Bölüme başlamadan önce oylamayı unutmayın lütfen <3
The Neigbourhood | Wires
Meg Myers | Desire
Mitski | A Pearl
KIZIL ŞAFAK
14. Bölüm: "Vicdanın Kalbi."
Kalbimiz, vicdanın ağırlığını kaldırabilir miydi? Bizi sırtımızdan bir boşluğun içine doğru sürükleyen o şeyi kelimeler ifade edebilir miydi?
Edemezdi.
Bunun için çareyi susmakta bulmuştum. Sustum, başıma onca şey geldi yine sustum. Öğrenmemem gereken şeyler öğrendim yine sustum. Yine susuyorum.
Ama bu sefer tek başıma susmuyorum.
Çevremdeki sıralarda oturan arkadaşlarım ve Atlas'ın da aynı benim gibi derse odaklanmadığını biliyordum. Tuhaf olan şey şuydu ki, normalde başımıza her ne gelirse gelsin yine de gülüp dalga geçmemize rağmen dünden beri susuyorduk.
Çünkü dengeler bozulmuştu.
Aslı teyze önceden hamile kalmıştı, annem babamı okulumuzun müdür yardımcısı ile aldatmıştı. Yansı, Işık ve ben bu durumdan ötürü kötü hissediyorduk. Atlas zaten gün geçtikçe nedensizce çöküyordu, her gün biraz daha sinirli ve biraz daha agresif bir hale bürünüyordu. Doğu zaten her ne kadar belli etmese de bir şeylerden çabuk etkilenen duygusal bir çocuktu. Kumsal bizi sabahtan beri birkaç kez toparlamaya çalışmıştı sadece ama bizim bu halimiz onun da enerjisini düşürüyordu.
Hareketlenmemiz gereken yerde daha en başından dibe gömülmüştük. Bunun olmaması gerekirdi. Tahmin ettiğimden daha güçsüz olamazdık.
Bir de başımızda Saraç vardı bu sefer. Çok uzun süredir tanıyor olmasam da Saraç gerçekten benim arkadaş olmak isteyeceğim birisiydi ancak şöyle bir şey vardı; Güneş ile arkadaş olmak başınıza türlü belaları getirirdi.
Benimse kalbim, Saraç'a benim yüzümden bir şey olursa içimde oluşacak o vicdan azabını kaldırabilecek kadar güçlü değildi.
Ayaklarımla yeri dövüp duruyordum. Saraç, ismini bilmediğim bir kızla benim yan sıramda oturuyordu. Arada bir bana notlar yazıp atmıştı ve gerçekten de dün akşamdan beri güldüysem eğer bu Saraç sayesindeydi.
Yine önüme atılan buruşturulmuş bir kağıtla irkildim ve gülümsemeye çalıştım. Atlas, Saraç'ın sürekli bana notlar yolladığını fark ediyordu. Oldukça çatık kaşlarla önce Saraç'a, sonra arkasına dönüp bana ve elimde tuttuğum kağıda baktı.
Bakışları üzerimde koca bir ağırlıkken umursamamaya çalıştım ve kağıdı açtım.
"Öğle arası gelince kantinde birlikte yemek yiyelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ŞAFAK
FantasyAslında her zaman bir çemberin etrafında dönüp duruyorduk, hem de defalarca. Döngü. Döngü, döngü, döngü. Döngü. Beni siz yarattınız. Bunu siz yarattınız. Ve şimdi, Kendi yarattığınızdan korkuyorsunuz. - "Atlas Kumsalında, güneş ışı...