5: kimsenin suçu yok

13.1K 1.7K 527
                                    

Nasıl tanıştılar, ne suç işlediler, neden yaptılar ve nasıl dağıldılar vs vs. gibi sorularınızın cevaplarını ilerleyen bölümlerde alacaksınız, geçmişe dönük sahnelerle ya da şimdiki zaman sahneleriyle... Azıcık sabretmenizi ve sadece anın tadını çıkararak okumaya devam etmenizi istiyorum^^

Bölümleri şimdiki zaman/şimdiki zamanla bağlantılı
geçmişe dönük sahneler/şimdiki zaman şeklinde yazmaya devam etmeyi planlıyorum, genelde şimdi-geçmiş sahneleri bu kitapta yazdığım gibi yazılmaz, bu yüzden size farklı gelmiş, kafanız karışmış veya yadırgamış olabilirsiniz, ben de başta bi' n'oluyoruz demedim değil fjdkdj sonuçta geçmiş diyorum Arden'in kucağa atlıyor, pat şimdiki zaman diyorum bir bakıyoruz Demir'in kucağında falan fjdjdj ama zamanla hepimiz alışacağız bence, hem farklılık güzeldir, bu olay yolculuğumuzu daha da heyecanlı hale getiriyor bence:))

Ayrıca fark ettiyseniz bölüm isimlerini hep şarkı isimleri yapıyorum, belki bana bu konuda yardımcı olmak istersiniz. Birlikte daha çok yol alacağız, en az bi' kırk-elli bölümlük yolumuz var ve ben o kadar çok güzel şarkı ismi bilmiyorumdjdjdj Bu satıra ismi kadar kendisi de güzel olan şarkılardan öneriler bırakırsanız çoook mutlu olurum.

Ve son olarak, hatta en önemlisi:
5-10-15-20...40-45... bölümlerini hikayenin akışından ayrı olarak özel bölümler şeklinde yazacağım. Özel bölümler kısa olacak, çooook kısa olacak ama bence seveceksiniz çünkü o geceye dair gerçekleri bu şekilde öğreneceğiz. Bizimkilerin beş yıl önce alındıkları sorgu odasında polisle aralarındaki diyalogları bu kısa bölümlerde okuyacağız, her bölüm başka karakterin sorgulanması şeklinde olacak, birbirinin devamı niteliğinde... Yeterince iyi anlatabildim mi bilmiyorum ama umarım anlamışsınızdır... Ben çok heyecanlıyım, özellikle bu sorgu bölümleri için, umarım beğenirsiniz. Çok uzattım, şimdi sizi ilk kısacık sorgu bölümüyle baş başa bırakıyorum, keyifli okumalar!

BEŞ YIL ÖNCE, o geceden hemen sonra

Daha ne kadar beklemesi gerektiğini merak ederken gözlerini endişeli bir şekilde içinde bulunduğu odada gezdirmeye devam etti.

Onu bu dar odaya getirmelerinin üzerinden epey zaman geçmişti ve her geçen saniye, bedenini kaplayan korkunun artmasına neden oluyordu.

Artık beklemek istemiyordu çünkü başına gelecekleri zaten biliyordu. Biri gelecekti, masanın öteki tarafındaki sandalyeye oturacaktı, belki de bacaklarından birini diğerinin üzerine bile atardı, daha sonra sormaya başlayacaktı ve aldığı cevapların doğru olduğunu zannederek sorgulama işlemini bitirecekti.

Neler olacağını biliyordu, bunu diğerleriyle daha önce pek çok kez konuşmuşlardı ve cevaplara hep birlikte karar vermişlerdi ama yine de endişelenmeden edemiyordu. Üzerinde oturduğu plastik sandalye ya da dirseklerini dayadığı sallanan masa değildi onu rahatsız eden, artık kusursuz işleyen planlarının son adımındaydılar ve kimsenin hata yapma lüksü yoktu.

"Özellikle benim," diye fısıldadı kendi kendine. Onlar benim için bu suçu işlemişken, şimdi ufak bir hatayla her şeyin mahvolmasına neden olamam.

Diğerlerinin ne durumda olduğunu deli gibi merak ederken alabileceği sorulara karşı vereceği cevapları tekrar zihninde geçirmeye başladı.

Endişeliydi, ne kadar endişeli olduğu sadece suratına bakılınca bile açıkça belli olurken korktuğu da aşikardı. Bacakları kendinden habersizce sallanmaya devam ederken alnında küçük ter damlaları belirmişti. Aslında bu kadar endişelenmesi olağandı çünkü ne de olsa bu yaşına dek annesine bile yalan söylememişti ancak şimdi arkadaşlarıyla birlikte polislere yalan söyleyecekti.

Yağız Güçlü, bir sorgu odasındaydı ve dostlarıyla birlikte işledikleri suçu inkar etmek üzereydi.

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YAZ UYKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin