11.Bölüm: TUTKULAR VE SAVAŞLAR

697K 33K 53.3K
                                    




Zeka en büyük silahtı, herkeste olmayan tehlikeli bir silah. Oynanan her oyun bir kumardı, oyunun sonunda namlu alnımda olabilirdi. Bu karmaşık oyunları çekici kılan buydu.

Her avım çok kolay olmuştu, plan yap ve öldür. Ama şimdi biliyordum ki rakibimde en az benim kadar zekiydi. Bu kumar çok yakıcı olacaktı. Tanıyordum ben karşımdaki bu yırtıcı bakışları, çünkü her gün aynada bende görüyordum aynı vahşi gözleri.

Kısık gözkapaklarının ardında parıldayan sarımsı gözler V'yi yansıtıyordu. Yüzünde tatmin olmuş bir ifade vardı ama zaten biliyordu kabul edeceğimi. Bu satranç masasında karşısındaki hamlelerini beş el önceden görmek gibiydi. Alanguva buna sahipti, ben değildim. Karşımdaki adamın gizemi hamlelerini görmemi engelliyordu, bu beni geri itiyordu.

Yine de çözecektim, er ya da geç.

Bu kabulleniş bir yenilgi değildi, daha kanlı bir oyunun başlangıcıydı ve Alanguva bunu en az benim bildiğim kadar iyi biliyordu.

Odadaki üst düzey teknoloji, buz dağının görünen kısmı dahi değildi.

"İyi bir takım olacağız." Dedi kendinden emin ifadeyle.

Günümüzde olan yapay kalp, sadece kalbe takılan destekti ancak Alanguva'nın yaptığı bu değildi. O gerçekten bir kalp yaratmıştı.

"Sen nasıl bir teknolojiye sahip olduğunun farkında mısın? Bu binlerce insanın hayatını kurtarabilir."

"Daha önce takılan hastalar oldu, hepsi senden benden bile daha sağlıklı. Yine de dünya henüz benim teknolojilerime hazır değil." Bu demekti ki hayal gücümü zorlayacak şeyler yapıyordu. İnsan klonlamaktan bile daha ileride. Küçük düşünüyordum.

"Bu bencillik."

"Bir seri katil olarak insanlığı bu kadar düşünmen göz yaşartıcı." Ekrana yakınlaştım, daha çok şey görmek istiyordum. Dokunmatik ekranda gezindi ellerim.

Başka dosyalara girecektim ki elime hafifçe vurdu ve ekranı kapattı. "Bugünlük sana bu kadar şok yeter."

"Başka yapay organlar da var mı?" Bu merak ve heyecanım onu mutlu etmişti.

"Aklına ne gelirse, beyin bile."

"İmkansız."

"Beyini daha önce hiç denemedik insan üstünde. Beyin yaratmaktan çok beyni kurtarma taraftarıyım."

"Görmek istiyorum, daha fazlasını. Bu organ üretmek falan tamamen yan dalların, asıl yaptığın şey ne?" Kendinden emin bir ifadeyle, kollarını göğsünün altında birleştirdi.

"Hayran kaldın değil mi? Kaldın." Alay eder tavrı şu raddede sinirlerimi zorluyordu.

Ona doğru bir adım attım. "Kaldım." Dedim dürüstçe. "Burayı görene kadar organ mafyası olup, Bahar için böyle bir yoldan kalp bulduğunu dahi düşündüm." Sırıttı kibirli tavrıyla.

"O kadar büyülendin ki asıl olayımı deli gibi merak ediyorsun."

"Bu seni tatmin mi ediyor?" Diye sordum, bu sefer ben alaylı bir tavırla.

"Hem de nasıl." Kollarını çözdü, ona bir adım attı. "Senin gibi zeki birinde böyle delice bir merak uyandırmak beni ölesiye tatmin ediyor." Dedi kısık ama tesirli sesiyle. Biraz daha yakınlaştı, çıplak parmak uçlarım pahalı ayakkabısının derisine değiyordu.

"Her fırsatta dibime kadar giriyorsun. Sanırım beni sadece zekam ya da V olduğum için değil başka şeyler içinde istiyorsun. Haklısın, hayran kaldın değil mi? Kaldın."

ATEŞPARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin