"Bunu da mı görecekti bu gözler? Bir arkadaş ilişkisi daha mı?" dedi Arda. "Açıklayabiliriz" dedi Bora. Arda "Açıklayın" dedi. Bora ile birbirimize baktık. Daha sonra Bora "Biz sevgiliyiz" dedi birden. "Bu mu yani açıklaman? İçeridekilere de anlatmak ister misiniz? Yoksa evlenene kadar saklayacak mısınız?" dedi Arda. Bora "Söyleyecektik. Hatta bunu konuşuyorduk az önce" dediğinde insanlar dışarı çıkmaya başlamıştı bile. Çok geçmeden bizimkiler de yanımıza geldiler. "Gitmiyor muyuz?" diye sordu Yağız. Bora "Bizim size söyleyeceklerimiz var" dedikten sonra elimi tuttu. Ceren "Düşündüğüm şey mi?" diye sordu. "Evet" diye cevapladım. Açelya gülümsüyor, Yağız ve Ceren tuhaf bakışlarla bize bakıyordu. "Bunun olmasını bekliyorduk ama böyle bir zamanda değil" dedi Yağız. Bora "Aslında bundan önce oldu. Tam size söyleyeceğimiz sırada bu olay olunca biz de vazgeçtik" diye açıkladı. Yağız ve Ceren kısa bir süreliğine birbirlerine baktılar. "Ne diyelim? Tebrikler" dedi Yağız. "Kızmadınız mı?" diye sordum. "Yok be. Kızacak bir şey yok ki ortada. Ama bazı şartlarımız var" dedi Yağız. Bora "Söyle canımın içi" diye karşılık verdi. Yağız "Kavga etmek yok, kavga etseniz bile bizi dahil etmek yok, saçma sapan sebeplerden kıskançlık çıkarmak yok, ve gereksiz romantizm yapıp beni de zora sokmak yok. Açelya etraftan görüp benden de bekliyor" dedi. "Şöyle bir çiftten bu davranışları beklemen hata" dedi Bora. Daha sonra bakışlarımızı Arda'ya çevirdik. Kollarını açarak "Gelin buraya sizi küçük aptallar" dediğinde gülerek sarıldık ona.
İki Gün Sonra
Sınıfın kapısının önüne geldiğimizde Bora kordidorda göz gezdirdi. Etrafta öğretmen olmadığından emin olunca elimi tuttu ve sınıfa girdik. Sınıftakiler yanımıza gelip bize birlikte olup olmadığımızı soruyordu. Daha önce çok akıllı (!) arkadaşlarımız sebebiyle ortaya çıkan ilişkimiz olduğu dedikodusunun bir yanlış anlaşılma olduğunu anlatmıştık. Onlar da kötü niyetle yapmamıştı aslında bunu. Sınıftakiler bizi tebrik edip yanımızdan ayrılırken Beste ve Batu yanımıza geldi. Beste "Benim niye haberim yok bundan?" diye sordu. "Her şeyi büyüttüğün için sana söylemek istememiş olabilirler. Sana çıktıklarını söyleseler sen evleniyorlar gibi muamele yaparsın çünkü" dedi Batu. Beste "Ay sen karışma iki dakika" dedi yüksek sesle. Onlara durumu anlattık. Yerimize gidip oturduğumuzda "Bunlar ayrılmaz değil mi?" diye sordu Ceren. Arda "Yok be. Tipik bir Beste kıskançlığı yüzünden işte. Birkaç güne barışırlar. Baksana, Batu başka tarafa bakarken Beste hep ona bakıyor. Barışmak istiyor o da ama Batu'dan bekliyor" dedi. "Bu sefer Batu özür dilemez ama" dedim. "Niye?" diye sordu Arda. "Haklı çünkü" diye cevapladım. Batu ile bazen anlaşamasam da o benim kuzenimdi ve haklı olduğunda onu savunmam gerekiyordu. Ceren ufak bir çığlık atıp "Yok artık" dedi. "Ne oldu?" diye sordu Arda. Ceren "Dün konserde tanıştığım çocuk beni takip etmeye başlamış. Ben de onu takip edeyim mi? Yoksa mesaj atmasını mı bekleyeyim?" dedi. Arda "Bak, yeni ilişki rehberleri orada. Onlara sor" dedi bizi göstererek. Ceren bakışlarını bize çevirdiğinde ikimiz de omuz silktik. Bizden cevap alamayınca Arda'ya dönüp şirinlik yaptı. Arda oflayıp "Benim kendime faydam yok ki" dedi. "Ana! Senin geçen gün bahsettiğin Sıla kimdi lan? Kaynadı arada" dedi Bora. Yağız "Unuttuk onu bak" diye destekledi Bora'yı. Arda "Sıla kim?" diye sordu. "Konserdeyken bahsettiğin kız" dedi Ceren. Arda "Hatırlamıyorum. Ben daha dün ne yediğimi hatırlamıyorum" dedi. "Bu işin içinden o kadar kolay sıyrılamazsın" dedim kaşlarımı kaldırarak. "Ben o gün pek iyi değildim ya. Biliyor muyum ne dediğimi?' dedi Arda. Gözlerini üstümüzde gezdirip sınıftan çıktı. O kapıdan çıkar çıkmaz zil çaldı ve geri döndü. Hepimiz gülerek yerlerimize oturduk. Arda önemli bir açıklama yapacakmış gibi öksürdü ve "Zamanı gelince anlatırım" deyip yerine oturdu. "Bunun için miydi bu kadar hazırlık?" dedi Ceren. Arda başını salladı.
Ertesi Gün
Sınıfa girdiğimizde Beste ve Batu her zamanki yerlerinde oturuyorlardı. Bora ile birbirmize baktık. Sıralarımıza çantalarımızı bıraktıktan sonra Arda "Tipik bir Beste kıskançlığı olduğunu söylemiştim" dedi. Bir süre sonra ikisi de yanımıza geldi. "Madem barışacaktınız bizi niye zora soktunuz? Ayıp değil mi bu yaptığınız? Rezil insanlar" dedi Bora. Anlamaz bakışlarla Bora'ya baktılar. Bense gülüyordum. "Sizin yüzünüzden bu çocukları ilişkilerini saklamak zorunda bıraktık" dedi Yağız. "Sizin yüzünüzden masum bir çifti linç ettik" diye ekledi Arda. "Bu çocukcağızlar bir hafta boyunca Behlül ile Bihter gibi yaşadılar sizin yüzünüzden" diye devam etti Açelya. En sonunda Ceren "Bari yavaş yavaş barışın. Dün nasıldınız, şimdi nasılsınız?" diyerek son noktayı koydu. Beste ve Batu şaşırmıştı. Böyle bir tepki almayı beklemiyorlardı. "Bora, kuzenimle birlikte olmana izin verdim diye fazla havalara girme. Bu ne cesarettir yiğidim?" dedi Batu. Ona ters bir bakış attım. Takıldığını belli etmek ister gibi önce bana sarıldı, ardından da Bora'nın omzuna vurdu. "Takılıyorum sadece. Ayrıca haklısınız" dedi. "Ama bu olayda sorumluluk Beste'nin" dedi hemen ardından. "Yine mi ben suçlu oldum? Barışalı 24 saat olmadı ve yine kavga edeceğiz anlaşılan" dedi Beste. Hepimiz sesli bir biçimde oflayıp sınıfı terk ettik.
Bahçede oturup zilin çalmasını bekliyorduk. O sırada Arda'nın telefonu çaldı. Ceren kafasını uzatıp kimin aradığına baktığında Arda telefonu açıp uzaklaştı. "O kız arıyor. "Sıla" yazmış ve yanına kalp koymuş. Yakında getirir yanımıza" dedi Ceren. Açelya "Kendi nasıl birini buldu acaba arkadaş grubunun dışından?" dedi. Başından beri Arda'nın en çok karşısında duran ve bizim ilişkimize en çok destek veren oydu. O sırada zil çaldı. Hepimiz sınıfa ilerlerken Arda hâlâ telefonla konuşuyordu ve arkası bize dönük olduğu için kalktığımızı görmemişti. Bora ile beraber ona haber vermek için yanına gittik. Konuşmak için ağzımı açtığımda adımı duyup sustum. Yaptığımın doğru olmadığının farkındaydım. Dinlememem gerekiyordu. Ama Arda'nın flörtü ile benim ne gibi bir alakam olabilirdi ki? "Sen Deniz'e söyledin mi? Okulda bana bir şey demedi. Pek haberi var gibi görünmüyor. Bir süre daha bekleyelim. Ben ortamı yoklayayım. Emin olduktan sonra da önce Deniz'e sonra diğerlerine söyleriz" dediğinde Bora'ya baktım. O da şaşkın bakışlarla bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Bela
Ficção Adolescente"Beni sakın bırakma Tatlı Bela'm" dedi. Güldüm. "Ölsem de seni bırakmam Egoist Prens"