Birkaç dakika geç de olsa geldim. Bu bölüm şuana kadarki en uzun bölüm. Çoğu kişi bölümlerin kısa olduğunu söyledi. Şimdilik elimden gelen bu. İleride daha uzun yazmak dileğiyle. Hikayemizi okuyan, beğenen ve yorum yapan herkese çoook teşekkür ederim. Umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar.💞 İkinci bir defa kontrol edemedim bölümü. Hatam var ise affedin.
"Çok özledim seni. Demek affetin beni sonunda!"
Ne? Ne? Ne? Ne diyordu bu kadın. Neden sarılıyordu benim nişanlıma. Neyin affından bahsediyordu. Allah'ım sen aklıma mukayyet ol.
Karşımdaki manzaraya kısılmış gözlerimle bakakalmıştım. Kadın Baran'ı ahtapot gibi sarmıştı. Baran sarılmıyordu ama geri de çekilmiyordu.
Bir tepki vermek istiyordum ama yanlış bir tepki vermekten de korkuyordum. Yine de bu manzarayı daha fazla seyredecek değildim elbette. Bu devirde evlenilecek adam kolay bulunmuyor sonuçta. Ahh ne diyorum ben.
Sesimi stabil tutmaya çalışarak birkaç kez boğazımı temizledim. Kadın sanki beni yeni farketmiş gibi gözlerime baktı ve geri çekildi.
"Baran, kim bu kadın? Bizi tanıştırmayacak mısın?"
Bence gayet sakindim. Yeterince, hatta fazlaca. Çünkü şuan resmen avuçlarım kaşınıyordu. Baran kadından bakışlarını çekip bana döndü. Kızgın gibiydi. Asıl kızması gereken bendim. Ona ne oluyordu?
"Komşumuz sevgilim. Nilperi."
Baran sevgilim diyerek beni takdim etse de Nilperi denen bu kadının neden kendisine sarıldığını açıklığa kavuşturmayı tercih etmemiş. Baran'ın bana sevgilim dediğini duyan sarı ise dumura uğramış gibi görünüyordu. Ve evet akraba değillerdi. Bundan artık emindim.
Tam tek kaşımı kaldırmış Baran'a bu kadının neden ona ahtapot gibi sarıldığını soracakken arkamdaki kapı açıldı. Ve Sevgi annem haklı olarak söylenerek açmıştı kapıyı.
"Kizum bir gittun, gelemedun. Seni bekleyruk."
Tabi dışarı çıkıp manzarayı görünce onun yüzünü de bir telaş kaplamıştı. Belli ki o da bu kızı tanıyordu. Ve belli ki bu kızla Baran arasında yaşanmış bir şeyler vardı. Sevgi annem hemen yüzünü toplayıp sahte bir gülümsemeyle tekrar konuştu.
"Hoşgeldun Nilperi. Geç içeru herkes içerdedur."
Nilperi yüzüne yerleştirmeye çalıştığı gülümseme ile benden tarafa ilerledi ve beni geçip içeri girdi. Şuan burayla hiçbir alakası olmayan birisi bile burada bulunsa havadaki gerginliği sezebilirdi. Sarı içeri girince Sevgi annem de içeri girdi.
"Siz konişun kizum amma uzun surmesun. Seni bekleyruk."
Gözlerim Baran'ın gözlerindeyken şuan onunla konuşmak istemediğime karar verdim. Sevgi annem kapıyı kapatmadan ve gözlerimi Baran'dan çekmeden ona seslendim.
"Yok anne biz konuştuk. Zaten Baran da gidiyordu tam. Hem misafirleri bekletmeyelim."
Sözlerim bitince Baran'ın kaşları çatıldı. Onu umursamadan arkamı dönüp içeri girdim ve kapıyı kapattım. Sevgi annem bir şey der diye kısa bir an çekinceyle gözlerine bakınca bana bakarak gülümsedi ve gözlerini kırptı. Ondan yana rahatlarken içerdeki kızı düşününce gerilen bedenimle içeri doğru yol aldım.
.………………..….....……
Kapıda yaşananların üzerinden iki saat geçmişti ama benim gerginliğim hala üzerimdeydi. Sebebi ise içerdeki sarıydı. İki saat içersinde içerideki herkesle tanışmıştık. Baran'ın gerçekten çok fazla akrabası vardı. Hepsini aklımda tutmam zor olsa da hafızam kuvvetliydi. Baran'ın iki teyzesi, iki halası, bir de yengesi vardı. İlk izlenimlerime göre yengesi Canan hanım ve halası Nurten hanım benden pek hoşlanmamışlardı sanırım. Bunu da nereden çıkardın diyecek olursanız hemen anlatayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Safderun
RomancePaçasını kurtarmak için ortaya attığı yalanın onu bu kadar farklı noktalara sürükleyebileceğini hiç düşünmemişti öğretmen hanım. Çünkü atladığı ufak bir nokta vardı; kader. Doğu'da görev yapmak için yanıp tutuşan ve gönüllü olarak bunu yapmayı başa...