25 - DEHŞET

14.7K 928 249
                                    

"Ne? Neden seni hiç görmedim!?" dedim şokla ona bakarken, ben hızlı hızlı konuşuyordum ama Yağız oldukça sakindi. İnsanları hatırlama konusunda hiçbir zaman iyi olmamıştım zaten ama en azından dört yıl boyunca aynı fakültede okuduysak simasının tanıdık gelmesi gerekirdi.

"Çünkü aynı bölümlerde değildik. Sen elektrik mühendisliği okuyordun, ben ise makine mühendisliğini. Ayrıca..." Okuduğum bölümü söylediğinde doğru söylediğinden emin olmuştum ama yine de aynı fakültede olmamıza rağmen onu bir kere bile göremediğim için de üzülmüştüm.

Şu anda onu yok denebilecek kadar az görüyorum ama aynı fakültede olduğumuzu bilseydim az da olsa onu görebilme şansım olurdu.

"Ayrıca?" diye sordum cümlesine devam etmediği için.

"Saçım kısaydı ve ben saçım kısayken bambaşka biri oluyorum." dediğinde kendimi tutamayıp gülmeye başladım, hatta günlerdir o kadar mutsuzdum ki bu hayatımda duyduğum en komik şey gibi gelmişti.

Dayanamayıp kafamı göğsüne yaslayıp gülmeye devam ettim. Sonunda kendimi geri çektiğimde kahkaham kesilmişti lakin sırıtmaya devam ediyordum, ayrıca yanaklarım acıyordu ama elimde olan bir şey değildi. Uzun zaman sonra bu çok iyi hissettirmişti.

Kafamı kaldırıp Yağız'a baktığımda onunla dalga geçmeme rağmen o da gülümsüyordu. Doğrudan gözlerime baktığı için bir anda yüzümdeki sırıtış silindi, vücudumdaki bütün kan yanaklarıma hücum ederken utançla kafamı yere eğdim ama hemen ardından konuşmak için tekrar kaldırdım.

Yağız önce soluna ardından sağına baktığında şaşkınlıkla kaşımı çatıp onu izledim. Birden kolumu nazikçe tuttuğunda irkilip sorgularcasına ona baktım.

"Gel şuraya gidelim, biri duyacak." dedi sakince, gülmekten bunu düşünmemiştim bile.

Yanımızdaki ara sokağa girdiğimizde Yağız bir süre bir şey demeden sadece bana baktı.

"Eee?" dedim, ben de doğrudan ona bakarken, dalmış olacak ki sesim yüzünden irkildi.

"Ne?" dediğinde göz devirmeme engel olamadım.

"Aynı fakültedeydik, yani?" dedim merakla. Derin bir nefes alıp geriye yaslandığında, gözlerim cebinden çıkardığı sigara paketine kaydı.

Anlaşılan uzun bir konuşma olacak.

"Sigara içme." dedim net bir şekilde.

"Neden?"

"Dikkatim dağılıyor." Bahane olduğu çok belliydi ama sorgulamadan sigara paketini cebine koydu.

"Seni ilk gördüğümde gıcık olmuştum." dedi hızlı bir şekilde.

"Vay canına Yağız, çok şaşırdım."

"Sözümü kesme." dediğinde derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Neden bilmiyorum ama aşırı halsiz hissediyorum.

"Arkadaşım da o bölümde okuyordu ve ne zaman onunla buluşmak için oraya gitsem seni görüyordum dolayısıyla arada konuşmalarına kulak misafiri oldum." dedi ve kollarını kavuşturdu, "Bayağı salaktın."

"Yağı-"

"Bekle bitireyim Deniz!" Sözümü kestiği için daha da uzatırdım konuyu ama sesi sert çıkmıştı ve konuşmak için bile çok halsizim.

"Ama seni görmeye devam ettikçe seninle ilgili daha çok şey öğrendim ve bir süre sonra bahsettiğim salaklıkların bile gözüme tatlı gelmeye başladı." dedi kafasını yukarı kaldırarak.

"Başta anlamadım tabii, sonuçta bir kızın veya herhangi bir insanın yaptığı hareketler de tatlı olabiliyor." dediğinde bir şey demeden onu izledim, bunca zaman onun hakkında öğrenmek istediğim şeyleri kendisi anlatıyordu ve bu anılarda benim de olduğumu bilmek, anlamsız bir mutluluk veriyordu. "Birkaç kere konuşmuşluğumuz var ama hatırlamadığını söyledin." dediğinde ise üzülmüştüm.

İKİMİZ (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin