Lütfen aşağıdaki yıldıza basmayı unutmayın <3
Tanaë | Still Beautiful
Lucia | Silence
Thurisaz | Years Of Silence
KIZIL ŞAFAK
17. Bölüm: "Kilitli Yalanlar."
Uyku, hayatımın her yerindeydi. Şu an burada ve benimleydi, doğumumun başlangıcından hemen öncesindeydi, hayat uzunca bir yoldu, o yolun sonundaydı. Uyku, yatanlar için tatlıydı, yatıranlar içinse cehennemde gözleri açık bir şekilde yanmaktı.
Şu an yattığım uyku ise hayatımın en güzel ölümüydü belki de. Yanımda sevdiğim bütün insanlar vardı, uyku bizimleydi. Yaşam uykusuna yatmıştık ve belki de hayatın benden özür dileme şekliydi bu. Bana getireceklerinden önce, doğuracağı felaketlerden önce verdiği bu kısa huzur, özür dileme şekliydi. Razıydım, eğer yanımda yatan beş kalbin varlığının sebebi yaşanmış ve yaşanacak olan bu felaketlerse ağzımı açmazdım. Tüm bu acılar bana onları getirmişse ben gözlerimi yumup iliklerimde o acıyı hissedebilirdim, hiçbir şeye değişmezdim bu duyguyu.
Oysa arkadaşlık ne kadar da uzak bir duyguydu bana. Sevgi, aşk, mutluluk, huzur... Tüm bu duyguları hayatımın en kötü zamanlarında ilk defa öğreneceğimi nereden bilebilirdim? Hayatın benimle dalga geçme şekliydi bu aslında ama bakış açım her şeyi değiştiriyordu işte. Onlar benim dinlenme tesisimdi, onlar benim yorgun bir günün sonundaki uykumdu, onlar bana karanlığı unutturan ışıklarımdı. Arkadaşlarım ve kalbimde gün geçtikçe yeşeren sevgim.
Onlar olmadan önce hayatımda ne vardı?
Saat sabahın yedisiydi, gün doğmuştu ve hepimiz bir salonda uyuyakalmıştık. Dün bizim için yorucuydu ama on yedi yıl boyunca geçirmiş olduğum en güzel gündü. On yedi yıla yayamadığım hisleri tek bir güne doldurmuştum. Mucizevi değil de neydi?
Bugün pazardı, okul yoktu. Birlikte yerleştirdiğimiz yeni evimin salonuna gelmiş ve günün verdiği yorgunlukla koltuklara yayılmıştık. En son sessizlikle öylece durduğumuzu hatırlıyordum, muhtemelen hepimiz uyuyakalmıştık. Üzerimize örtülen örtülere bakıp gülümsemeden edemedim. Babamın şefkati. Daha az önce açmıştım gözlerimi. Merak ediyordum, bundan sonra bu kadar güzel bir güne daha uyanabilecek miydim?
Neyse ki yeni koltuk takımlarımız oldukça genişti. Kumsal ve ben bir koltuğa sığmıştık. Işık ve Yansı da aynı şekilde, ayrı bir koltukta birlikte uyuyorlardı. Gözlerimi kıstım ve doğru mu görüyorum diye baktım. Doğu ve Atlas aynı koltukta mı yatıyorlardı?
Koltuğun köşesinde yatan kişi Atlas'tı, demek oluyordu ki koltuğa sonradan yatan kişi Doğu'ydu. İkisinin ayık kafayla aynı yere yatmış olması ihtimalini veremiyordum. Üstüne üstlük Doğu öyle bir yayılmıştı ki koltuğa, Atlas köşede küçücük kalmıştı. Doğu'nun kolu Atlas'ın karnının üzerindeydi, bacağı da Atlas'ın bacağında. Çocuğun neredeyse üzerine yatmıştı. Dudaklarımı ısırdım gülmemek için, sabah sabah göreceğim manzara bu mu olacaktı? Sevdiğim çocuk ve en yakın arkadaşımı basmışım gibi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ŞAFAK
FantasyAslında her zaman bir çemberin etrafında dönüp duruyorduk, hem de defalarca. Döngü. Döngü, döngü, döngü. Döngü. Beni siz yarattınız. Bunu siz yarattınız. Ve şimdi, Kendi yarattığınızdan korkuyorsunuz. - "Atlas Kumsalında, güneş ışı...