MFÖ - Aşkın Kenarından
•
BEŞ YIL ÖNCE
Arabadan inen Berk, suratında geniş bir gülümseme varken Ekin'in elini tuttu, birlikte bize doğru ilerlemeye başladılar.
"Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz?" diye şaşkınlıkla sordu Demir. "Bize doğru gelen çift, Berk ve Ekin mi yoksa ben mi yanılıyorum? Bu güzel yavrunun sahibi Berk değildir, değil mi?"
"Daha neler!" diye karşı çıktı Yağız. "Berk'in haddine mi öyle bir arabaya sahip olmak..." derken Berk'i değil, hepimizi kast ediyordu. Ne yazık ki hiçbirimizin ailesinin maddi durumu öyle bir arabaya sahip olacak kadar iyi değildi.
"Biraz önce arabaya yavru mu dedin sen?" diye sordu Esin, gözlerinin gördüğüne değil de kulaklarının duyduğuna şaşırmış olması tam da ondan beklenecek bir hareketti.
"Tabii dedim. Baksana şunun güzelliğine. Böyle bir güzellikten bahsederken yavru da denilir, bebek de..."
"Göz göre göre arabaya yürüyor ya," dedi Yağız, dalga geçercesine.
"Ağzının suları aktı resmen," diye onu destekledi Özge.
O sırada Berk ve Ekin birkaç adım ötemizde durdu. İkisinin de ağzı kulaklarındayken "Nerden buldunuz bu arabayı?" diye sordu Arden.
"Çaldınız mı lan yoksa?" diye heyecanlanarak sordu Yağız.
"He, Yağız, çaldık, çalar çalmaz sana getirdik," dedi Berk.
"Gerçekten mi?" diye sorarken hem heyecanlı hem de mutlu görünüyordu.
"Hayır, tabii ki!" dedi Ekin.
"Amcamın arabası. Daha doğrusu babamın amcasının arabası."
Kaşlarım hafifçe yükselirken gözlerim Arden'e döndü, dudaklarım gerilmişti. Arden de benimle aynı şeyi düşünüyor olmalıydı ki onun da suratındaki ifade değişti ve "Babanın amcasının arabasını mı çaldın Berk?" diye sordu.
"Aşk olsun ya, neden böyle söylüyorsunuz? Ödünç almış olamaz mıyım?"
"Olamazsın," diye net bir şekilde konuştu Arden.
"Nedenmiş?" diye Arden'e meydan okurcasına konuştu Ekin.
"Çünkü Berk'in ehliyeti yok ve aklı başında olan hiç kimse ehliyeti olmayan, henüz reşit bile sayılmayan bir çocuğa böyle bir arabayı emanet etmez."
Arden'in sözlerinden sonra bakışlarımız Berk'in üzerinde toplandı. Berk'in suratında yaramaz bir ifade vardı ve bunu saklamak gibi bir gayesi de yok gibiydi. "Berk?" diye cevap beklediğimizi söyledim.
"Of, ne var ya!" dedi az sonra. "Biraz eğlenmek istemiş olamaz mıyız?"
"Sen de bu işin içindesin yani," dedi Esin, kardeşi Ekin'e hitaben.
"Tabii ki öyleyim."
"Peki, bizi niye apar topar buraya çağırdınız?" diye hepimizin uzun süredir merak ettiği o soruyu sormuş oldu Özge.
"Neden olacak... Bize katılmanız için," derken omuz silkmişti Berk. Gerçek dünyadan haberi olmayan bir masal kahramanıydı sanki. Ekin de onun masalının güzeller güzeli kibirli prensesi...
"Asla," diyerek tavrını göstermiş oldu Arden. Onun böyle bir suça ortak olacağını beklemeleri başlı başınca saçmalıktı.
"Ama neden?" diye yine de dudaklarını büzerek sordu Ekin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ UYKUSU
Teen Fiction8 arkadaş, 5 şehir, aşk ve yalanlar. "bu bir yolculuk hikayesi ve her yeni şehir, kendimizi bulmamız için var." 06.06.2020