The Miraculous Sky - Chanbaek - Mpreg

Perdenin Arkası

Merhaba!!!!! Nasılsınız? Umarım fazla bekletmedim sizi? Açıkçası aksiyon yazmakta pek becerikli değilim ama deneyeceğim.

Yorumlarınız ve oylarınız beni çok mutlu ediyor <3<3 Beğenerek okumanız dileğiyle <3<3<3

Yaptığımız garip konuşmanın ardından kadın dehşete bürünmüş suratıyla beni odada tekrar yalnız bırakmıştı. Sadece Lucas yemek bırakmış ve ipleri çözmüştü sonrasında. Camlarda parmaklık vardı ve kapıyı da birkaç kez kilitliyordu. Açlıktan ölmemek için yemeğimi yemiştim.

Lucas çok sakin görünüyordu ama umarım bu saklamaya çalıştığı kötü yanını bastırmak için değildir. Eğer bana dokunmak isteseydi bunu şimdiye dek defalarca kez yapabilirdi ama onu durduran bir şey vardı ve ben bu şeyin beni ziyarete gelen kadınla ilgili olduğunu düşünüyordum. Ortada bir şeyler dönüyordu...

Nihayetinde burada eşimden ve çocuklarımdan uzaktaydım. Beni bulmak iççin armaya başladıklarını tahmin ediyordum ama arasalar da bulamayacaklarını bilmiyorlardı. Lucas aptal biri değildi ama beni ülke dışına kaçırmayı legal yollardan yapmış olması imkansızdı.

Yüzlerce kez baktığım cama yaklaştım gene. Akşam olmuş bahçedeki lambalar yanmıştı. Görüş açım çok geniş olmasa da büyük bir evde olduğumuzu anlamıştım. Bahçede gezinen adamlar da Lucas'ın adamları olmalıydı ama oturmayan bir parça vardı. Lucas sadece benim için bu kadar şeye neden girişmişti ki; bütün hayatı, kariyeri mahvolacaktı.

"Hyung?"

Pencereye odaklandığım için duyduğum sesle irkildim ve arkamı döndüm. Lucas yanında o kadınla gelmişti yine.

"E-evet."

Kadına bir şeyler fısıldadı ve yanıma geldi. O yaklaştıkça rahatsız oluyordum ama gidecek yerim yoktu.

"Psikolojik rahatsızlığı olan biri o, seni birine benzettiği için getirdim."

Yavaşça kafamı salladım ama gerçekçi olursam ona inanmamıştım. Bu kadar şeyi bana anlatmasının bir sebebi olmalıydı o kadının.

Lucas benden uzaklaşıp ikimizi yalnız bıraktı odada. Yavaşça yatağa oturdum ve kadın da karşıma geçti.

"Dediklerini düşündüm..."

"Bana inananın lütfen, ben Lucas'dan yaşça büyüğüm. Onunla aynı üniversiteye gitmiş olmam imkansız."

"Sana her şeyi anlatacağım, beni dinle." Dedi ve kuruyan boğazını temizledi.

"Kardeşim, Xuan, Lucas ile aynı üniversiteye gidiyordu. Birbirlerine çok aşıklardı ama bir süre sonra Xuan ondan soğudu. Bir abla olarak bunu hissediyordum, anlarsınız ya. Ona defalarca sebebini sordum ama doğru düzgün cevap vermedi. Birlikte kaldıkları evlerine bile gitmemek için bahaneler uyduruyordu."

Benim kardeşi olmadığımı kabullenmişti.

"Bu olaylar çok sürmedi ve ayrıldılar ama Lucas onun peşini bırakmıyordu. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi onların. Bir gün Xuan eve ağlayarak geldi, yüzünde ve vücudunda morluklar vardı. O-ona ne olduğunu sordum-"