Herkese selammm
Hayatımızda ne zaman ne olup biteceğini, karşımıza ne zaman kimlerin çıkacağını asla bilemeyiz. Hayatınızın en sıkıcı gününde bile tüm yaşamınızı etkileyen olaylar ile karşılaşabilirsiniz. Belki elli yaşlarınızda, belki en genç döneminizde, onyedi yaşlarınızda.. Bu asla belli olmaz. Belki inanmayacaksınız ama..bir kreşin parkında bile olabilir bu.. :) biraz komik gelebilir size bu söylediğim şey ama belki ilerleyen zamanlarda anlarsınız demek istediğimi :))
Yepyeni bir serüvenin ilk bölümüyle karşınızdayım. Birbirinden güzel karakterlerle başlayacağınız bu macerada kemerlerinizi kontrol edin derim, çünkü olup olmadık herşeye hazır olmalısınız
İlk bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazmayı unutmayın <3
İyi okumalar dilerim^^
____
Yıl 2009
Selin kreşin parkında salıncakta oturup diğerlerini izliyordu
Eğlenen arkadaşlarını koşan, zıplayan, ebelemece oynayan diğer arkadaşlarını. selin onları arkadaşı olarak görse de onlar hiçbir zaman selin'i arkadaşı olarak kabul etmedi. selin hep yalnızdı kreşte. Hep günün sonunu bekler ve annesinin gelip onu alması için can atardı.Yine kreşin parkında insanları izliyordu ve şansını denemek istedi, onların oyunununa girmek istedi. Ayağı kalktı onlara doğru ilerlerken ayağı taşa takıldı ve kendini yerde buldu. dizi kanıyordu dizine bakar bakmaz ağlamaya başladı. canı yanıyordu ama çok fazla değil. o kanı gördüğü için bu kadar ağlıyordu çünkü o kandan nefret ederdi, bakamazdı kana midesi bulanırdı parkın ortasında yerde ağlıyodu hüngür hüngür ama onu kaldırıcak kimse yoktu çünkü zil çalmıştı ve herkes sınıflara girmişti bile.
Sonra bir ses duydu arkasından gelen. Arkasını döndü, karşısında siyah saçlı, koyu kahverengi gözlü küçük bir çocuk vardı
"iyi misin?"
diye soruyordu selin'e selin'de gözyaşları arasında
"kanıyor, kanıyor dizim kanıyor!"
diye ağlamaya devam etti.Ama çocuk o kadar soğukkanlıydı ki bu hiç normal değildi. Beş yaşındaki bir çocuğa göre fazla soğukkanlıydı. normal de bu yaşta ki çocuklar selin'le oturup ağlardı ama o çocuk öyle yapmadı, selin'in yanına diz çöktü, ceketini çıkardı ve selin'in kanayan bölgesine bağladı. selin acı içinde kıvranırken aslında şok içindeydi ama canı acıdığı için ağlıyordu. çünkü selin'i düştüğünde kaldıran kimse olmamıştı bu güne kadar.
"adın ne?"
"selin"
"ben emir"
"memnun oldum"
"bende""öğretmenim! Öğretmenim! Bulduk onları bulduk!
Duydukları sesle başlarını kaldırdılar ve sesin geldiği yöne doğru baktıkar üç küçük çocuk bize doğru heyecanla geliyodu
" ben buldum öğretmenim! "
" hayır ben buldum"
"iyi misiniz?"
Selin artık ağlamıyordu. Acıya alışmıştı ve kanı görmüyordu ve etrafında tanımadığı dört tane yabancı çocuk vardı birbirlerini tanımayan beş tane çocuk.
"doruk! Can! Kerem! Nerdeler buldunuz mu!"
"evet öğretmenim buradalar"
"selin kızım ne oldu sana anneni arıyorum hemen!"
"tamam öğretmenim"
"alo Zuhal hanım parkta ufak bir kaza oldu da selin düştü hayır, sakin olun, evet, tamam, yok ciddi Bişe değil, tamam, bekliyorum, görüşürüz.
" can, kerem, doruk, siz burda bekleyin benim çok acil bir veli toplantım var yetişmem gerek selin'in annesi gelince söylersiniz"
Öğretmen binaya girdikten sonra can atladı
"dersi kaçırdık oyun hamuru oynicaktık ne güzel!
" evet yaa"
"yapıcak bişe yok"
Selin artık sakinleşmişti, ama ortam çok tuhaftı o an. selin tanımadığı dört çocukla beraber dizinde bir ceket üstü başı toprak içinde oturuyordu onlarla. Emir doğruldu ve o sırada selin'in annesinin sesi duyuldu
"selin kızım geldim annecim"
"anne tamam sakin ol artık acımıyor"
"tamam prensesim hadi gidelim. Teşekkür ederim çocuklar!"Annesi Selin'i kucağına aldı ve eve doğru yürümeye başladı. selin dizinde Emir'in ceketi annesine nasıl düştüğünü anlatırken annesi de telaş içinde eve doğru
Yürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM OYUNU
Teen FictionKüçüklüğünden beri dört erkek ile büyüyen Selin'in, kendini dış dünyaya kapatmış, sadece dört arkadaşıyla takıldığı sıradan bir okul gününde ansızın başına gelen o olaydan sonra hayatı tamamen değişmiş, olaylar çok daha farklı bir hal almıştır. Eski...