27: İzler ve Yansımalar

1.1K 122 52
                                    

sevgiyle okuyun <3

The Neighbourhood | Reflecitons

Krobak | It's Snowing Like It's the End of the World

Krobak | It's Snowing Like It's the End of the World

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KIZIL ŞAFAK

27. Bölüm:
"İzler ve Yansımalar."

Yansı Gürler, 2019

Ruhta ince sızılar bırakmak kolaydı.

Ama derin pençe izlerini oraya kazımak zordu, geçmiyordu. Üzerine başka bir ruh giyerek kapanabilirdi sadece. Üzerime sahte bir ruh dikmiştim, altta kalan eskimiş ruh ise yaralar ve izlerle doluydu.

Zihnimin içine bir dünya dizmiştim. Orası bana bahşedilen dünyadan daha yaşanılabilir bir yerdi. Orada güvendeydim, çünkü orada kimse yoktu.

Hiç kimse.

Ruhumdan önce uyluklarıma iz bırakmışlardı. Bunu ben yapmamıştım, dünyayı paylaşmak zorunda kaldığım kişiler yapmışlardı.

Ben hastaydım, hasta olmalıydım. Kimse benim gibi değildi, ben farklıydım. Pasiftim, sessizdim, utangaçtım, kimseyle kafam uyuşmuyordu. Sorun bendeydi, ben başlı başına bir sorundum.

Ama o izler benim suçum değildi.

Uyluklarımda söndürülen sigaraların izleri, uyluklarıma atılan jiletlerin izleri. Uyluklarım, ruhumun yansımasıydı.

Beni okulun köşesine çekiştirdiklerini hatırlıyordum, üzerimdeki kıyafetleri soyduklarını ve dakikalar boyu benimle dalga geçişlerini.

Daha fazla katlanamayacağım o yerde bir şey olmuştu.

Kimse bilmiyordu, bu sadece kafamın içindeki dünyada söyleniyordu ama... Benim bir kahramanım vardı.

Adı Atlas'tı.

Demiştim ki; tamam bitti, artık yolun sonuna geldim, katlanamam. Ruhum kaldıramaz.

Gözlerimi yumduğum bir sırada, üzerime jiletlerini fırlatan şeytanlar yok olmuştu. Yok edilmişti, hem de bir kahraman tarafından.

O okula uğramazdı, onun adını bile bilmezdim. Ama o gün sanki hissetmişti, sanki haberi vardı. Onuncu sınıftaydım, beni ilk kurtarışı bu olmuştu. Beni depoya kilitlemişlerdi, uyluklarımın her yerini jiletle çizmişlerdi. Kanıyordum, kanayan tek şey ruhum değildi.

Kilitledikleri kapıyı kırarak açmıştı, içeriye dalmış ve beni bulmuştu. Baştan aşağıya süzmüştü beni, belki de bana acımıştı. O gün, Işık'a çaktırmadan beni okuldan götürdüğünü hatırlıyorum. Uyluklarıma kendi elleriyle pansuman yapmıştı. Demişti ki; "İzi kalacak, üzgünüm."

Biliyordum ki zaten.

Arada bir okula uğrardı, o günden sonra her gelişinde beni kontrol eder, benimle konuşurdu. Nedeniz bir sebepten on ikinci sınıfa geçtiğimizde okula düzenli bir şekilde her gün gelirdi.

KIZIL ŞAFAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin