Tam bir tabutun içinde uzanıyorum kapağı açık yağmur yağıyor ama ben ıslanmıyorum küreklerle üzerime toprak atılıyor ama bedenim toprağa gömülmüyordu bu dunyanında cehenemi vardı tabutun içindeyken anlamıştım .
Değişmiştim hatırlamıyorum ama hissediyorum bu benim için yok sayılmaz bir gerçekti bir duvar var benim hayatla aramda yıkılamaz bir duvar vardı sanırım değiştiğimi anladığım gün bunuda anlamıştım odamda cemin pozisyonda uzanmış penceremden görebildiğim kadar gökyüzünü izliyordum yıldızlar ne kadar guzellerdi benim penceremden güzellerdi. Kapım çalınınca ben daha gir demeden içeri bir dadandı ışığı yaktıysa bora, daha odama girmeden soğuk espirilerini sıralarsa Sefo, içeri girip ışığı yakmadan öyle beklerse Tunahan. Galiba alışmıştım artık ışık açılmayınca Tunahan olduğunu anladım. Sefonun büyük çabalarına rağmen o olaydan sonra odamdan çıkmamıştım akşam yemeğine de inmemiştim en sonunda pes ettiğimi düşündüğümde Tunahan gelmiştiSenin bu odada tutan sebep ne ? Yanıma gelmeyi denemiyorsun
Sustum cevap vermedim yorulmuştum artık. Alacağım cevap içerikli bahanelerden. Tunahan ona cevap vermediğimi anladığında aldığı derin nefesi burdan duymuştu. Benim için mi üzülüyordu yoksa mecburmuydu çözmek imkansızdı
Çocukluk ediyorsun
İç sesim buna lanetler yağdırırken artık benimde ağzımı açmam gerektiğini düşündüm. Sözleri bende travma etkisi yaratacak kadar acıydı. İşte buna susamazdım. Tek hamleyle pozisyonumu değiştirip karşısına dikildim.
Benmi çocukluk ediyorum lan nesini anlamıyorsunuz beni neden benden saklıyorsunuz yeter artık her seferinde beni sorgulamayın bıktım aptalca yalan dolu cümlelerininzden bıktım neden hatırlamama izin vermiyorsunuz lan. Beni bu odada tutan binlerce sebep var anlatayım istersen hangisinden başlıyım hata istersen gel sende otur karşıma al çekirdeklerini ben anlatırken çitlet daha çok eğlenirsiniz senin gök yüzünde yıldız yok benim gökyüzümdeki yıldızlara ne hakkın var ? Bir iki haftada uyanığım ama ölmüş gibiyim bu süreçte neden kimse beni sormuyor aramıyor kardeşim nerde? Lan ben nerdeyim şimdi söyle kim çocuk hı?? Ben artık anlaşılmamaktan bıktım ya. Sorgulamayın yeter ya! Beni anlamayan herkesin Allah belasını versin
Tunahanı orda bırakıp aşağıya indim Sefo Bora merdiven başında dizilmiş bizi dinliyordu. İkisinin yüzüne bakmadım beni yalnız bırakmalarını isteyip behceye çıktım sanırım benim özgürlüğüm buydu. Bahçeye kadardı kapı şifresini bilsem zaten kimse tutamazdı da. Oturmaktan bıktığım için bahçede yürümeye karar verdim.sanirim boğazım bağırmaktan tahriş olmuş , başka türlü bukadar acimazdi, yoğun öksürüğümden dolayı elimi ağzıma kapatıp birkaç defa öksürükten sonra ,avucumda hissettiğim şeyle gözlerimi avucuma indirdim .yine kan ama busefer ki farkı fazla gelmemişti bana fazla gelen tek şey vardı oda kafamda durmadan tekrarlanan bana ait olmayan sesler .
"Sen karanlıktan gelensin , karanlık seni alacak ölümün karanlığın elinden olacak ."
Sıktığım avucumdaki kanımı eşofmanıma temizleyip ellerimle kafama baskı uyguladım biraz sonra kesilen seslerle aldığım rahat nefes yerine yine yerine iç geçirmeye bırakmıştı . bişey farketmistim ne zaman kanım aksa o zaman kafamda sesler yankılanıyordu bu beni şizofreni yaparmi acaba .ne garip değil mi kafandaki seslerin bile sana ait olmaması .cebimden pakedimi çıkarıp içinden bir dal sigara yaktım bana iyi gelen tek şey bana zarar veriyordu biliyorum ama bana iyi hissetiriyordu bu aralar iyi hissetmeye ihtiyacım var.biraz daha yürüyünce karşıma iki uzun yol çıktı sağımda başka bir eve çıkıyordu yani boranın evine ,orda bana ait birşeylerin olduğunu hissetsemde aklım sol taraftan git diyordu kim bilir belkide ilk defa kafamdan mantıklı bir ses çıkıyordu sol tarafa doğru yürüyünce yolun daha çok karanlığa çıktığını fark ettim ilerde biraz aydınlıkta bir havuz olduğunu gördüm
Dolunayın ışığı sadece havuzu aydinlatiyordu , görüntü güzel olsada urkmedim desem yalan olur , korkularımin üstünden geçmek istesemde iç sesim bana bugün değil dediği için parmaklarında ki sigarayı agzima götüreceğim sırada zihnimde yine aynı ses belirdi sesler o kadar siddetliydiki sigaramı fırlatıp ellerimle başımi sıktım ama susmuyordu üstelik beni tasiyamayan dizlerim bana hiç yardpmci olmuyordu en sonunda çöktüm kafama o kadar baskı yapıyordum ki ben baskı yaptıkça sesin şiddeti daha korkunç hal alıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAN GELEN
Teen FictionGeçmişin kirli elleri peşlerini bırakmamışken o hala karanlıkta koşuyor o adamdan kaçmaya çalışıyordu bir yandan dua ediyor diğer yandan elindeki telefonla kardeşini arıyordu adamın sesi duyuldu uzaktan... --kaçamazsin benden ne kadar...