Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım!
Red Morning - Devics
Soen - Antagonist
30.Bölüm: PERDELENEN KUŞKULARAlacalı saçlarımı örten sarı tül peruğu elimle düzelttim. Yoğun plastik makyajım beni bu gece de bambaşka birine dönüştürürken sıradaki cinayetim beni bekliyordu. Dudaklarımdaki parlak ruju bir kat daha sürdüm. Üstümde tüm vücudumu saran deri, siyah ve mini bir elbise vardı.
Dolgun dudaklarımı makyaj hileleriyle biraz daha büyütmüş, badem şeklindeki gözlerime mavi kaliteli lensler takmıştım ve gözlerimi biraz daha çekik göstermesi için göz çekiştirme bantlarından ustalıkla takmıştım. Siyah topukluların üstünde kendimi süzdüm. Saçımı sarıya mı boyatsaydım? Fazla yakışmıştı. Gerçi fazla güzel olduğum için her saç rengi yakışıyordu. Ama o kadar işin ve cinayetin arasında sarı saçlara bakım yapamazdım. Vücudumdaki sahte dövmeler, tenimi biraz daha asi göstermişti. Koca bir sarmaşık figürü sağ bacağımın yarısını kaplıyordu. Sol kolumdaki dikenli tel görünümünde ki siyah dövmeler de iyi duruyordu.
Siyah trençkotu üstüme geçirdim, parmağımı saran siyah ince eldivenlerle kapıyı açtım. Aşağıya indiğimde, sahte plakalı kullanıp attığım eski araçlardan birine bindim. Motorunu çalıştırdım, parlak kırmızı rujun kaplı olduğu iki dudağımın arasına sigaramı sıkıştırdım. Ruj hızla sigaranın beyaz filtresine bulaştı ve yapışkan bir his bıraktı. Elimdeki adrese doğru sürerken, çakmağımla sigaramı yaktım.
Sigaradan derin bir nefes çekerek arkama yaslandım, açık cama dirseğimi dayadım diğer elim de direksiyona yön verirken. Bu sabah Ateş'le uyuduğum koltukta yalnız uyanmıştım üstümde bir battaniyeyle. Sabahın köründe gitmiş ve hayret verici şekilde gün içerisinde beni hiç aramamıştı. Bu cinayetten sonra arardı.
Sert rüzgar arttığında, peruğumun duruşunun bozulmaması için camı biraz kapattım. Başımda ağrı vardı, bin iğne aynı anda batar gibi bin düşünce aynı anda zihnime batıyordu. Arabamı gideceğim yerin birkaç sokak ötesinde bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞPARE (+18)
ActionKorkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi...