Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım!
Travis - Happy to Hang Around
31.Bölüm: TEHLİKELİ SULAR
Pahalı arabalarla dolu galeride temkinli adımlarla, bir hayalet gibi ilerliyordum. Zor olmasa da uğraştırıcı olmuştu. Yüzümdeki deri maskeden acilen kurtulmak istiyordum ama biraz daha beklemem gerekiyordu.
Çoktan sistemine sızdığım kameraya bir bakış atarak, her şeyin yolunda gittiğinde emin oldum. Lüks arabalarda son kez gezindi gözlerim ve galerinin loş ışığından uzaklaşarak, karanlık bir köşeye çekildim.
Kurbanım içeriye, yanındaki üç adamıyla birlikte giriş yaptığında bekleme süremin azalmasına sevinerek gözlerimi onlara diktim.
"Her şey hazır mı?" Diye sordu orta yaşlı kurbanım. "En ufak eksiklik olursa, mahvederim sizi. Arabaları kontrol edin bir kez daha."
Burası gündüz normal bir galeriydi ama bazı geceler, lüks arabaların içine gizlenmiş silah ve uyuşturucularla teslimat yapılıyordu. Adamları son kez kontrolleri yaparken, onları seyrediyordum. Temiz bir cinayet olacaktı, en azından benim açımdan, tabi gerekli ekipmanı ayarlamak pek kolay olmamıştı.
Adamlarından biri, önümdeki arabayı kontrol ederken hareket etmeden öylece dikiliyordum karanlıkta. Beni fark etmeyerek son kez kontrol etti arabayı, iri adam. Elimdeki küçük tabletten, misafirlerimizin geldiğini gördüm ve biraz daha keyiflendim.
"Teslimata gelmişler, karşılayın." Dedi kurbanım olan orta yaşlı adam telefonunu cebine koyarak, yanında sadece bir adam kalırken diğerleri üst kata çıkmıştı. Burası alt kat oluyordu ama arabaların rahatça girip çıkabilmesi içinde şuan kapalı olsa da koca bir kepenk sistemi vardı.
Elimdeki tabletle, üst katın otomatik kapısını ve buradaki kepenkli sistem dışında tüm kapıları kilitledim. Kurbanım henüz hiçbir şeyin farkında değilken ıslık çaldım, boş alanda ıslığım yankı yaparken kurbanım olan Cevdet ve adamı etrafa bakındı.
"İçeride biri mi var? Etrafa bak." Dedi sert ve tok sesiyle Cevdet.
"İmkanı yok efendim, üst kattan gelmiştir belki." Demesine kalmadan, elimdeki silahla korumasının kafasını dağıttım. Normal korumalar değildi bunlar, hepsi bu pis işler için çalışan paralı pisliklerdi. Kan Cevdet'in yüzüne sıçrarken, Cevdet'in o çirkin yüzünde dehşete düşmüş bir ifade belirmişti ve bu fazla hoşuma gitmişi.
Üst kattaki adamlarına bağırarak kapıya koşmuştu ki, merdivenlere çıkan kapının kilitli olduğunu gördüğünde küfür ederek başka bir çıkış aradı. Müşterisini ve adamlarını da üst katta kilitli bırakmıştım.
Botlarım yerde ses çıkarırken, biraz daha ıslık çaldım. Bu Cevdet'i biraz daha korkuttu. Kepenk tarafında olduğumu fark etti, yüzümü göremedi ama biraz aydınlığa çıktığımda karşısında birinin olduğunu gördü. Öyle çok korktu ki gözüne kestirdiği ilk arabanın içine bindi. Aslında yaptığı şey çok mantıklıydı çünkü bindiği araç galerideki sayılı zırhlı araçlardan biriydi. Kurşun geçirmez, hatta altına bomba koysan bile patlamazdı.
Ama Cevdet henüz kiminle karşı karşıya olduğunun farkında değildi. Adımlarım arabanın çevresinde gezinmeye devam ederken, eline silah aldığını gördüm filmli ön camın ardından. Elimdeki bıçakla lüks arabaları çizerek ilerliyordum. Arabanın çevresinde birkaç adım attım. Elimdeki çakıyı, arabanın dört lastiğine ayrı ayrı geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞPARE (+18)
AçãoKorkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi...
