01: Nabız

22K 446 232
                                    

Merhaba, başlamadan önce söylemek istediğim şeyler var. Kızıl Şafak, kurgusunu on beş yaşında oluşturduğum ve on altı yaşında yazdığım bir kitap, bu yüzden oldukça acemi satırlar görebilir ve ufak tefek hatalarla karşılaşabilirsiniz. (Yazım hatalarından değil olay akışından ve karakterin iç dünyasından bahsediyorum.) Sizden ricam, hâlâ gelişiyor olduğumu bilerek kusurları mazur görmeniz. Eleştiriye ihtiyacım var bunun için lütfen düşüncelerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Teşekkürler 💗

Karakterlerin nasıl göründüğünü merak ediyorsanız KARAKTER MODELLERİ adlı bölümden ulaşabilirsiniz, sevgiyle okuyun <3

-

GECE - Bana Bir Şarkı Söyle

HELLDORADO - The Ballad Of Nora Lee

+

KIZIL ŞAFAK - 1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KIZIL ŞAFAK - 1. BÖLÜM: "NABIZ."

"Sen, küçük bir okyanusun içinde atan o nabızsın."

+

"Döngü, döngü, döngü!"

Geç kalmıştık.

Birinin sesini duydum, sanki kalbimde eski bir iz bırakmış birisinin aklından geçen bir sesti. Başaramayacağını biliyorum. Hep biliyordum; çünkü bu yola başvurduk ve her şey bir döngüye sardı. Aslında her zaman bir çemberin etrafında dönüp duruyorduk, hem de defalarca.

Bu... Nasıl bir histi? Durdum, her şey birbirine karışmışken bekledim ve izledim. Kocaman bir yükselişten sonra, yere çakılmak yerine daha da yükseklerin var olduğunu anlamak gibiydi. Sınırının olmadığını, tamamen sınırsız olduğunu anlamaktan ibaretti. Geride kalan geçmişin nüksedişiydi. Hayır, yeni bir devirdi. Bırakılan emanetin kalanını getirmekti, farkına varıştı. Yeniden var oluştu. Her şeyi görebilmekti. Düzeltmekti, onarmaktı, yeniden inşa etmek ve yeniden, yeniden, defalarca kez yeniden başlamaktı.

Yavaş ve sakin adımlarım beni ilerletirken arkamda kalan anıların farkında değildim. Yaşanmışlıkların, hatıraların... Aslında her adımında biraz daha sıyrılıyordum geçmişten, biraz daha omuzlarımdan kopuyordu vardığım ve sonra terk ettiğim yer. Önümde ise, senelerdir damarında yaşadığım kalp vardı. Kaynağa gelmiştim, her şeyin kalbine gelmiştim ve gözümde kanlar birikmişti. Gözümde biriken kanlar her şeyi görmemi engelliyordu.

Beklemediğim bir anda kanıma bir damla karıştı, öyle bir damlaydı ki bedenimin her bir uzvunda gezdi, en son zihnime geldi. Zihnimde dolaştı, geçip giderken ardında bıraktığı yerler bir bir kayboldu ve tertemiz yeni bir sayfa, eski karalamayı ardında bırakarak kafamın içinde bir yerlerde açıldı. Unuttum. Korkunç bir ihtimal gerçeğe erdi, ben unuttum. Her şeyi unuttum.

KIZIL ŞAFAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin