Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım. 🔥
Lifless - Stolen Babies
Dance For Me Wallis - Abel Korzeniowski
Sail On Soothsayer - Buckethead
50.Bölüm: GEÇMİŞİN KANLI SAHNELERİ
Hayatımda çok fazla duyguyu hissetmiştim. Ölümü, acıyı, özlemi, nefreti, kini, kibri, sevgiyi ama bir duyguyu hiç hissetmemiştim. Hatta hissetmek bir yana dursun o duygudan kaçmak için elimden geleni de yapmıştım. Ancak aniden hayatımın merkezine giren Ateş Alanguva, benim bir duyguyla daha tanışmamı sağlamıştı. Gerçekliğine inanmadığım, dalga geçtiğim ve kabullenene kadar da ikimizi mahvettiğim bir duyguyu; aşkı.
Aşk böyle bir şeydi, mahvolmaktı.
Benim için birisine güvenmek, ona bağlanmak ve onunla yaşamak istemek hissi sadece mahvolmuşluk hissini verirdi. Ama öyle bir şeydi ki, mahvolmayı da göze alabiliyordun. Bunu kabullenmek benim için hayatımdaki en zor şeyi kabullenmek gibiydi. Aşkı kabullenmek V'nin varlığını kabullenmek gibiydi. İkisini de kabullenene kadar kendimden çok vermiş, çok acı çekmiştim ancak ikisinden de kaçamamıştım.
Sıcak ve büyük elleri tenimde, sarıları gözlerimdeydi. Ve ben onun gözlerinde mutluluğu hiç bu kadar net görmemiştim.
Ben bir seri katil olduğumu söyleyerek hislerimden hep kaçmıştım. Ateş'se bir mafya lideri bile olsa, karanlık yanlarını bana karşı gömmüş ve bana beni afallatacak kadar çok sevgi vermişti. Pes etmemişti, beni öyle sevmişti ki sevgisi beni büyülemişti. Şimdi de bu büyünün etkisiyle, daha çok büyülenmeyi bekliyordum.
Dışarıdan onun gibi sert gözüken bir adamın, bana karşı bu kadar sevgi dolu olması hiç gerçekçi gelmemişti ama o gerçekti işte. Ateş Alanguva zeki ve ne istediğini bilen bir adamdı, beni en başından beri istiyordu ve buna göre davranıyordu. Eğer bana yakınlaşırken karanlık tarafını içine gömmeseydi, o karanlık tarafı benim karanlığımla çakışırdı ve biz asla birbirimize ulaşamazdık.
'Evlen benimle.' derken bunu öyle bir istekle söylemişti ki her şeyi sorgulamama neden olmuştu.
Konuşmak için dudaklarımı aralamıştım ki baş parmağını iki dudağıma bastırarak susturdu beni. "Zaten bunu söylemen bile yeterince şaşırtıcıyken, bir cevap vermeni beklemiyorum. Sadece bil, hayatımın devamında yanımda olmanı istediğim tek insan olduğunu bil."
Ateş Alanguva'nın, hayatının devamında yanında olmasını istediği tek insandım.
"Seni sevmeyi hiç istemedim, elimde olsa sevmezdim de ama elimde değilmiş anlaşılan." dediğimde kaşları havalanmıştı.
"Benden daha iyisini mi bulacaktın?" Ondan daha iyisi olduğunu sanmıyordum.
Güldüğümde dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Onunlayken yaşıyormuş gibi hissediyordum ama ben yaşamayı çok önceden bırakmıştım. Geçmişimin kanlı sahnelerine gömmüştüm.
Elimi tuttu, bir içki şişesi alıp tüm mekanı izleyen deri koltuğa oturmuş ve beni de kucağına çekmişti. Elindeki şişeyi alıp kafama diktiğimde belime sarılı eli yavaş yavaş açıktaki karnımı okşuyordu.
Ona uzattığımda aldı, gözlerime bakarak dudaklarına götürdü içki şişesini ve kana kana içti. İçiyordu ama onu sarhoş edecek şey içki değildi. Dudaklarından ayırıp, hemen sağ kolunun yanına duran cam masaya bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞPARE (+18)
ActionKorkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi...