kalbini dinle, dinle ve ... Kur..tul.. abl...

-  Seraa!

Karşımdaki duvara öyle bir yumruk attım ki ellerim paramparça oldu. Aldınız lan kardeşimi kardeşim! Senin gözünü yumruğun bu hayata ben nasıl açayım daha küçüktü lan. Kapının açılmasıyla içeriye can ve taner piçi girdi . Anında kendimi cana yumruk atarken buldum öyle yanıyordu ki canım onlarında yansın istedim kardeşim öldü ya onlarda ölsün istedim. Ben canın yüzünü yumruklarken arkada ellerini sabit tutan Taner piçine ayağımla öyle bir tekme attım ki anında acıdan iki büklüm oldu onun elleri üstümden kalkmasıyla anında can piçinin boğazına yapıştım. Öyle bir sıkıyordum ki tepki vermiyordu ellerimden kurtulmaya çalışmıyordu kafama yediğim sert darbeyle yere yapıştım. Hayır ! Bayılmak istemiyordum gözlerim açılıp kapanırken canında yerde oturup öksürdüğünü gördüm yavaş Yavaş bilincim kapandı artık karanlıktaydım.
Gözümü açtığımda içeri karanlık değil aydınlıktı. Şaşırmadım kaç kere kaçırıldım bunuda bilmiyorum ama burdan çıkarsam yapacağım ilk şey asrın karakuğu yu bulmak.
Açılan kapı sesiyle hareket etmek istedim ama bedenim buna izin vermedi gözlerim bulanık görünen kişiyi aydınlattığında canı artık net görüyordum. Karşımda diz çöküp ellerini saçlarıma götürdü engellemek istesemde olmadı vücudum uyuşmuş gibi hisedemiyordum

  - uzun daha çok yakışıyordu söylesene Araf keserken hiç üzülmedi mi

  - ruh has..hastası herif o sen ..senin abin

Saçlarımı birden çekip bırakınca ağzımdan küçük bir çığlık çıktı öyle bir kahkaha attı ki sıçramadan yerimde duramadım
 
   -Abi mi? Abim mi lan biz aynı kandan bile değiliz

Beynim şuan başka bir şey duysaydı heralde tepkim başka olurdu. Mesela bu şerefsizin karşısında ağzım açık kalmazdı.

  - ne ?

  - bak senle oturup dedikodu yapacak değilim ama madem söyledin dinle Araf karakuğu, asıl adı olan " karan tek " olan bu şahıs daha bebekken bizim kapımıza bırakıldı. Mafya babasının oğlu olan bu küçük adam ailesi tarafından bir köpek gibi köpek kulübesinin önünde dururken ağlamasına babam yetişmiş.o hep öğretmen olmak istedi ben oldum, bi anda kendini karanlık işlerde masanın lideri olarak buldu şaşırdın mı ? Bence hemen karar verme çünkü asıl şaşıracağın yere gelmedik. Hazırmısın patlatayım  bombayı Araf bunu bir şekilde öğrenmiş. Sıkıysa babamı bulsun şahı gelse bulamaz bu küçük adamımız şimdilerde büyümüş onu terk eden ailesinin peşine düşmüş ne kadar da kötü vede aptalca değilmi ? Bir dakika ya! Sende seni terk eden babanın peşine düşmemişmiydin

  - kes ! Kes sesini ... Ne istediniz lan küçük çocuktan

Üşüyordum bedenimi saran öksürükle üstümdeki siyah Kazak kırmızıya döndü. Ağzımdan akan kanla can ıslıklar çalıyordu psikopat herif! Öksürüklerim yoğunlaştıkça ağzımdan kan daha çok çıkıyordu. Sanki içimden çıkan kan değilde bütün organlarımdı. Ardından burnumdan da gelince can kapımı açık bırakıp kaçtı. Ayağıya kalkmak istedim ama olmadı yardım istemek istedim ama sesimi kendime bile duyuramadım. Öksürüklerim durmadan şiddetleniyordu canım o kadar yanıyordu ki öksürükle karışık çığlık atıyordum. Yolun sonundaydım bana ayrılmış olan saatin sonunda olduğumu anlıyordum. Yarınım yok olmayacak artık bundan eminim. Öksürüklerim kesilince feryatlarımda kesildi yanımda vanilya kokusu onun varlığını hissettiğimde sıkıca kapattığım gözlerimi açtım. Araf dehşetle bana bakıyordu asıl adını o kadar çok söylemek istedim ki olmadı, söyleyemiyordum kafamı dizine yatırıp defalarca öptü duyduğum son ses onun sesiydi. Öyleyse bu ölüm değildi

  - sakın sakın! Ferzinim gitmek yok bak bana aç gözlerini bak evlenecez ölme lan ölme... Evlen benimle evlen lan! Bırakma beni ferzinnn!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIKTAN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin