Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım 🔥
Dokunmayarayaparsın - Farazi
Tomorrow We Fight - Tommee Profitt
Güllerim Soldu - Sezen Aksu
Showed Me - Madison Beer
Bu Gece Benimle Ölür Müsün - Cem Adrian
63.Bölüm: İNTİKAM TİMİ
Ben hep yalnız bir savaşçı olmuştum, ilk önce bunu kendim istiyorum sanmıştım ama sonra bunun bir kandırmaca olduğunu anlamıştım. Ben kendimi kandırıyordum. Ben yalnız bir savaşçı olmaya mahkumdum, sadece bunu kendim istediğimi zırvalayarak bir yalan uydurmuştum kendime. Ancak işin aslı böyle değildi. Ben bu yalnızlığa zorlanmıştım, benim hiç seçim şansım olmamıştı.
Hayatım boyunca sadece bir kez kendim için bir seçim yapmıştım, onu hayatımın merkezine koymuştum ve asla güvenmemem gereken bir adama inanmıştım. Ama artık öğrenmiştim, benim bir seçim yapma hakkım yoktu.
Üzerimdeki kanlı el son nefesime dek yakamda olacaktı. Bu el bir kişinin değildi, bu el iki kişinin de değildi bu el bu zamana kadar bana dokunmuş herkesin eseriydi.
Şimdi onun gözlerine bakarken geçmişin tüm acıları, gülüşleri ve haykırışları gözlerim önünden hızla geçti. Ben bu geçmişi hatırlamamak için bir yıl boyunca her şeyi yapmıştım çünkü hatırlarsam nefes de alamazdım.
Ölümle aramdaki tek uzaklık nefes almamdı.
Ben ondan intikam almak istemiyordum, ben bu sistemi yok etmek istiyordum. Ve şu an nefes almamın tek sebebi de buydu.
Alanguva bana öyle bir bakıyordu ki bir an oturup bir bebek gibi ağlayacak sandım ama öyle yapmadı. Bakışları boşluğa düşerken aptallaşmıştı, idrak etmeye çalışıyordu.
Yutkundu, eli yakasına gitti ve zorlukla bir nefes aldı. Bir kez daha söyledi adımı, "Aşkın?" Sanki gördüğüne inanamıyormuş da bir rüyadaymış gibi davranıyordu.
Aşkın ölmüştü ve ben uzun zamandır kimseden bu ismi duymuyordum.
"Ayakta sayıklamaya devam mı edeceksin yoksa konuşmaya başlayalım mı?" dedi Fikret tüm salonu saran bariton sesiyle.
"Nasıl?" dedi Ateş Alanguva bir kez daha yutkunarak. Bakışlarını bir an benden uzaklaştırıp, ardından geri bana çeviriyordu. Sanki bir daha baktığında orada olmayacakmışım gibi davranıyordu.
"İşte tam da bundan bahsediyordum, Ateş artık liderlik yapabilecek vasıfta değil." diye devam etti Fikret ama Alanguva onun bir kelimesini bile duymuyor gibiydi.
Gözlerini kırpıştırdı, hafif kızarık gibiydi o sarı gözleri çok uzak olduğu için tam emin olamadım.
"Toplantı bitmiştir." dedi zorlukla konuşabildiğinde.
"Hayır! Artık buna sen karar veremezsin. Son zamanlarda tek yaptığın Cebonayan'a kan kusturmak Ateş. Şimdi bunu değiştirme zamanımız geldi." Bu Fikret'in yanında duran bir üyeydi.
İçeride rahatsız edici bir uğultu oluştu, hepsi de benim hakkımda konuşuyordu. Ateş'se hiçbir şey yapmıyor, hiçbir tepki veremiyordu.
"Hepiniz beni tanıyorsunuz." dedim konuşmaya başlayarak. Ateş sesimi duyduğunda gözlerini sıkı sıkı yumdu.
"Ben en başından beri sizin yarattığınız bir projeyim. Tuğrul Alanguva beni Cebonayan tesislerinde geliştirdi, V olmamın sebebi bu. Tuğrul Alanguva aslında beni bugün için tasarladı, mükemmel insanı yaratmak istedi ve bunu Cebonayan için istedi. Şimdi bana verilen bu hediyenin karşılığını vermek istiyorum. Ben kendimi Cebonayan'a adamak istiyorum çünkü bunun için doğdum. Cebonayan hep gizli oldu ama güçlüydü de en azından ağırlığı vardı ancak uzun zamandır özellikle üst üyeler saf dışı bırakıldığı için yönetim tek bir adama kaldı. Yönetimin bir kişide olması bu kişi kim olursa olsun yozlaştırır toplumu, ben size bir fırsat sunuyorum. Cebonayan'ı birlikte yöneteceğimiz ve dünyanın tepesine koyabileceğimiz bir fırsat."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞPARE (+18)
ActionKorkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi...