42.Bölüm: AŞKLAR VE ZAAFLAR

684K 28.1K 93.1K
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım. 🔥

Murder Cries -Snow Ghosts

Sail On Soothsayer - Buckethead

Sail On Soothsayer - Buckethead

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


42.Bölüm: AŞKLAR VE ZAAFLAR

Büyük salonda ölüm sessizliği değil, yeniden doğuşun mucizesi vardı. Bu Baybora'nın sırrını bilenler için de bilmeyenler için de bir milattı. Bu Alanguvaların dünyayı değiştirecek mucizesiydi. Herkes nutku tutulmuş gibi Baybora'nın gelişini izliyordu, halbuki gerçeği dahi bilmiyorlardı. Sahiden, gerçek neydi?

Baybora yavaş ama kendinden emin adımlarıyla, dik omuzlarıyla yürüyordu. Her adımında bir şeyleri kanıtlıyordu, yıkılmaz ve güçlü görünüyordu. Kısık gözleri bir avcının bakışları kadar tehdit doluydu, yüzündeki tebessüme benzeyen ifadeyse bir avcıdan çok avın masumluğunu taşıyordu. Ama doğanın kanunu şuydu ki, av da başka bir canlının avcısıydı.

Nefes aldığında şişen göğsü, arada kırpıştırdığı gözleri ve duygu dolu bakışlarıyla bir makine olamayacak kadar da gerçekti. Kimsenin çıtı çıkmıyordu, arkamdaki Şahin'in şaşkınlıktan değişen nefes alış verişlerini hissediyordum. Şaşkınlıktan kendini kaybeden yalnızca o değildi ayrıca.

Yok amına koyayım ya!

Bu kadar da olamazdı.

Baybora, Ateş'in önünde durdu. Kardeşine kocaman gülümsedi. Gözleri Ateşin sarı gözlerinden biraz daha koyuydu, boyları aynıydı, ten rengi Ateş'inkinden bir ton daha koyuydu. Koyu kahve saçları kardeşininkiler gibi arada kalmamıştı, siyaha dönüktü.

"Aramıza tekrar hoş geldin abi." Dedi Ateş herkesin duyabileceği kadar yüksek sesle, kollarını iki yana açtı.

Baybora gülümsedi kardeşine. Gülüşüyle yanaklarının kıyısında oluşan kırışıklıklara kadar gerçekti o. Beyaz dişleri görünürken kollarını açtı o da. "Hoş buldum." Dedi aşina olduğum sesiyle. Ve kardeşine sarıldı.  

Ateş ona sıkıca sarıldı, yüzünü göremiyordum ama Baybora'nınkini görebiliyordum ve onun hisleri yüzünden okunuyordu. Özlemle sarılıyordu kardeşine, peki bu mümkün müydü?

Omzumun üstünden Şahin'e baktım, o kadar şaşkındı ki nefes bile alamıyor gibiydi. Gözleri irileşmiş, kaşları çatık ve yüzü allak bullaktı. Ferda ayakta durmakta zorlanıyordu, dolu dolu olmuş gözleriyle olanları anlamaya çalışıyordu.

Ateş'le Baybora ayrıldıklarında, Baybora kardeşinin yüzüne gururla baktı. Ardından ikisi de kalabalığa döndüler. "Evet, dostum sandığım Şahin beni sırtımdan vurdu, tam üç el ateş etti. Şu an şaşkın çünkü öldüğüme emindi, o kadar başımda bekledi tüm kanımın boşalması için. Kanımın boşalmasını beklerken söylediklerini hatırlıyor musun?" Artık direkt olarak Şahin'e bakıyordu.

ATEŞPARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin