03: Tuzla Buz

4.7K 244 123
                                    

Twenty One Pilots - Heathens

Twenty One Pilots - Heathens

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KIZIL ŞAFAK - 3. BÖLÜM: "TUZLA BUZ."

Soğuk. Aynı bir buz gibi.

Cayır cayır yanan bir iskelet.

Asla kırılmaz denilen sert bir kaya.

Hepsi benim evimdi. Hepsi benim hislerimdi. Hepsi bendim, olmaz denilen ne varsa gerçekleştiğinin kanıtıydım ve bazen kanıtlar masum olurdu, her ne kadar kötülüğü ifade etse de. Etrafım kötülüklerle kaplıydı, kokusundan anlıyordum. İçimde, kendimi koruma iç güdüsü vardı ve iyilikleri ayırt edemiyordum. Bir kandırmacanın, seneler önce başlamış bir oyunun devamıydım ve bu bana verilen bir cezaydı. İşlemediğim bir suçun cezası.

Gözlerim, avını bekleyen bir avcı gibi keskin bir ifadeyle kısılmıştı ve hedefi tam karşımda duran siyah saçlar ve geniş omuzlardı. Tam önümde, Yansı'nın yanında oturuyordu. Bedeni gergindi ama tepkileri asla öyle değildi. Büyük bir dikkatle matematik hocasının anlattığı dersi dinliyor, hatta arada bir not bile alıyordu. İçimdeki şüphelerim beni sonuca çıkmayan yollara itiyordu ama tüm bunların yanında masum bir taraf, kulağıma geçip hafif bir sesle mırıldanıyor ve içimdeki arsız şüphelerin gereksiz olduğunu söylüyordu. İki düşüncenin arasında kalmaktan nefret ediyordum.

Gözlerim, Atlas'ın sırtını izlemeyi bırakıp Işık'ın karaladığı resme kaydı. Kambur bir şekilde bükülmüştü, boynu önde omuzları gerideydi ve elindeki kalemle defterine bir şeyler karalıyordu. Daha dikkatli bir şekilde baktığımda çizdiği şeyin simsiyah bir yuvarlak olduğunu gördüm ve kaşlarım istemsiz çatıldı.

Boynunu rahatlamak ister gibi birkaç kez hareket ettirdi, elindeki kalemi bıraktı ve doğrulup dik hale geldikten sonra, ağrımış olabileceğini düşündüğüm omuzlarını geriye atarak esnetti. Çok geçmeden yine eski pozisyonunu aldı ve bir elinin parmaklarının hepsini bir anda diğer eli yardımıyla çıtlattıktan sonra bıraktığı kalemi geri aldı. Kocaman yuvarlağın boş kalan kısımlarını da boyadığında etrafına kavisli çizikler atmaya başladı, çatlamış bir duvar gibi gözüküyordu. Kalemi bırakıp parmağıyla yuvarlağın kenarlarını dağıttığında ortaya çıkan şey anlamsızdı.

"Ne çiziyorsun?" Diye sorduğum an, işaret parmağını ateşe sokmuş gibi aniden resimden çekti ve kambur hali düzeldi, dik bir hal aldı yeniden. Kaşlarını çattı, resme baktıktan sonra siyaha boyanmış parmağına doğru baktı ve yüzündeki ifadeyi bozmadan gözlerini bana değdirdi. Sınıftaki herkes bir anda susunca etrafıma bakınma gereği duymadım. "Işık?" Dudakları aralandı, çattığı kaşları o kadar keskindi ki mavi gözleri kısılmıştı.

"Düzelt." Dedi bana. Duraksadım.

"Her şeyi hatırla." Bunu diyen kişi Kumsal'dı. Anında ona döndüğüm zaman gözlerim bu sefer tüm sınıfa kaydı ve Atlas, Yansı, Işık, Kumsal ve Doğu hariç herkesin başını sıraya gömdüğünü gördüm.

KIZIL ŞAFAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin