Bebeğimin Gerçek Babası

962 80 13
                                    



En sondaki notu lütfen okuyun :)




Basın toplantısı nihayet hiçbir sıkıntı çıkmadan bitmişti. Neyse ki Chanyeol'u kızdıracak bir şeyler olmamıştı. Sağ salim eve dönmüştük. Ve tahmin ettiğiniz gibi gene birlikte uzanmış televizyon izliyorduk. Bu gün aldığım bir kararı Chanyeol ile paylaşacaktım ama alıştıra alıştıra söylemem gerekiyordu.

"Chanyeol?"

"Hıh?"

"Şey... ben düşündüm ki bebeğimin biyolojik babasını araştırmam iyi olur."

Chanyeol dediğim şeyle koca gözlerini bana çevirdi.

"N-neden böyle bir şey istiyorsun ki şimdi?"

"Sadece içimin rahat etmesini istiyorum. Hayatım boyunca bu bilinmezlikle yaşamak istemiyorum. Zaten o gece partide olanlar sayılı kişilerdi ve hepsi de biriyle yatmadığına göre bulmak o kadar da zor olmaz."

Gözlerinde korku vardı Chanyeol'un. Neyden korkuyordu ki? Onu bırakmamdan mı? Böyle bir şeyi asla yapmazdım.

"Sen nasıl mutlu olacaksan." Beni şaşırtacak derecede sakin karşılamıştı. Sonra alnıma bir öpücük kondurdu ve kafasını tekrar ekrana çevirdi. Bende de üzerinde pek durmadım bu konunun. Açık bir şekilde rahatsız olduğu belliydi. Yarın ufak ir araştırma sonucu istediğime ulaşırdım zaten. Bunun için Kyungsoo'ya benimle buluşması için ufak bir mesaj attım.







**********************








Sabah Chanyeol ile yatakta ufak bir savaş vermek zorunda kalmıştım. Her gün ölü gibi uyuyan adam sanki bu gün fazla hareketliydi. Kalkmak istesem de kaç kere kendimi tekrar yatakta bulmuştum.

Ama neyse ki zor uğraşlar sonucunda dışarı çıkmak için hazırlanabilmiştim. Çünkü Chanyeol ben tam kahvaltı yaparken kalkmıştı ve beni sürekli oyalamıştı. Hayır, sanırsın bilerek yapıyor.

Tam kapıdan çıkacakken belimde hissettiğim ani dokunuşla anlık bir korku yaşasam da kulaklarıma dolan sesle gülümsedim.

"Gitmek zorunda mısın? Acaba, bu kadar acele etmesek miydi?"

"Belki de haklısın Chan, ama bu meraktan ne kadar çabuk kurtulursam benim için o kadar iyi olacağını düşünüyorum. Hem bu gün Luhan'a da uğramak zorundayım. Aylık iğnelerim başladı."

Beni hemen kendine çevirip endişeli gözlerini yüzüme dikti.

"Ah! Özür dilerim Baek. Son olanlardan sonra kafam çok dağınıktı, bu gün kontrolün olduğunu unutmuşum. Ben is-"

O kadar hızlı konuşmasına karşın gülümseyerek parmak ucumda kalkıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum. Anında konuşması kesilmişti. Kocaman olan gözleriyle beni izliyordu.

"Artık alışmalısın seni öpmeme." Deyip kıkırdadım. O yavaş yavaş kendine gelirken ben konuşmaya devam ettim.

"Şöyle yapalım; ben Kyungsoo'yla olan işimi hallettikten sonra sana mesaj atarım. Sende gelirsin ve birlikte gideriz kontrole?"

Yüzüne yayılan gülümsemeyle ben de daha fazla gülümsemeye başladım.

"Olurrrrrr."

"O zaman şimdilik görüşürüz." Son kez onu öpüp evden çıktım ve taksiye bindim. Buluşacağımız kafenin adını söyledim ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.






********************






"Baek!!!"

"Soo! Seni çok özlemişim." Diyerek arkadaşıma kocaman sarıldım. Eskiden birlikte çok zaman geçirirdik ama işe başladıktan sonra ve bu olaylar araya girdikten sonra eskisi kadar görüşemez olmuştuk.

Sarılmamız nihayet son bulduğunda sandalyelerimize oturmuştuk.

"Telefonda söylediğin konuda biraz araştırma yaptım ve o gece mekanda bulunanlardan biriyle konuştum. Ve bir sonuca vardım. Bütün elemeler sonucunda tek bir kişi kalıyor geriye. Muhtemelen bebeğinin babası da o."

Şaşkınlıkla Kyungsoo'ya bakıyordum. Bu kadar çabuk yüzleşeceğim aklıma gelmezdi.






Arkadaşlar öncelikle hikayeme verdiğiniz değerden dolayı teşekkür ederim. ama malesef üzücü bir haberim var. bu sene 12. sınıf olduğum için üniversite hazırlık temposuna giriyorum. bu nedenle de artık bölüm atamayacağım. Bir sene kadar sonra daha sık bir şekilde bölümleri atmaya devam edeceğim. ama arada, boş bulduğum zamanlarda da bölümler atacağım.

Desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim... ;)

The Miraculous Sky  - Chanbaek - MpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin