32-RİND İ ŞEYDA

21.7K 1K 543
                                    

Merhaba hoş geldiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba hoş geldiniz

Bölüm var ya acayiiip uzun. Benden demesi. O yüzden bu bölüm herkes en az on(10) yorum yapıyor okkkeeey. Yoksa vallah billah küserim.

Her satır arasına düşüncelerinizi mutlaka bekliyorum tamam mı guzularım. Tüm yorumlarınızı okuyorum, görüyorum ve dikkate alıyorum. Vaktim oldukça yorumlarınızı cevaplamaya da çalışıyorum. o yüzden satır aralarına gelmeyi unutmayın

'Mühür gözlüm seni elden sakınırım, kıskanırım'
Neşet ERTAŞ

🔥




2 ay sonra

Buz gibiydi hava. Her zamankinden daha soğuk. Halbuki dün biri 'yaz sıcaklarından bir gün yaşanacakmış' demişti. Kim demişti bilmiyorum ama yalan söylemişti bana kalırsa. Hissettiğim en soğuk hava, kaldığım en büyük ayazdı.

"...davacının davasının kabulüne..."

Tir tir titriyordu bedenim. Dizlerimde derman denen şeyden eser yoktu. Biri üflese düşecek, yığılacak hatta savrulup gidecek gibiydim.

"....Türk Medeni kanununun 166/1 maddesi gereğince tarafların..."

Parmak uçlarım uyuşuyordu. Görüntümde ise anlam veremediğim bir bulanıklık vardı. Sırtımın tam ortasındaki ağrı da neyin nesiydi böyle?

"...boşanmalarına karar verilmiştir."

Zihnimde ardı arkasınca yankılandı bu ses, bu cümle. O yankılandıkça tüm ruhuma hançerler saplandı.

Son kez değdi nefeslerimiz, son kez dokundu gözlerimiz birbirine.

Bitti...

İki imza arasındaki yaşadığımız her şey bitti. Altı ay geçti. Ama neden ömrümden altı asır gitti?

Hava şimdi daha çok soğumuş, bedenim her zamankinden daha fazla üşür olmuştu. Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağan bir yağmur vardı. Peki benim gözlerimden düşen o yağmurun damlaları mıydı?

Adımlarım buz gibi, sağanak yağmurun altını bulurken ellerimi cebime attım. Göz yaşlarımı silebilecek bir şeyler aradım. Avuçlarıma gelen şeyle göz yaşlarım daha da çoğalmıştı.

Bembeyaz küçük patikler...

Gözyaşlarım yağmurun damlalarına, kaybettiklerim rüzgarın hızına kapıldı o anda.

🔥

'Oh' dedi Ahmet. Derin bir oh çekerken elinde tuttuğu kahveye küçük bir gülümseme attı. Nöbetinin on dokuzuncu saatini devirirken hiç kahve içmediği için kendine acısa mı yoksa gurur mu duysa bilememişti. Çünkü bu bir hastane kuralıydı.

ATEŞTEN DÜĞÜM(KİTAP OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin