36-İKİNCİ ÇİÇEK

21.7K 1K 707
                                    

Merhaba hoşgeldiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Merhaba hoşgeldiniz

nasılsınız guzularım iyi misiniz?

Bölüm çok ama çok uzun o yüzden en az 15(on beş) yorum yapıyoruz okkey valla yoksa Leyla gibi küseceğim size bilesiniiiiiz

beni buradan takip ederek bölüm bildirimlerine, duyurulara ulaşabilirsiniz. hadi guzularım el atın büyüyülim beraberce


🔥

"ÇÜNKÜ ELİF'İ SEVİYORUM OLDU MU!"

Beynimde ardı arkasınca çaktı şimşekler, ruhumda ardı arkasınca oldu depremler. Bedenimi saran tedirginlik ve korkudan dizlerimin bağı çözülürken o cümle yankılandı zihnimde ardı arkasınca.

"Ne?" dedi sakinliğini koruyarak. Mimik bile kıpırdamadı yüzünde.

"Duydun! Sen anca hor gör! Hırpala! Ama hak etmiyorsun Elif'i ve ben Elif'i-" ve bir anda bitirici o hamle geldi. Eliyle yakasını sertçe kavrarken kafasını tam burnunun üzerine gömdü.

"Karımın adını ağzına alma! Siker atarım! DUYDUN MU!"

Ellerimi şaşkınlığımı bastırması için hızla ağzıma örterken nefesimi tutmuştum. Etraftaki her ses bir uğultu gibi gelirken vücudum sanki elektrik akımına kapılmış gibiydi.

"DUYDUN MU!" dedi Baran tekrardan ve daha şiddetli bir ses tonuyla. Sesindeki o tını her yeri inletecek sertlikteydi. Ve gözlerinden fışkıran alevlerin sıcaklığı bana kadar ulaşmıştı.

Yere düşmüş olan Maran burnunu tutarken sarsakça doğruldu kendine doğru eğilen Baran'a. Elini burnundan çekerken sertçe ona doğru bir yumruk savurmak istedi ama Baran'ın aniden kavramasıyla bunu yapamadı. "DUYMADIM! DUYMAYACAĞIM DA!" dedi inatla.

"Gel duyurayım o zaman!" diğer eliyle sertçe onun ensesini kavrarken benim olduğum yere, kapıya doğru iki büyük adım attı.

"Bırak!" diye çırpınmak istedi Maran ama hareketleri onun tek bir tutuşuyla kısıtlanmış gibiydi. Burnundan dudağının üzerine ince bir şekilde kan sızıyordu.

"Baran..." diye mırıldanmıştım çakılı olduğum yerde.

"Çok az bir işim var. Sen beni burada bekle tamam mı?" Ses tonu benimle konuşurken ani bir şekilde normale dönmüştü. Ama bu hali hiç normal değildi. Hem de hiç. Burnundan soluması, boynunda ve alnında belirginleşen, yeşillenen damarları, hızla inip kalkan göğsü.

Ben cevap bile veremeden büyük hem de çok büyük adımlarla, Maran'ı da yanında adeta sürükleyerek gitti merdivenlere doğru.

Sanki ayak bileklerimden biri sıkı sıkıya tutmuş ve benim hareketlerimi engellemiş gibiydi. Zihnim donmuştu belki de. O yüzden hareket edemiyordum.

ATEŞTEN DÜĞÜM(KİTAP OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin