#multimedya da Nehir'in elbisesi
#keyifli okumalar diliyorum 🥰🐰
Bugün işe gitmek için tam takır hazırdım. Güne çok enerjik bir şekilde başlamıştım. Aynadan kendimi incelediğimde siyah mini şifon elbisemin üzerine saçlarımı hafifçe dalgalandırarak açık bırakmıştım.
Çantamı ve eşyalarımı alarak mutfağa geçtiğim de, yine her zaman ki gibi bedoşum ve ablam oturmuş kahvaltı yapıyorlardı.
Bende masaya geçip ablamlara katılarak sohbet eşliğinde kahvaltımı yaptıktan sonra işe gelmiştim.
Şimdi ne yaptığımı soracak olursanız Emir beye kahve hazırlıyor'dum.
O bidon'a bey demek zoruma gidiyor, evet kendisi hem patronum ve aynı zamanda da yakışıklı olabilir ama bana karşı olan tavırları ondan uzaklaşmamı sağlıyor.
Dün fazlasıyla nedensizce saçma bir şekilde sürekli aklımdaydı, ama buna bir son verip kendimi toparladım. Artık gereksiz yere onu düşünmeyeceğim.
Kahveyi hazırlayıp tepsiye koyduğum an içeri sevimsiz Tuğçe girdi. Bakışlarımı ondan çekip tepsiyi aldım.
"Hey yeni, bana da sütlü bir kahve hazırla" dediğin de tek kaşımı kaldırıp tamamen ona döndüm
" pardon bana mı dediniz?" dediğim de bana bakma tenezzülün'de bulunmadı.
Mutfak duvarın da olan küçük aynaya bakıp mat kırmızı ruju'nu sürerek parmağıyla dudağının kenarında ki fazlalığı sildi.
"evet tatlım sana dedim. Hadi acele et" dedi.
Ben bu kadını yollarım anam!
Kendini ne sanıyordu bu böyle? Derin bir nefes alıp
" Eliniz kolunuz var kendiniz hazırlayın Tuğçe hanım" dedim sakinliğimi koruyarak, bu söylediğim zoruna gitmiş olacak ki elinde ruju sert bir şekilde tezgâha bırakıp bana döndü
" Anlamadım, ne dedin sen?"
"Algılama sorununuz var herhalde? Bence vitrin süsü olmayı bırakıp bir doktora görünseniz iyi olur şu saçma egolarınızdan da kurtulur kendi işinizi kendiniz görürsünüz, size hizmet etmek benim görev tanımıma girmiyor" dediğim de suratsız suratı renkten renge dönüştü.
O yarasa ruhlunun konuşmasına müsaade etmeden kahveyi alıp çıktım.
Çıktığımda arkamdan
"densiz şey kovduracağım seni buradan görürsün" diye bağırıyordu.
Nah kovdurursun ağzımı açtırıyor gıcık şey. Onu takmayarak yoluma devam ettim.Bir bu yılışık eksikti, oh olsun söylediklerimi sonuna kadar hak etti böylelikle dünün intikamını almış oldum.
Kesin bilerek ayağını burkmuş gibi yaptı. Sırf beni merdivenden düşürmek için.
Emir'in odasının önüne gelince derin bir nefes alıp kapıyı çaldım.
Her zaman ki tok sesiyle "gel" dedi.
Daha fazla oyalanmadan direkt içeri geçtim. Her zamanki gibi dosyalarla savaş veriyor ve sürekli çalışıyordu.
Yanına yaklaşıp
"Kahveniz" diyerek masaya bıraktım.
Sonunda dosyalardan başını kaldırıp bana baktığında garip bir şekilde yine heyecanlanmıştım. Beni incelerken gittikçe yüz ifadesi sertleşiyor'du.
" Emir bey bugünün günlük programını anlatayım mı?" dediğim de hiçbir şey söylemeden bana bakıyor du.
Bir tepki vermeyince "Emir bey" diye tekrar seslendiğimde sanki çok derinlere dalmış gibi aniden kendine gelip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBE KİLİT VURULMAZ(KARANLIĞA FISILDAMAK)
General FictionAnnesini ve Babasını küçük yaşta kaybeden iki kız kardeş, küçük yaşlarda anne ve babasızlığın ne demek olduğunu yaşayarak öğrendiler. Anneanneleri tarafından büyütülen Demet ve Nehir bir şekilde bu hayata alışmışlardır ve bu hayatta değerli olan tek...