20: Güvenin Kırık Kalbi

1.9K 130 72
                                    

oy vermeyi unutmayın lütfen, sevgiyle okuyun <3

STARSET | My Demons

STARSET | Cornivore

STARSET | Point of No Return

profilimde spotify hesabım var, ziyaret edebilirsiniz

profilimde spotify hesabım var, ziyaret edebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KIZIL ŞAFAK

20. Bölüm: "Güvenin Kırık Kalbi."

Başımı eğdiğim zaman ayak uçlarımda göreceğim şeyin zemine mürekkep gibi damlamış ve dağılarak etrafa bulanmış hayallerim olmasından çok korkuyordum.

Kolay olur sanmıştım, altından kalkarım sanmıştım ama işler hiç de tahmin ettiğim gibi olmamıştı. Soğuk esintiler ıslak bedenime uğruyor, tenimin üzerindeki onlarca su tanesini kurutuyor ama içime asla işlemiyordu. Soğuk belki de ilk defa cehennemden farksızdı benim için. Utanç arkamdaydı, sırtımın arkasına gizlenmişti ve etrafta kendisinden çok daha önemli şeylerin döndüğünün farkındaydı. Partiye geldiğimden beri mayoyla durmaya utanıyordum, şimdi ise bu o kadar önemsiz bir detaydı ki belki de tek sorunumun bu olması için bir sürü şey feda ederdim.

Atlas'ın bileğimden elime kayan sert tutuşu bile kalbimin heyecanını bir kenara ittiriyor ve korkuyu damarlarıma ucu saatlerce ateşin üzerinde kalmış sivri bir şırınga ile enjekte ediyordu.

Onu seviyordum.

Ve sevgim bana zarar veriyordu.

Onu sevmek benim için zehirli bir kurtuluştu.

Atlas zehirli bir oksijendi, ona muhtaçtım ama soluduğum anda ölürdüm.

Boğazımdan yukarıya tırmanan yakarış da bundandı. Sezgiler hep benimleydi, hep kafamın içindeydi ama onları hoparlör gibi ufacık bir düğmeye basıp susturmuştum. O ses sistemi bozulmuştu, şu anda kafamın içinde benimleydi.

Düşüncelerimden korkmuştum. Ve tam şu anda o düşünceler, yanımda elimi tutan sevgimle bana aşılanıyordu.

Beni elimden tutarak uzunca bir merdivenden çıkarmıştı. Koca bir havuzu donduracak kadar soğuktum ama yere bastığım her adımda etrafa ateşi yayıyordum ve yanıyordum. Yaymak ve yanmak, içinde olduğum şey buydu.

Burası terasın bile üzerindeydi, düz bir çatıydı ve etrafta demirlikler bile yoktu. Atlas'ın burnundan sertçe soluduğu nefesleri kulaklarımla işitebiliyordum. Islak saçlarım geriye uçuşmak yerine gelen esintiyle birlikte olduğu yerde sertleşiyordu ve belki de donuyordu. Vücudumun dörtte üçü açıktaydı, hala neden üşüdüğümü hissetmiyordum?

KIZIL ŞAFAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin