5. BÖLÜM

1.5K 111 89
                                    

Benim hayatım çok dalgalı geçer dostlarım. Liseye geçtikten sonra bu daha çok artmıştı. Bir günüm bir günümü tutmaz, bir anım bir saniye sonramı tutmaz olmuştu. İkizler burcu olan babama çekmiştim bana kalırsa. Bundan adım kadar emindim ama burcum ikizler değildi. Ona çeken bazı huylarımı ben bile yeni keşfederken içime dolan tek şey hüzün ve aynı zamanda dolu dolu bir gururdu.

Annemin memlekete gitmesine aldırış etmemeye başlamıştım. Arka koltukta sıkışmış bir şekilde otururken sıkılmıştık ve Nazlı ile parmak güreşine başlamıştık. Ne zaman sıkılsak oynardık. Buğra ve Berkay'da bize tezahürat yapıyordu sessizce. Arka taraftaki eğlenceye Ceren'de elinden geldiğince katılıyordu.

"İddia mı koysak ya?" dedi Berkay ortamı daha da kızıştırıp. Bugün üçüncü defa iddiaya girecektim. Parmak güreşini bu sefer ben yenince zorlanarak Berkay'a döndüm. Girip girmemek arasında kararsızdım ama eğlencesi çıkmıyordu aksi halde.

"Ne iddiası?" dedim merakla. Ondan hep uçuk kaçık fikirler çıkardı ve işin garibi de Berkay'ın bu uçuk kaçık fikirleri hep gerçekleşirdi.

Bu sefer tam tersi oldu ama. Berkay'ın bir fikri yoktu sanırım. Omuz silkti yalnızca. "Güreş iddiası. İddiayı siz belirleyin," dediğinde Nazlı ile kısa bir bakışma yaşadık.

"Bilek güreşi yapalım o zaman. Bu olmasın," dedi heyecanla. Kabul ettiğini belli ediyordu böylelikle. Ben de kabul edince iddiayı belirlemeye başladık.

Pislik yapmadan duramayacaktım tabii ki. Sinsi gülüşüm yüzüme yayılırken buz mavisi gözlerimi Nazlı'nın kahvelerine çevirdim. "Eğer ben kazanırsam Reyhan teyzeye, Buğra ile olan ilişkinizi açıklayın tamam mı?" dediğimde Berkay ve Ceren tevafuk eseri bir uğultu kopardı aynı anda. Nazlı ve Buğra'nın yüzünü buz kesmişti sanki. Birkaç saniye bön bön suratıma bakınca kabul etmeyeceğini anlamak zor olmadı.

"Bu şimdi, çok değil mi ya?" dedi Nazlı gerginlikle. Annelerin henüz haberi yoktu onların ilişkilerinden. Omuz silktim umursamaz görünmeye çalışarak.

"Niye fazla olsun? Onuncu sınıftan beri sevgilisiniz bir zahmet büyüdünüz ve bilsinler. Niye saklıyorsunuz hâlâ anlamış değilim? Hem, en fazla ne diyebilirler ki? Ne güzel öğrendiklerinde siz de rahatlarsınız. Reyhan teyze zaten seni baş göz edecek yer arıyor."

Buğra kolumu çimdikledi yerimden hoplamama neden olacak bir şiddetle. Kolumu tutup ters ters Buğra'ya baktım. Neydi bu şimdi? Ben gayet de haklıydım.

"Ne çimdikliyorsun be? İyi bir şey söyledim. Ben kazanırsam gizli gizli görüşmezsiniz," dediğimde bu sefer de Nazlı çimdikleyerek, "Bırak görüşmeyi aramıza Çin Seddi örerler be! Daha diyor ki rahatlarsınız! Bilmem ney rahatlarız Doğal!" dedi kendince küfür etmeyerek ama herkes anlamıştı zaten. Kolum kopmuştu ikisi yüzünden. Yüzümü asıp suratsız suratsız yüzlerine baktım.

"Ne iki de bir koluma kıyıyorsunuz, yeter ama!" diye şikâyet edince Nazlı parmak salladı intikamcı bir tavırla.

"Kızım sap geldin, sap gideceksin var ya. Daha önce erkek arkadaşın olmadığı için bilmiyor olabilirsin ama annem öğrenirse kemiklerimi kırabilir. Sen daha annen seni baş göz edecek yer arıyor diyorsun ama hiçbir şey bilmiyorsun. Annem baş göz etmeyi bırak beni bekâr bir kadın olarak görüyor gelecekte. Kariyer sahibi, başarılı bir iş kadını olmamı çok istediği için aklına bile gelmiyor kadının evlenmem. Bu şart çok ağır, değiştir," dedi inatla.

"Değiştirmem," diye direttim. "Bana ne ya, ben bunu istiyorum. Vazgeçmek istersen o başka," dediğimde Nazlı kolayca gaza gelebilen biri olduğundan bir dakika boyunca Buğra'yla bakışıp bana döndü.

Tatlı ama Çılgın (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin