3. BÖLÜM

421 41 6
                                    

1 AY SONRA
19 TEMMUZ 2023 | PAZAR

Doğal Sonay

"Hazırlıklar tamam mı?" dedim arkama bakarak. Berkay çekirdeği ile orta koltuktaydı, Çağatay Turan Sezer ve yaveri Gece Kara da Berkay'ın her iki yanını doldurarak işin içine girmişlerdi.

Ah, dostlarım size bu kısmı anlatmadım. Bu ikisi tam bir manyaktı. Kullanmadıkları bütün çarşı izinlerini komutanlarından izin alarak buna kullanmışlardı. Hayır, sadece bir kere bahsetmiştim. Sadece belki fikir verir umuduyla Çağatay Turan Sezer'e, yani iş ortağıma sadece bir kere yaylaya çıktığımızda yaşadığım o olaydan bahsetmiştim ve şu an bu durumdaydık.

Barış şoför koltuğunda, yanında ben ve arkada da Çağatay Turan Sezer, yaveri Gece Kara, Berkay ve bagajda da Nazlı'yla Buğra vardı. Payam'dan çıkalı saatler oluyordu. Gece Mavi Kent'e gelip dinlenmiştik. Dayımdan ne kadar azar yesem de umurumda olan bir şey değildi.

Alpay'la bir anlaşmamız vardı ve o anlaşmayı bozmayacaktım. Samyeli'ni ve abisini, gerçi o daha Alpay'ın öz abisi olduğunu hatırlamıyordu ama, kapatıldıkları o yayladan kurtaracaktık. Plan tamamen bana ait değildi. Maalesef Gece Kara yıllarını organize suçlar biriminde geçirmiş tecrübeli bir asker olarak plana biraz profesyonelce el atmıştı.

"Tamam işte ya! Basın gidelim!" diye mızırdandı bagajda oturan Buğra. Onu göremiyordum bile.

"Bende de kavrulmuş Antep fıstığı var sever misin?" Çağatay Turan Sezer'in sesini çok net duyabiliyordum. Berkay'ın farklı bir evrendeki haliydi bu adam. Kamuflajının cebinde mermi olması gerekirken kavrulmuş Antep fıstığı taşıyordu manyak herif. Yine de çılgındı işte. Bana her türlü uyuyordu.

"Çekirdek her zaman zirvededir ama severim komutanım," dedi Berkay, ciddiyetsiz ciddiyetsiz. Kemer izin verdiğince arkama döndüm ve ikisine birden kısık gözlerle baktım.

"Siz ne içtiniz ya askeriyenizde? Oğlum kız kaçırmaya gidiyoruz, adamların silahı bile var kafanız güzel mi Allah'ın kuruyemiş müptezelleri? Toparlanın bir ya!" diye bağırınca Gece Kara kıkır kıkır gülmekten kızarıp bozarmıştı artık.

"Yemin ederim bunun kadar haklı bir isyan görmedim! Kola?" dedi, dağcı sırt çantasından 200 ml boyutlarında siyah kola çıkarırken. Metal kutulardan ikisini Berkay'ın ve Çağatay'ın kucağına atınca kalp krizi geçirecektim. Bana da uzattı bir tane. Buz gibiydi ve bu sıcak havada iyi gelirdi. Kalp krizi geçirmemek için elime aldım ve metal kısmını açtım.

"Ne kadar yeme içme meraklısı çıktınız abi siz?" diyerek önüme döndüğümde Nazlı ta bagajdan bana kadar bağırdı.

"Şarkı aç kankaliyam ya!"

Kolayı dudaklarımdan ayırıp, "İstek parça?" diye bağırınca, "Bluetooth ile bağlanacağım. Sadece cihazı aç," dedi. Bir şey demedim ve radyoyu açtım. Kısa sürede Nazlı arabaya bağlandığında müzik de çalmaya başladı.

"Kızım bu ne?" dedim dikiz aynasından arkaya bakmaya çalışarak. Çağatay Turan Sezer bilge bir edayla cevap verdi.

"Katy Perry ablamızdan Hot n Cold. Bilmiyor musun cahil seni? Bir de üç sene Londra'da yaşamıştın değil mi sen?" Boğuk sesiyle bana laf edince yine arkama döndüm.

"Ya bu işi ciddiye bir tek ben mi alıyorum be?" Sesim Katy Perry ile yankı yapınca herkes hep bir ağızdan daha yüksek bir sesle bağırdı.

"EVET!"

Yüzümü buruşturup önüme döndüğümde Barış sağ kolunu boynuma sarıp dikkatli bir şekilde saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.

"Ben de ciddiye alıyorum aşkım. Boş ver bu arkadaki beyni sulanmışları. Alpay ne durumdaymış?" dediğimde müziğin sesini biraz kısıp Alpay'ın attığı mesajlara baktım.

Tatlı ama Çılgın (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin