maNga - Dursun Zaman
•
Kalp, bir duyguyu en fazla ne kadar yoğun hissedebilirdi, merak ediyordum doğrusu.
Aynı zaman diliminde hem şaşkınlığı hem mutluluğu hem heyecanı hem endişeyi hem de korkuyu hissediyordum, üstelik biri bile az miktarda değildi; hepsi yoğundu ve artık kalbim patlamak üzere olduğunu haykırıyordu. Arden'le yaşadığımız o kısa anın heyecanı, Mert'in konuşmamıza kulak misafiri olarak Ekin'in aslında Berk'i sevdiğini öğrenmesinin verdiği endişe ve korku, karşımda öylece duran Özge'nin gelişine duyduğum şaşkınlık ve mutluluk...
Öyle bir haldeydim ki Özge'ye sarılamıyordum. Bırak sarılmayı, dudaklarımı yeniden aralayamamıştım bile. Özge'yi karşımda görmenin şaşkınlığından ziyade Özge'yi bu şekilde karşımda görmenin şaşkınlığı yaşıyordum. Kendine bunu neden yapmıştı?
Ekin'e kapıdakinin Özge olduğunu haber vermemin üstünden saniyeler geçmişti ki Ekin koşarak kapıya gelmiş, Özge'ye sıkıca sarılmıştı. Ardından da Berk geldi, Ekin odadan çıktıktan sonra hızlıca giyinmiş olmalıydı.
"Sonunda be kızım!" dedi Özge'yi görünce.
"Ne yani, onu sen mi çağırdın?" diye şaşkınlıkla sordu Ekin.
Berk, ellerini pantolonunun ceplerine yerleştirmiş bir şekilde sadece sırıttı. Nedenini sonra öğrenmeye bırakarak Özge'ye döndük. "Ee," dedi. "İçeriye davet etmeyecek misiniz?"
"Yok artık, bir de davet mi bekliyorsun?"
Ekin bir şey söylemeyerek Özge'yi kolundan tuttuğu gibi içeri çekti, Berk de kapıdaki orta boy valizi alarak koridor boyu ilerlemeye başladı. Özge'deki değişim ikisini de şaşırtmazken ben üzerimdeki şaşkınlığı atamamaya devam ediyordum.
Sonunda bana dönüp "Sen sevinmedin galiba," dedi alıngan bir tonla.
"Ne?" diye telaşladım. "Sevindim, tabii ki sevindim!"
Kollarını iki yana açtığında daha fazla beklemeyerek ona sıkıca sarıldım, ellerim saçlarını okşadı. Kısacık saçlarını.
DOKUZ YIL ÖNCE
"Yalancı," dedi Özge. "Sevinmedin."
"Hayır hayır! Sevindim, gerçekten!" Kaşlarından birini kaldırdığında kocaman sırıttım.
"Eh, iyi o zaman."
"Ne zaman gelirler?" diye sorarken oldukça heyecanlıydım çünkü ilk kez okul ya da kurs dışından birileriyle tanışacaktım. Belki arkadaş bile olurduk.
"Bilmem ki... Birazdan burada olurlar herhalde."
Aslında Özge pek sıcak kanlı bir insan değildi, ben ona kıyasla daha sıcak kanlı sayılırdım ama mesela o daha uyumlu biriydi ve arkadaş edinmekte de hiç zorlanmazdı, daha doğrusu yeni birileriyle tanışmakta. Birkaç gün önce gördüğümüz, parkta paten kaymayı öğrenen kızlarla nasıl yapmıştı bilmiyorum ama önce tanışmış sonra arkadaş olmuştu ve bugün beni de onlarla tanıştıracaktı.
Uzun zamandan sonra okul ya da kurs dışında birileriyle tanışacağım ve belki de arkadaş olacağım için hem mutlu hem de kaygılıydım. Beni Özge kadar severler miydi, bilemiyordum çünkü şimdiye dek Özge'nin dışında kimsenin beni en yakın arkadaşı olarak görebilecek kadar sevmediğini biliyordum. Ben hep o grup halinde oynanan oyunlara dahil olamasın diye türlü türlü bahaneler uydurulan o kız çocuğuydum, en azından hatırladığım gerçek buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ UYKUSU
Teen Fiction8 arkadaş, 5 şehir, aşk ve yalanlar. "bu bir yolculuk hikayesi ve her yeni şehir, kendimizi bulmamız için var." 06.06.2020