Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar!
Ozan Doğulu, Model - Dağılmak İstiyorum
•
Dar sokakta ilerlemeye devam ederken Yağız'ın o berbat sesiyle bağıra çağıra söylediği şarkıya ben de eşlik ediyordum. Onun bu neşeli hali bizi yine yükseltmiş ve daha şimdiden inanılmaz bir gece geçireceğimize inandırmıştı. Her şeyi bir kenara bırakarak sadece birlikte olduğumuzu ve dolayısıyla mutlu hissettiğimizi bilerek yürümeye devam ediyorduk.
"Daha ne kadar yürüyeceğiz?" diye sorunca Ekin, daha önce hiç kardeşinin çalıştığı mekâna gitmediğini anlamış olduk.
"Az kaldı, sızlanma hemen."
Ekin cevap vermek yerine oflayarak başını Mert'in göğsüne yaslayınca, Mert kolunu sardığı ince beli daha sıkı sarmaladı.
ALTI YIL ÖNCE
"Bu daracık yolda birbirinize sarmaş dolaş bir şekilde yürümeye devam etmek istediğinizden emin misiniz?" diye sordu Özge.
Ekin kafasını gömdüğü güven tahtasından kaldırıp Özge'ye dil çıkarırken Berk konuşmak yerine Ekin'e daha sıkı sarılmayı tercih etmişti. Özge onların bu tavrını her zamanki gibi çocuksu bulurken başını onaylamazcasına iki yana salladı.
Dar yolda ilerlemeye devam ederken bir anlığına durdum ve birkaç adım ötemde peş peşe ilerleyen arkadaşlarıma baktım. İlk sıradaki Demir, onun yarım adım arkasında ilerleyen Esin, çapraz arkasında etrafına bakarken devamlı bir şeylerden bahseden Yağız ve onun hemen arkasındaki Berk ile Ekin çifti. Onlarla tanıştığım ilk günden beri kendimi tamamlanmaya bir adım daha yaklaşmış hissediyordum. İçimdeki nedenini bilmediğim boşluğun ve hatırlamadığım çocukluğumun izlerini onlarda bulmuştum.
"Arden bizi kapıda karşılayacak değil mi?" diye sordu Esin.
"Evet, mesaj attım ben."
"Hangi ara?" diye şaşırarak sorunca Yağız, Özge sadece omuz silkmekle yetindi.
"Umarım dediği kadar iyi bir mekândır," diyen Demir'di, eğer gideceğimiz yeri sevmezse bir dakika bile durmazdı, biliyordum.
"Anlattığından çok daha iyi bir yer, bana güvenin," diyen Özge, dudaklarımın aralanmasına neden oldu.
"Böyle konuştuğuna göre daha önce gitmiş olmalısın."
"Evet, birkaç hafta önce Arden'i almak için gelmiştim."
O an yine tanıdık bir hisle kavrulmaya başladı içim.
Arden'in neden kör kütük sarhoş olduğu bütün gecelerin sonunda yanına Özge'yi çağırdığını bir türlü anlayamıyordum. Beni değil, Demir'i bile değil, her zaman Özge'yi çağırıyordu ve Özge de her zaman sorgusuz sualsiz gidip onu alıyordu. Aralarındaki bağı sorguluyor ama asla onlara sormuyordum. Kardeşten de öteymiş gibi davranıp yine de içimde bir yerlerde bir şeylerin sızlamasına neden oluyorlardı. Kafamın daha da karışmasına neden olan şey, Arden'i Özge'yle bile paylaşmak istemememdi.
"Bizi niye çağırmadınız lan?" diye sordu Berk.
"Çağırdık ya işte," diye onu geçiştirmeye çalıştı Özge.
"Sağ olun ya," dedi Berk ağır adımlarla ilerlemeye devam ederken. Bana arkası dönük olduğu için şu anki yüz ifadesini göremiyordum. "Kim bilir kaç defa gelmişsinizdir siz buraya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ UYKUSU
Teen Fiction8 arkadaş, 5 şehir, aşk ve yalanlar. "bu bir yolculuk hikayesi ve her yeni şehir, kendimizi bulmamız için var." 06.06.2020