ÖZEL BÖLÜM: PUSAT

131K 7.6K 1.7K
                                    

Herkese selamlar! Geçtiğimiz bölüm sonunda ve Instagram hesabımda sizlere özel bölümler geleceğini duyurmuştum. Bu özel bölümleri kitaba eklemiştim ve Wattpad okurlarına özel olarak da, kitabı alamayanlar için özel bölümleri okumak isteyenler için buraya da yükleme kararı aldım. Yarım saat sonra da Aylin özel bölümünü yayınlayacağım. Daha önce yayınlamama sebebim bölüm akışına uymadığı için ama siz bunun geçmiş bölümlerde geçen bir sahne olduğunu bilirseniz sorun çözülür diye düşündüm. Yine müsait olduğum zamanlarda, vakit buldukça diğer özel bölümleri de burada yayımlayacağım.

Bu okuyacağınız özel bölüm Ateşpare'nin 3.Kitabından bir bölüm. Şu an 72.Bölüm sonrasında yaşananlar değil de çok daha önceki bölümlerde geçen bir sahne.

Keyifli okumalar ateş parçalarım.


ÖZEL BÖLÜM

Pusat Kıraç

Hep çok sert bir adam olmuştum ama bu sertliğim sadece dışarıya karşıydı. Ben sert olmak zorundaydım, bu benim görevimin bir parçasıydı. Ben dedemin babama babamın da bana bıraktığı mirası devam ettirmek zorundaydım.

Gerçek şu ki kimse beni bu iş için zorlamamıştı, ben kendim bu zorunluluğun altına girmiş ve görevim edinmiştim çünkü bu benim en iyi bildiğim şeydi. Ateş'i ve ailesini korumak benim baba mesleğimdi ama baba mesleğim olmasa da yine korurdum çünkü o benim kardeşimdi.

Onun için ölümden döndüğüm çok olmuştu, bu benim görevimdi ama Ateş'in bu durumdan rahatsız olduğunu görebiliyordum. Sürekli çatışmalarda onun önüne atlamamdan da her şeyden önce onu koymam da onu rahatsız ediyordu. Etmemeliydi, biz kardeş olsak da bir yerden sonra o benim patronumdu ve bazen böyle davranması gerekiyordu.

Bana sadece birkaç kez böyle davranmıştı ama en zoruma giden kısım Aşkın'ı ilk yakaladığımızdaki kısımdı. Aşkın'ı korkutmak için Bahar'ın kafasına silah doğrultmama neden olduğu zamandı.

İşim benim aşkımdı ve kadınlara çok bakmazdım ancak bir gün öyle bir kadına bakmıştım ki, her şeyim olmuştu. Bahar, Bahar'ım.

Onu ilk gördüğümde bardaydı, manasız ama gördüğüm en güzel gözlerle etrafa bakınıyordu. Ateş'le konuşurken gözlerimi üzerinden alamamıştım. Ona bakarken ne bacağımdaki kurşunun acısı kalmıştı ne de etrafımdaki gürültü.

İlk defa bir kadını izlerken kalbim böylesine çarpmıştı ama o hiç bana bakmamıştı, ilgisini çekmediğim kesindi belki de iri adamları sevmiyor diye düşünmüştüm.

Ardından yarım saat geçmeden Aşkın onu kucağına almış şekilde koştururken gördüğümde kurşun yarasından sızlayan bacağımın acısını tamamen unutmuş ve onun bedenini kollarım arasına almıştım.

O çok masumdu, o çok güzeldi, o çok eşsizdi. Hastaneye yetiştirene kadar bakışlarım onun üstünde gezinmiştim ve onun bir animasyon prenses değil de gerçek bir insan olduğunu kendime telkin etme gereği duymuştum.

Hastanede kendine geldiğinde sesini ilk duyduğum an da içimden bir parça kopmuştu. "Ne kadar güzel bir ses tonunuz var." dediğinde kendime gelmem zaman almıştı.

Teşekkür ederken sesim titremesin diye epey bir uğramıştım. Ben cinayet işlerken kurbanlarımın ifadesini gördüğümde bile gözlerimi kaçırmazken onun bakışlarına öyle savunmasız yakalanmıştım ki bakışlarımı kaçırmış ve hatta kafamı da kaldıramamıştım.

ATEŞPARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin