31-BİR KASE ÇORBA ÜÇ DİLİM KEK

22.6K 1K 454
                                    




Merhabaa hoş geldiniz


Nasılsınız iyi misiniz?

Bölümün başında geçen gün okuduğunuz iki ay sonrasının alıntısı var. sonrası ise günümüz.

Bir noktaya açıklık getirip yaşanan ve yaşanma ihtimali olan karışıklığı düzeltmek istiyorum. Ama öncesinde tahminlerinize bayıldığımı, hepsini tek tek okuduğumu hatta yetmeyip bir iki kez daha okuduğumu söylemek isterim. Ya sizin canınızı yerim guzuzlarıııım

Biliyorum artık deliler gibi Elif ve Baran sahneleri okumak istiyorsunuz, aralarında zerre bir şey yok diyorsunuz. Önceki versiyonu okuyanlarınız varsa aralarınızda ikisinin birbiriyle konuşmaları bile otuzuncu bölümden sonra başlıyordu biliyor musunuz? Ha bı demek değil ki şimdi de öyle olacak . hayır... Elif zor bir dönemden geçti ve yeni yeni kendini toparlayan, her anlamda mücadele eden bir kız. Ben de bu denli zorlanan bir kıza pat diye cesur sahneler yazamam öyle değil mi? kırmamız gereken duvarlar, aşmamız gereken engeller var. Ve okuyacağımız iki aylık bir süreç daha var. O iki ayda ne oldu, ne yaşandı bilmiyoruz ama bir son değil bir başlangıç olduğunu söyleyebilirim buradan. Ha bir de hikayede şu an 2022 Kasım ayındasınız. Neden 1 yıl öncesindeyiz derseniz bir yerden sonra zaman atlaması yaşayacağız...

Not: Bölüm hem Elif'in anlatımı hem de ilahi bakış açısı var

Bölüm çooook çoook uzun. O yüzden en az 5 yorum yapıyoruz okkkeeey

O zaman kesin başlangıçtan iki ay öncesine, 2022 Kasım ayına gelelim sizinle

Nurettin Reçber-Aç Kollarını Sar Beni
Aynur-Rewend
🔥

Nurettin Reçber-Aç Kollarını Sar BeniAynur-Rewend🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


2 ay sonra

Demir kazıklarla çakılıydı ayaklarım yere. Ruhum dört duvara hapisti. Ama üfleseler düşüverecek gibiydim. İçi çürümüş bir ağaçtan halliceydim.

Acı vardı ruhumda. Adı koyamadığım, anlamlandıramadığım bir acı. Bir de garip bir his. Yarım kalmışlık gibi...

Sanki bu halimi biliyor gibi gökyüzü de bir alemdi o gün. Koyu gri bulutlardan düşen damlalar neden acıtırdı insanın canını? Ne zamandan beri yağmur bu kadar hüzünlendirmişti beni?

"Geçelim mi artık Elif hanım?" dendiğini duyduğumda içimdeki o garip hisse boğuşuyordum. Derilerini çekiştirdiğim ellerimi hızla yana saklayıp bana burukça gülümseyen yüze onay verip soğuk koridorda attım tonlarca ağırlığa ulaşan adımlarımı. "Bu taraftan." Dediğinde bakışlarımı her şeyin arkasında son bulacağı kapıya çevirdim. Karnımın üzerine sıkıca bastırdığım elimle siyah blazer ceketimin önünü kapatmaya çalıştım.

ATEŞTEN DÜĞÜM(KİTAP OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin