24: mutlu yıllar

12.8K 1.5K 3.6K
                                    

Umarım yılbaşına özel yazdığım bu bölümü beğersiniz, kıyafetler için görsel ararken biraz geciktim, kusura bakmayın... Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar!

Cem Adrian - Mutlu Yıllar

Derin bir sessizlik oluştu. Yağız bile ağzındaki köfteyi çiğnemeyi bırakmıştı, heyecanla Ekin'in cevabını bekliyordu. Bütün gözlerin üzerinde olduğunu bilen Ekin ise hiç aceleci değildi. Aksine, sanki Berk'i kıvrandırmak ister gibi bir hali vardı; elindeki çatalı yavaşça masaya bıraktı, gözlerini süzerek Berk'e çevirdi, eli Mert'in masanın üstündeki elini buldu ve hafifçe gülümsedi. Berk nefes bile almadan onu izliyordu.

"Aslında çok haklısın," dedi Ekin, "Bu eve bu kadar insan sığmamız mümkün değil ve birkaçımızın başka bir yerde konaklaması daha iyi olacaktır." Kaşlarım benden habersizce çatıldı. Ne yani, dedim içimden. Berk'e inat olsun diye gerçekten Mert'i mi seçeceksin? "Ancak yine de," diye devam edince umutla kırpıştırdım gözlerimi. "Başka bir yerde konaklamamıza gerek yok. Ne de olsa sadece bir gün kalacağız burada. Ertesi gün Özge'yi de almak için yola koyulacağız, değil mi?"

"Yani," dedi Berk, daha açık ve net bir cevap istediği belliydi. "Nerede olmak istiyorsun?"

Senin yanında, diyebilirdi. Tabii bir sevgilisi ve Berk'in de bir sevgilisi olmasaydı... Diyemedi, bunun yerine "Arkadaşlarımın yanında," dedi sadece.

"Peki, sevgilim," dedi Mert anlayışla. "Nasıl istersen..."

"Ben biliyorum neden başka yerde kalmak istemediğini," dedi Yağız sırıtarak.

Hepimiz bir pot kıracağını sanırken Ekin gülümsedi, "Hım," dedi. "Nedenmiş?"

"Benden ayrı düşmek istemiyorsun da ondan."

Ortamı yumuşatacak olanın tam da bu olduğunu düşünerek güldüm, benimle birlikte diğerleri de güldü ve Berk ile Ekin arasındaki elektriği kesmiş olduk. İyi anlamda bir elektrik değildi bu, kötüydü, hem de çok kötü.

"Ama yarın çıkamayız ki yola," dedi İdil.

"Yız?" diye tekrarladı Yağız. "Sen de mi geliyorsun?"

"Neden gelmesin?" diye sordu Berk. "Ekin'le Arden'in sevgilileri gelmiş."

"Arden'in sevgilisi değil o!" dedim hemen.

Arden bana alttan bir bakış atarken Berk'in kaşlarından biri havalandı. "Öyle mi?" diye alaycı bir şekilde sordu. "Sevgilisi değilse neyi?"

"Onu biz de henüz bilmiyoruz," dedi Esin.

"Neyi olduğunu bile bilmediğiniz birini yolculuğa dahil ediyorsunuz ama benim sevgilimin dahil olmak istemesini mi sorun ediyorsunuz?" diye sitem ettikten sorna dilini şaklattı. "Yazıklar olsun."

"Kimse sorun ettiğini söylemedi," dedi Arden.

Güzel, diye geçirdim içimden. Demek gerçekten de yavaş yavaş da olsa aramıza dönüyorsun...

"Hım," dedi Berk, ardından çatalını eline aldı. Dudaklarında geniş bir gülümseme varken "Öyleyse İdil'le birlikte yola devam ediyoruz," diye devam etti.

Kimse kabul etmedi ama kimse reddetmedi de... Önce bakışlar kaçırıldı, sonra sessizce tabaklarımızdakileri yemeye devam ettik. Ekin'in suratındaki ifadeye bakamıyordum bile.

Uzun süren yemekten sonra karınlarımızı güzelce doyurmuş bir şekilde masadan kalktık. Berk, Esin, ben ve Arden masayı toplarken diğerleri koltuklara kurulmuşlardı. Mert ve Esin ise salona bağlı olan balkondaydılar.

YAZ UYKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin