2.bölüm "Bizi Ayırmaya Kimsenin Gücü Yetmezdi"

116 10 4
                                    

Günümüz

"hadi uyan artık yatağa yapıştın yine!"
"tamam anne geliyorum"
"selin düzgün konuş kızım anlamıyorum seni uykulu uykulu"
"tamam anne!"
Diye bağırdım anneme sinirlenip. Nefret ediyorum pazartesi günlerinden! Birde onbirinci sınıfın ilk günü. Arkadaşlarıyla hasret gideren, şımarık şımarık kızları görmeye tahammül edemiyorum artık.

Uykulu gözlerle yatakta doğruldum ve bir iki dakika halıyı izledikten sonra elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya indim.

"sonunda uyanabildin bir an öldün sandım"
"ne kadar kaldı?"
Dedim uykuku uyklu.
" kırkbeş dakika"
"tamam iyiymiş"
"yumurta koyayım mi?
" olur"
Annem yine mis gibi şeyler hazırlamıştı kahvaltıya. Yumurtasından domatesine, domatesinden omletine herşeyi hazırlamıştı

"babam nerde?"
"senden onbeş dakika önce çıktı işi varmış"
"tamam"
Birkaç birşey yedikten sonra üstüme değiştirmek için odama çıkarken kapı çaldı. Kapıya doğru gittim ve kapıyı açtım.

"oğlum yaşıyormuş bak ben ne dedim size"
"oha lan yaşıyormuş harbiden"
"alo cenaze başvurumuzu iptal etmek istiyoruz da"
"ne oldu?"
Diye mırıldandım
"hiiiç önemli bişe değil öldün sandık o kadar"
Diye atladı Doruk.
"arasaydınız?"
"ne oha şaka yapıyosun. Emir abi duydun mu? Aramalıymışız bu nasıl aklımıza gelmez abi"
Boş gözlerle birkaç saniye kerem'e baktıktan sonra telefonumun ekranına baktım.

*56 cevapsız arama*

"doğru ya gece sessize almıştım telefonu duymamışım"
"hadi selin üstünü giyin gel biz burda bekliyoruz"
"tamam"
"of Emir ya niye hatırlattın ki pijmaları çok güzeldi bence böyle gel selin."
Gözlerimi devirip hafiften gülümsedim ve odama çıktım. Üzerimdekileri çıkartıp okul formalarını giydim. Saçımı tepeden toplayıp aşşağı indim

" çıkıyorum anne"
"tamam kızım dikkat et kendine"
"görüşürüz"
Kapıyı kapatıp çıktım evden. kapının önünde beni bekleyen dört kişi vardı. Hayatımda karşılaştığım en mükemmel dört kişi... Arabaya kerem ve Doruk un yanına, arka koltuğa oturdum. Sürücü koltuğunda emir onun yanında da can oturuyordu.
"muhabbetinize doyum olmuyor gerçketen" diye mırıldandım.
"evet arkadaşlar selin uyandı ve ayarlarına döndü" diye atladı can.
"uykuluyken ben ben değilim"
Biliyoruz onu merak etme" diye güldü Emir. Ukuluyken benle çok dalga geçiyorlardı, çünkü uykuluyen gözlerim kısık etrafımda olan hiçbir olayı algılayamayan bir selin'e dönüşüyordum.

"oğlum ben çok güzel bir film izledim ya" Diye herzamanki gibi filmi anlatmaya başladı kerem. Alışıktık artık hepimiz kerem'in filmlerine çünkü her bulultuğumzda film anlatırdı bize. Birileri gelip şuan filmi izledin mi diye sorarsa izlemesem de evet derim çünkü söylediği filmin her detayını bilirim Kerem sağ olsun.

"bakın şimdi bir tane adam var tamam mı böyle çok gizemli felan takılıyor sonra bu adamın-"

"geldik"

"Emir şuan ne kadar büyük bir iyilik yaptın bilemezsin"

diye mırıldanıp arabadan atladım hemen. Can ve Doruk da benim gibi düşünüyordu bundan eminim.
"kardeşim Allah uzun ömür versin sana"
Doruk da arabadan atladı hemen.

"kardeşim hayatımızı kurtardın"

deyip can da arabadan atladı.

"Kerem film izledim der demez gazı kökledim"

sırıtarak Emir de indi arabadan.
"abi ayıp ettiniz şimdi. Hadi bunlardan beklerim de senden hiç beklemezdim selin" dedi hayal kırıklığı içinde. Koskoca bir kahkaha attım. Kerem de tutamadı kendi güldü. o da arabadan indikten sonra okulun bahçesine girdik.

Beşimiz de yan yana dizilmiş etrafımıza bakıyorduk. Kızların saçma sapan çığlıkları, şımarık şımarık birbirlerine sarılamları, kusacaktım.

Sonra duyduğum bir sesle yerimden sıçradım. Sadece ben değil hepimiz sıçradık. Karşımdan bana doğru bağıra bağıra gelen doruk'u izliyorduk hepimiz ne olduğunu anlamayan bakışlarla.

"sellllliiiiiiinnnnnn"
"Doruk manyak mısın oğlum! "
Koşa koşa geldi ve bana sarıldı. Bende onu kollarımla sardım. Yüzüne anlamsız ifadeyle bakarken Doruk diğerlerine döndü
"ne var abi herkes sarılıyo birbirine bizde böyle uzaylı gibi dikiliyoruz burda"
Hepimiz biranda kahka atmaya başladık. Gözlerimizden yaş geliyordu.
"artık sınıfa gidelim ders başlar şimdi"

Hepimiz Emir'e uyarak bloğa doğru yürümeye başladık sınıfımızı bulduk ve girdik. En arka sıraya doğru ilerledik ve en arka sıranın bir önüne Emir ve ben oturduk arkamıza Can ve Doruk oturdu. Kerem de Can ve doruk'un tam yanındaki sıraya oturdu. Beş kişi olmamız bizi ayıramazdı ne olursa olsun yine çok yakındık.

Biraz sohbet ettikten sonra hoca içeri girdi. Derse başladı. hoca ders anlatırken ben herzamanki gibi başımı kollarımdan yaptığım bir yastığa koydum ve gözümü kapattım. Ve her zamanki gibi Emir saçımla oynamaya başladı. bunu hep yapardı, çünkü bunu ne kadar çok sevdiğimi bilirdi.

"selin uyan hadi" diye dürtüklüyordu Emir beni. gözlerimi hafif açtım ve etrafıma baktım. Herkes dağılmıştı, kimse kalmamıştı sınıfta. Başımı sıradan kaldırdım ve arkamı döndüm doruk ve can telefondan oyun oynarken kerem de beni yana ittirip yanıma otuturdu. Üçümüz sırada tıklım tıklım otururken başımı Kerem'in omzuna yasladım, Emir de camdan dışarıyı izliyordu.

"ya abi kaç defa dicem sana o leş benim leşimi çalma diye!"
"abi öldüremedin ben öldürdüm işte"
"müsaade etseydin öldürürdüm can!"
"kantine mi gitsek" diye sordum. İlk cevap Emir'den geldi.
"tamam hadi kalk"
"kerem geliyosun değil mi"
"evet ya sıkıldım bende geliyorum"
"var ya oğlum geberteceğim seni!"
"abi öldüremiyorsun ne yapayım"

"kantine gidiyoruz geliyo musunuz?" dedim arkamı dönüp.
"bana bak can kelleni uçururum senin"
"Doruk sakin olsana abi"
"sakin ol diyor kafayı yicem"
Oyun oynuyolardı ve asla yerinden kalkmazlardı bunu hepimiz biliyorduk.
"istediğiniz bir şey var mı? Diye sordum meraklı gözlerle"
"abi şu Can'ı öldürün bana yeter! "
"seloş bana çikolata al"
"tamam "

Birlikte kapıya doğru ilerledik ve tam o an çok tuhaf bişe oldu kapının kolunu çektim ama kapı açılmadı. Ne kadar zorlasam da açılmadı. Üçümüz de endişeli gözlerle birbirimize bakarken arkamızı dönüp Doruk ve Can a baktık. onlara doğru ilerledik.

"oh be birini öldürmeme izin verdin sonunda sağol!"
"ne demek"
"sen beni sinirlendirmek için doğmuşsun oğlum"
Emir sinirli bir şekilde konuştu

"artık bıraksanız şu oyunu şuan burada kilitli kaldık da!
" ne saçmalıyorsun abi sen" gözünü telefondan ayırmadan konuştu Doruk.
"yess beeee en fazla leşi ben yaptığım için şampiyon oldum oğlum!"
" benim leşlerimi çaldığın için olabilir mi abi!
Doruk baya kızgındı ama artık bu dünyaya dönmeleri için bağırdım

"kilitli kaldık farkında mısınız? Ve siz hala pubg oynuyosunuz!
Anlamayan gözlerle başlarını kaldırıp bana baktılar ve araya Can girdi
" ne? Kilitli mi kaldık?
" abi büyütmeyin birisi şaka yapıyodur işte"
"Doruk haklı, birileri ucuz şakalar yapıyodur bize, geçin oturun hadi."

Böyle olaylarda hep soğukkanlıydı emir. Her olayda soğukkanlılığını korurdu. Beş yaşında tanıştığımzda bile böyleydi. Ama şimdi beşimiz bir sınıfın ortasında öylece oturuyorduk. Ve yine bir aradaydık bu şakayı kim yapıyo bilmiyoruz ama bizi asla ayıramicaktı, bizi ayırmaya kimsenin gücü yetmezdi..

___

Sizce bu ucuz bir şaka mı yoksa bir hikayenin Başlangıcı mı?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :))

İNTİKAM OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin