Lütfen bu bölüme kafanız kaldıracaksa başlayın. Yani uykuluysanız ya da kafanızın içi başka şeylerle meşgul ve dolu ise hemen okumanızı tavsiye etmiyorum çünkü bazı şeyleri çözüp düşünmenizi gerektiren bir bölüm bu, oldukça ağır.
Aslında birinci kısım ve ikinci kısım aynı bölüm içerisinde olacaktı ama tahminimden çok daha uzun oldu, okurken sıkmaması ve daha fazla beklememeniz için birinci kısmı şimdi atmaya karar verdim, umarım kafanızdaki soruların çoğu bir cevaba ulaşır.
sevgiyle okuyun <3
Redd - Aşk, Virüs
The Neighbourhood - Daddy Issues
KIZIL ŞAFAK - 34. BÖLÜM:
"DÖNGÜ"
Final
Birinci Kısım
Onlarca kez yolun üzerinden atlandı, onlarca kez gerçeğe karşı korku gözlerimizi kapattı, onlarca kez adım atıldı ve onlarca kez geriye kaçıldı.Ve en sonunda geldiğimiz nokta burasıydı.
Kalbimdeki kırık cam parçaları, zihnimin ortasında durup beni yönlendirmeye çalışan nefret, gözlerimdeki umut ve başımdaki ağrı. Ben Güneş değildim, ben tamamen bunlardan ibarettim.
"Hepimizin kurtulmasını sağlayacak bir neden."
Atlas'ın yorgun gözlerinde aralık bir kapı vardı, kapının ardından olduğumuz karanlığa bir ışık süzülüyordu. Bu bir umut muydu? O ışık yüzüme vurabilecek miydi?
"Nasıl bir neden?" Yapma Güneş. Şu saatten sonra Atlas'a güvenmek... Aptallık değil de neydi? Belki dediği gibi bunları yapmaya zorlanmıştı, belki gerçekten masum bir yanı vardı ama benim aşkım ihaneti kaldıramazdı, kaldırmayacaktı da. Sadece... Düştükten sonra umut karşıma geçmiş ve cezbedici elini kalkmam için bana uzatmıştı. Boğulduğunuz yerde çırpınırken size uzatılan elin kime ait olduğuna bakmazsınız. İçinde olduğum durum daha iyi özetlenemezdi.
Atlas bana bakmayı kesip önündeki düz yola baktı, gözlerinde hala suçluluk ifadesi vardı ve yerini koruyordu. Dudaklarını dişledi, bunu söyleyip söylememekte kararsız olmalıydı.
Ona ısrar edecek kadar bile gücüm yoktu.
Arkama yaslandım, ben de önüme döndüğümde Atlas sonunda konuşabildi. "Bir ihtimal var," dedi. "Sanki sana bunu söylersem o ihtimal gerçekleşirmiş gibi..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ŞAFAK
FantasyAslında her zaman bir çemberin etrafında dönüp duruyorduk, hem de defalarca. Döngü. Döngü, döngü, döngü. Döngü. Beni siz yarattınız. Bunu siz yarattınız. Ve şimdi, Kendi yarattığınızdan korkuyorsunuz. - "Atlas Kumsalında, güneş ışı...