Burada ne işi var? Aklıma gelen şeyle hemen çantamın içini karıştırıp paralarımı çıkarttım inanamıyorum sadece üçüz liramı? Olamaz daha maaşımı almama çok var. Elimde sadece bu kadar para varken o öküzün parasını nasıl ödeyeceğim?
Gerçi ufacık bir çizik için ne kadar para isteyebilir ki? Neyse ne boş ver Nehir. Gir içeri şu anahtarı teslim et ve o kaba adam karşına çıkarsa da parasını ver havalı bir şekilde terk et orayı.
Hadi koçum benim göreyim seni!
Kenimi gazlamam bitince, derin bir nefes alıp önce başımı içeri yönlendirdim etrafıma bakınca kimseyi göremedim. Yavaşça bahçeye inen küçük merdivene sağ ayağımı uzattım temkinli olarak.
Aferin kızım böyle devam.
Evet diğer ayağımı da attım mı tamamdır.
Sonunda sorunsuz ve sağ salim bir şekilde indim. Bahçeden içeriye doğru ilerlemeye başlayınca kocaman ve yeşillik dolu bir bahçeyle karşılaştım. Gerçekten de harika bir ortamı vardı
Yaşlı ve yakışıklı amcayı elinde iki çay bardağıyla tam içeri girecekken görünce direkt ona doğru yürüdüm.
Beni görünce gülerek gittiği yönü bırakıp bana doğru bir adım attı. Onun gülüşüne karşılık verip, karşısında durdum ve çekinerek
"Hayırlı akşamlar amcacım" dedim cılız sesimle, yakışıklı amca sevecan bir sesle
"Hayırlı akşamlar kaçak kız" demişti.
Titrek bir nefes alıp etrafıma bakındım o meteor görünümlü bidon kılıklı öküz gelmeden gitmeliydim. Tam olarak bu evle bir bağlantısı var mı yok mu bilemiyorum? Fakat arabası tamda bu evin kapısının önündeydi.
Yakışıklı amca bardakları pencerenin önüne bırakıp bana döndüğün de gülümseyerek "Sözünü tuttun saatin çok geç olmasına rağmen geri getirdin demek motorumu" dediğin de sabahtan beri akıl edemediğim şey yeni aklıma gelmişti. Bu yaşta neden motor kullanıyordu ki?
Evet elektirikli bir motosiklet olabilir ama yine de tehlikeli yaşı için. Daha fazla amcayı bekletmeden cevap verdim.
"Size söz vermiştim, getirmeseydim kendimi suçlu hissederdim." diyerek cebimden anahtarı çıkarıp uzattım ve konuşmaya devam ettim
"size çok ama çok teşekkür ederim. Bana çok yardımcı oldunuz " dedim minnetle.
Amca gülerek;
"Rica ederim kaçak kız, acelesi olan ve bu kadar güzel bir kıza nasıl yardımcı olmazdım ki? Hem sağlık durumuyla alakalı bir şeydi." Dediğinde gözlerim adile naşit gibi açıldı. Ya bu amca bana asılıyor mu?
Yoksa Bana mı öyle geliyordu?
Birden heyecandan gaza geldiysem ağzımdan dökülen kelimelere mani olamamıştım. "Çok teşekkür ederim aslında benim Anneannem' de çok güzeldir. Ona çekmişsem demek ki" dedim saçmalığın zirvesine vararak.
Öff ne saçmalıyorum ben ya? Adam kaşlarını çatarak düşünür gibi yapıp "anneannen?" Dedi ve sustu. Kahretsin yine kendimi rezil ettim.
" Şey.. Aslında benim gitmem gerek her şey için size tekrardan teşekkür ederim. Hayırlı geceler " deyip hemen arkamı döndüm, tam gidecekken yakışıklı amca kolumu tutup
"kızım bekle yeğenim burada. Tanışırdınız " dediğinde kocaman gözlerle olduğum yerde kaldım.
YEĞEN Mİ? İnanamıyorum o kaba adam bu tatliş amcanın yeğenimi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBE KİLİT VURULMAZ(KARANLIĞA FISILDAMAK)
Ficción GeneralAnnesini ve Babasını küçük yaşta kaybeden iki kız kardeş, küçük yaşlarda anne ve babasızlığın ne demek olduğunu yaşayarak öğrendiler. Anneanneleri tarafından büyütülen Demet ve Nehir bir şekilde bu hayata alışmışlardır ve bu hayatta değerli olan tek...
