39.bölüm "Herşey Başa Sarıyordu"

18 1 1
                                    

Tekrardan Selam Selin'in binlerce askerii

Bu bölümde nefeslerinizi tutacaksınız!

Sürekli şok olacağınız ve gerileceğiniz bir bölüm ile karşınızdayımm. Yazarken ben bile gerildim sizi düşünemiyorum.

Heyecandan oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sakın <3

___

"Çocuklar?" Doruk'un sesiyle hemen geri çektim kendimi. Kaşları çatılı bir şekilde bize bakıyordu. Birşeyleri duymuş olabilir miydi?

"ne yapıyorsunuz burada?" ne diyeceğimi bilemeden kaldım öyle. Bizi duymuş olabilirdi, en başından beri burada olabilirdi.

"hiçbirşey" Emir'in söylediği yalan pek inandırıcı değildi ama

"neden sarılıyordunuz?"
"içimizden geldi"
"durduk yere?"
"evet"
"peki, biz içerdeyiz gelin sizde" Doruk kapıyı kapatıp çıktı. O kadar gerilimiştim ki vicudum titremeye başlamıştı.

"duymamış"
"evet"
"içeri geçelim bizde"

kapıyı açıp oturma odasına geçtik. Telefonla pubg oynuyorlardı. Biryere oturup etrafımı boş boş izlemeye başladım. Herşeyin tam olarak bitmesine yakın bir anda Betül'e gelen korkutucu telefondaydı aklım. Herşey tekrar başa sarıyor olabilir miydi? Tekrar bir oyunun içinde bulabilir miydik kendimizi?

(2 HAFTA SONRA)

Ne bir felaket oluyordu, ne bir kargaşa. Son iki haftadır herşey normaldi. Hiçbir sorun yoktu hayatımızda. Okula gidip geliyor, evde oturuyorduk. Aynı eski günlerdeki gibi. Tek fark şuan İstanbul'da değildik. Belki en yakın zamanda geri dönerdik evimize.

"bulutlar çok güzel, değil mi?" Betül'ün sesiyle kendime geldim ve oturduğumuz balkondan aşşağıya baktım. Birsürü insana vardı aşşağıda.

"herşey düzeldi, değil mi?" uzun uzun bana baktı

"evet, herşey düzeldi"

O sırada çalan kapının sesiyle irkildim.

"beklediğin birimi var?"

"hayır"

Endişeyle çalan kapıya doğru gittiğimde Kerem benden önce davranıp kapıyı açtı. Ben onun arkasından elinde poşet tutan pizzacıya bakıyordum. İçime aniden gelen rahatlamayla derin bir nefes verdim. Kerem bizimkilere döndü

"pizza istediniz mi?"

"hayır"

Ben Doruk'un telefonuna daldığım için kafamı o tarafa çeviremediğim sırada bir silah sesi geldi önümden. Önce kafamı kollarımın için alıp korumaya çalışırken bir tarafdan da çığlığı basmıştım. Yavaşça önüme döndüğümde adam koşarak uzaklaşırken korkuyla Kerem'e çevirdim başımı. Tam karın boşluğuna isabet eden kurşun yüzünden kas katı kesilmişti. Herşey kötü gidiyordu tekrardan, herşey başa sarmıştı..

"Kerem!" elimden gelen tek şey bağırmaktı o sıra. Yavaşça bıraktı kendini benim üzerime. Onunla beraber yığıldım yere. Kucağımda kanlar içinde yatıyordu. Hepsi tek tek Kerem'in başına toplandılar. Gözümden süzülen yaşlar Kerem'in tişörtüne damlarken Emir ambulansı arıyordu. Neydi bu şimdi? Herşey tam düzeldi derken tekrar bir felaket olmuştu. Ve bu sefer Kerem'e dokunmuştu ucu.

"S-selin.."

"Kerem!" hafiften gülümsedi

"şş, sakin..sakinleş"

"lütfen Kerem..lütfen.." Tam o sırada Kerem'in gözünden bir yaş süzüldü, konuşamadı. Elini yavaşça yarasına götürdü, ardından eline bulaşmış kanı inceledi..

İNTİKAM OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin