Attığım çığlıkla merdivenden düştüğüm an elimdeki konketide patlamıştı, ben sert zeminle buluşmayı beklerken hayret edeceksiniz ama Emir bey beni tutmuştu. Daha doğrusu tutmaya çalışmıştı ama sonu onun için hüsranla bitmişti.
Çünkü beni tuttuğu an ayağı kaygan zeminden dolayı kayıp sırt üstü yere düşmüştü ve bende üzerine düşmüştüm.
Ona olan yakınlığımdan dolayı kalp atışlarım hızlanırken nefesim daralmaya başlamıştı.
Başımı yavaşça göğsünden kaldırıp yüzüne baktığım da gözlerimiz kesişmişti aynı zamanda üzerimize düşen rengarenk süsleri yeni fark etmiştim. Sanki her şey önceden ayarlanmış bir film sahnesini canlandırıyor gibiydik.
Kara bulutları andıran koyu kahve gözlerinde kaybolurken, parfüm kokusu bende fırtına etkisi yaratmıştı.
O kadar güzel kokuyordu ki başımı boynuna gömüp ömrümün sonuna kadar orada kalmak istiyordum. Kokusu bana daha önce hiç tatmadığım bir huzuru veriyordu.
Emir'in bakışları o kadar derindi ki ister istemez beni'de etkisi altına alıyordu.
Onunla ne zaman bu denli yakınlaşsak şuanda olan bakışlarıyla karşılaşıyordum, normalinden dahada koyulaşan ve yumuşak bakan gözleriyle.
Sanki etrafımızda kimse yokta sadece ikimiz var gibiydik, daha fazla cazibesine kapılmadan göz temasımızı kesip yavaşça kalkmaya çalıştım.
Fırsat bu fırsat diye düşündüğüm gibi ellerimi bilerek Emir'in yüzüne basarak kalkmaya çalıştığım an Emir'in ağzından ufak çaplı bir acı çığlık kaçmıştı.
Ellerime batan sakalları ve temas eden yüzü dahada heyecanlanmama sebep olmuştu. Heyecanımı gizleyerek Emire baktığımda öfkeli gözleri üzerimdeydi.
Sanırım canı fazlasıyla yanmıştı.
Oh olsun ona, her ne kadar beni yere düşmekten kurtarmış olsa bile, sabahtan beri bana söylediklerinin intikamını az da olsa almış oldum.Ayağa kalktığım gibi dudağımı ısırarak "pardon emir bey, yanlışlık oldu" dedim yapmacık üzgün bir ses tonuyla.
Emir sinirle önce elimle bastırdığım yere daha sonrada başının arkasına dokunarak ayağa kalktı
" Resmen ayaklı belasın asistan" diye söylenerek uzaklaşınca o haline gülmeden edemedim.
Hemen yan tarafımdaki tuğçeye bakınca kıskanç bakışlarıyla karşılaştım. Resmen kıskançlıktan kuduruyordu.
Oh olsun çatla inşallah, seni çaki suratlı uyuz şey.
Daha fazla onunla bakışarak zaman kaybetmeye hiç niyetim yoktu. Kıskanç bakışlarına karşı gıcık olduğunu düşündüğüm gülümsememi yollayarak bakışlarımı ondan çektim. Hemen örnek fotoğrafları götürmeliyim.
Üzerimde ki süsleri temizleyerek az önce çekimde fotoğrafları çeken fotoğrafçının yanına gittim.
Kendisini inceleyince beyaz tenine uyumlu kirli sakalları vardı ve alnına dökülen saçlarıyla çok yakışıklı görünüyordu.
Karşısında durduğum da kamerasıyla ilgilendiği için beni fark etmemişti
Boğazımı temizleyerek " Merhaba" dedim. Sonunda kamerasından bakışlarını çekerek bana odaklandı ve tebessüm ederek
" merhaba sakar şey" dedi.
Kaşlarımı yukarıya kaldırarak ona baktığım da gülmeye devam ederek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBE KİLİT VURULMAZ(KARANLIĞA FISILDAMAK)
General FictionAnnesini ve Babasını küçük yaşta kaybeden iki kız kardeş, küçük yaşlarda anne ve babasızlığın ne demek olduğunu yaşayarak öğrendiler. Anneanneleri tarafından büyütülen Demet ve Nehir bir şekilde bu hayata alışmışlardır ve bu hayatta değerli olan tek...