Aşk-ı Safderun

-29-

Artık finale mi yürüsek acaba? Bilemedim. İlgiler nasıl dağıldık mı? Aslında bir şey merak ediyorum. Yeni bir şeyler yazsam oraya da gelir mi bu ekip? Sizden hiç ayrılasım yok da birazcık. Her ne ise yeni bölümümüz hayırlı uğurlu olsun. 🎉🎊🎉🎊 Bölümü çok düzenleyemedim. Kusurlarımı affedin artık.

Bu arada yeni bir hikaye keşfettim gençler. Açıkçası ben okurken inanılmaz heyecanla ve eğlenerek okudum size de tavsiye etmek istiyorum. cakltasi 'nın "Bi'ihtimal" isimli hikayesi. Bu tanıtım falan değil okurcanlarım. Yazarın kendisinin bile haberi yok. Tamamen beğendiğim bir şeyi sizinle paylaşmak istedim.

Medya Feride'nin dinlediği ve benim çok sevdiğim şarkı 😉

Galip omuzunda uyuyakalan kıza baktı hafifçe eğilerek. Uzun zamandır yoldalardı uyuyakalması çok normaldi. Dün nikahları kıyıldıktan sonra eve dönmüş ve dini nikahları da evde kıyılmıştı.

Dün nikahta İmam mehir sorunca hiçbir şey istemediğini söylemişti Nazlı. E haliyle Galip de ailesi de buna itiraz etmişlerdi. Zor bela kızı yüksek bir meblağ altına ikna etmişlerdi. Sonrasında gelen akrabalarla birlikte bir akşam yemeği yenmiş ardından da herkes odalarına çekilmişti.

Tabi Galip ve Nazlı Galip'in odasına geçmişlerdi. Nazlı günlerce yalnız kaldığı odaya bu defa odanın ilk sahibi ile birlikte üstelik onunla evli olarak girince bir tuhaf hissetti kendini. Zaten sabahtan beri bir hülyalıydı. Sanki yaşananları o yaşamıyor da uzaktan izliyor gibiydi. Evlenmişlerdi. Hem de hem resmen hem de Allah katında evlilerdi artık. Yeni yeni fark ediyordu bir şeyleri Nazlı. O artık evli bir kadındı ve kocasına karşı sorumlulukları vardı. Şu anda kendisini endişe ile düşündüren bu sorumluluklar daha evvel aklına gelmemişti Nazlı'nın. Şimdi ne yapacaktı? İçini kaplayan tedirginlik ile kapının önünde kala kalmıştı.

Galip kapıyı kapatıp odaya dönünce önünde hareketsiz duran Nazlı'yı görünce kaşları çatılmıştı. Onun yanından geçip önünde durunca kızın başı yerde öylece daldığını fark etti. Galip birkaç saniye ne düşündüğünü anlamaya çalışmış ve birkaç seçenekten en mantıklı olanında karar kılmıştı.

Bugün bir yerde ilk geceleriydi ve Nazlı da muhtemelen bunu düşünüyor olmalıydı. Tabi Galip bunu onun yüzüne vurmayacak kızın kendisinin anlatmasını bekleyecekti. Konuşmayı başlatmadan önce sabahtan bu yana defalarca yaptığı gibi bir kez daha süzdü Nazlı 'yı. O kadar duru bir güzelliği vardı ki Galip bakmaya kıyamıyordu. Zaten bugün gelinine her baktıklarında endişe etmişti nazar değer diye. Nazlı'ya bu kadar çabuk alışmasına onu bu kadar kolay benimsemesine kendisi de çok şaşırıyordu Galip ama kadere inanırdı. Kaderinde Nazlı yazıyordu belli ki.

Galip daha fazla beklemeden Nazlı'nın koluna nazikçe dokundu. Nazlı ilkin irkilse de sonra hemen toparladı kendini. Galip masmavi boncuk gözleriyle kendisine Nazlı'nın elini usulca tutup yatağa doğru çekti ve karşılıklı oturmalarını sağladı.

"Nazlı iyi misin?"

Nazlı ufak bir yutkunmanın ardından zarifçe gülümsedi.

"Evet iyiyim. Neden sordun ki?"

Galip bilmezden gelerek cevapladı onu.

"Kapıda öylece durunca... İyi olduğuna emin misin? Yani biliyorum senin için bu yaşananlar ve önümüzdeki belirsizlik zor ama bana ne istersen sorabilirsin. Lütfen çekinme. Biz artık bir hayatı paylaşacağız. Merak ettiğin ne varsa sorabilirsin bana."