Küçüklüğünden beri dört erkek ile büyüyen Selin'in, kendini dış dünyaya kapatmış, sadece dört arkadaşıyla takıldığı sıradan bir okul gününde ansızın başına gelen o olaydan sonra hayatı tamamen değişmiş, olaylar çok daha farklı bir hal almıştır. Eski...
Okurken büyük bir özlem duyacağınız bir bölüm ile geldim.
Size iyi okumalar dilerim..
_____
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(20 yıl sonra)
"Bulut kumlarla oynama!"
"sal şu cocuğu, çocuk özgür olsun aa"
"Doruk amca görmüyor musun kirletti heryerini"
"sende tam bir sıkıcı ebeveyn tipi var"
"çocuğuma bulaşma Doruk"
"ne ama yani çocuğunda yiğenimi salmadı bir"
Gülümseyip arkama yaslandım. Gözlerim üstünü başını kum yapan Bulut'a takıldı. Aynı babasına benziyordu. Daha sekiz yaşındaydı ama yine de nerede nasıl davranması gerektiğini bilen bir çocuktu. E sonuçta Emir Soykan'ın oğlu olmak bunu gerektirirdi. Yıldız ise bana benziyordu. Yıldız oniki yaşındaki bir çocuğa rağmen gayet olgun bir kızdı. Tam o sırada merakla buraya gelen Kerem'i gördüm. Şu hayatta her zaman inandığım tek şey, her son yeni bir başlangıçtır..
"Yıldız?"
"Kerem amca?"
"sana attığım filmi izledin mi sen?"
"şey..ıı..unuttum ben onu da, izlerim yani"
"hainsin"
"oğlum çocuğu da kendine benzeticeksin ha"
Doruk ile Can atışırken Ela koşarak buraya geliyordu. Ve bir anda düşüp ağlamaya başladı
"Aman!"
"baba!"
"tamam kızım geçti"
Kerem kucağındaki kızıl ve kıvırcık saçlı, mavi gözlü, hafiften çilleri olan kızını sakinleştirmeye çalışırken elindeki çatallar ile Elvin geldi yanımıza. Bende ayağı kalkıp Ela'yı sakinleştirmeye çalıştım. Elvin Masaya çatlları yerleştirirken bir yandan da kızını teselli ediyordu
