İlginiz ve desteğiniz için çoook teşekkür ederim! Lütfen hep böyle devam edelim ve özellikle bu bölümün yıldızını parlatmayı, paragraf yorumlarını bol tutmayı unutmayalım çünkü bu bölüm... bu bölüm... neyse, ben susayım, bölüm epey konuşacak zaten:D
Keyifli okumalar!
R.O.D.Y - Bizden Olmaz
•
"Nil! İyi misin?"
Ellerimi koyduğum lavabo tezgâhından güç alırken gözlerimin içine bakmaya devam ettim. Aynadaki kızın söylemek istediği şeyler vardı. Islanan kahve gözlerin derinliklerinde bir şeyler saklıydı. Hayır, aslında saklı değildi, onları ben saklıyordum.
*9999999999999999999999999999999999999999999999+5/433333333333333333333333333333
*bu kısmı bir ay önce sahiplendiğim kedim yazdı:') aslında kedi fobisi olan bir insandım ama Ares'ten sonra işler çoook değişti 🤍 böyle bir şeyi de ilk kez yaptığı için bu kısmı silmeye kıyamadım, burada da kalsın istedim. umarım mazur görürsünüz, hem belki ileride dönüp bakınca birlikte tebessüm ederiz:))...*Ağlamak istiyor, daha şimdiden çok yorulduğunu söylemek istiyordu ama ben ona güçlü kalması gerektiğini söylüyordum. Ben yıllarca yanımda bana yardım etmeye hazır dostlarım olmasına rağmen karşıma çıkan zorluklarla tek başıma göğüs germeye çalışmıştım, şimdi Arden bana iki kötü davrandı diye hıçkırıklara boğulup arkamı dönüp gidemezdim.
"Nil!"
Kaşlarımı hafifçe hareket ettirirken gözyaşlarımın akmasını engellemek için gerdiğim suratımı serbest bıraktım. "Buradayım!" diye bağırdım kapıya doğru. Buradayım ve pes etmeye hiç niyetim yok.
"Ne zaman bitecek işin? Ekin aradı az önce, birazdan aşağıya ineceklermiş."
Aşağıya mı? İyi de neden?
Ah, tabii ya! Akşam yemeği...
Vücudumu saran havludan kurtuldum. "On dakika." Daha öncesinde yanımda aldığım iç çamaşırlarımı giyinirken "Ama istersen beni bekleme sen, in," diye devam ettim.
"Emin misin?"
"Evet!"
"Peki, çıkıyorum!" dediğini duydum Esin'in.
Bir süredir havluya sarılı olarak beklettiğim, bu sayede nemini almış olduğum saçlarımı özgürlüklerine kavuşturduktan sonra özenle hazırlanmak için çok vaktimin olmadığını bilerek devam ettim. Kurutma, tarama ve sonrasında hafif makyajımın son demlerini atma sürecinden sonra banyodan çıktım.
Odaya girdiğim ilk anda uyumayı planladığım ama yatmak bir yana, oturmaya bile fırsat bulamadığım yatağın üzerindeki kıyafetlerime baktım. Arden'le karşılaşmamızın ardından kendimi güç bela odama atmış, Esin'i çoktan duştan çıkıp yatağına uzanırken televizyon seyreder halde bulmuştum. Esin bana, akşam yemeğinden sonra otelin eğlence katında yapılacak olan canlı müziğe katılacağımızı ve bu yüzden abartılı olmayacak şekilde şık giyinmem gerektiğini söyleyince ise biraz düşünmem gerekmişti ama geceye uyum sağlayacak bir kombin yapmakta zorlanmamımtım.
Oluşturduğum kombinin parçalarını aynı çabuklukla giydikten sonra kapının hemen yanındaki boy aynasından kendime baktım. Acaba Arden bu gece ne kadar güzel göründüğümle ilgili herhangi bir şey söyler miydi? Belki bir bakış? Peki, tamam, henüz umutlanmak için erkendi.
Yanıma çanta alma gereği duymadan sadece telefonumu aldıktan sonra hızlı adımlarla odayı terk ettim. Bir elim saçlarımın arasında gezinirken diğeri telefonumu tutuyordu, otelin restoran katına indikten sonra eğer bizimkileri göremezsem aramam gerekecekti. Ekrana gelen yeni bildirimle kalbimdeki korku ve hüzün dalgaları hareketlendi. Mesaj babamdandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ UYKUSU
Teen Fiction8 arkadaş, 5 şehir, aşk ve yalanlar. "bu bir yolculuk hikayesi ve her yeni şehir, kendimizi bulmamız için var." 06.06.2020