23: Beyazın Günahı

1.4K 129 39
                                    

Çok kısa ama önemli bir bölüm oldu, detaylara dikkat edin. Karakterlerin Güneş'ten önceki halini de okuyabileceğiniz bir bölümdü, ben çok sevdim açıkçası. Oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın lütfen. Sevgiyle okuyun <3

hatırlatma: KIZIL ŞAFAK'ın bu bölüm hariç bütün bölümleri 2019 yılında geçmektedir.

tüm şarkılar Asel Beyza'ya.

tüm şarkılar Asel Beyza'ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KIZIL ŞAFAK

23. Bölüm: "Beyazın Günahı."

2017, Asel Beyza Karataş

Annem bana hep derdi ki; güç, içimizde yatan canavardır, onunla her şeyi yok edebilirsin.

Sonra babam geliyordu, kollarımdan tutuyor ve içimdeki canavarı sarsıyordu, gücüm kollarımdan dökülüyordu, ayak uçlarımda toz tanesi gibi yok olmaya başlayan gücümü hissediyordum ve bir süre sonra üzerine bastığım yerde topuklarıma batıyordu. Gücümle her şeyi yok edebilirdim, kendimi yok etmiştim.

Çok küçük bir çocukken öğrenmiştim ben kaçmayı, sonra iyi bir yerde saklanmayı. Ellerimin, o bağırışları duyduğum zamanlarda kulaklarıma örtmek ve her şeyi susturmak için yaratıldığını düşünürdüm. Bacaklarım kaçabilmem için vardı, heyecanla koşmak için değil. Kollarım tek başıma üşüdüğüm zaman kendi bedenime sarmam için vardı, başkasına sarılmak için değil. Ellerim o sesleri duymamam için vardı, başkasının sıcacık elini sevgiyle tutabilmem için değil. Ve ben vardım... Benliğimi saklamak için. Başkasının sevebilmesi için değil.

Peki ya onunla ne yapacağımı bilmediğim ruhum?

Ruhumu özgür kılmak için bedenimden kurtulmam gerekti.

Benim güçsüz ve titrek adımlarım. Okulumu seviyordum. Nabız Lisesi benim en büyük korkumdu ve ben bu okulu çok seviyordum.

Bahçeye bir adım atmadan önce telefonumu cebimden çıkardım ve ben daha uyanmadan atılan mesajı defalarca kez okudum. Ellerim titriyordu, telefonum parmaklarım arasından kayıp gitmek üzereydi.

Babam: Okula giriş yaptığın an odama geliyorsun.

Anlatsam da anlamayı istemezdi ki.

Her zaman olduğu gibi yine gidecektim yanına, bağırışlarından kaçamayacaktım çünkü ellerimin işlevini kesecekti.

Ama insanlar... Bizler her şeye kolayca alışabilen varlıklardık. Babamın soğukluğuna alışabilirdim, alışmıştım. Ellerim kulaklarıma kapanmıyordu artık, alışmıştım. Kaçmıyor ve korkularımın üzerine gidiyordum, alışmıştım çünkü.

Bunun için titreyen bacaklarım sağlıksız adımlarla okulun bahçesinden içeriye girdi ve sanki babam buradaymış da odasına bir an önce gitmem için arkamdan kovalıyormuş gibi bir aceleyle ilerlemeye başladım. Bu benim lanetimdi, babamın nefesini her daim arkamda hissedecektim.

KIZIL ŞAFAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin