Teşekkür Ederim Baek

965 78 22
                                    









Chanyeol'un da yüzü böylelikle gülmüş oldu. Sedyeye uzandım. Luhan tişörtümü sıyırıp jelimsi sıvıyı alet yardımıyla yaymaya başladı. Hafif irkilsem bile heyecanımı engelleyemedim.

"Eveeet. Hadi bakalım tatlı bebek göster kendini bize."

Ben heyecandan gözümü bile kırpmadan ekrana bakarken elimde hissettiğim sıcaklıkla kafamı kaldırdım. Chanyeol elimi elleri arasına almış bir şekilde güç verircesine sıkıyordu. Birbirimize gülümsememizi bozan şey Luhan olmuştu.

"Mutlu anınızı bozmak istemem ama size daha mutlu olacağınız bir şey göstereceğim."

İkimizin de gözleri bu sefer ekranda buluştu.

"Görebildiniz mi?" dedi. Sonra parmağıyla ekrandaki küçük bir noktayı gösterdi.

"İşte minik fıstığımız."

O... O b-benim b-bebeğim miydi? Tanrım... Daha fasulye kadar bir şeydi. Ama şimdiden benimdi. Bu hisler çok yoğundu ve ben gözyaşlarımı tutamıyordum.

"Baek..."

Chanyeol'un seslenmesiyle gözlerimi ekrandan zor alabilmiştim.

"Ağlama lütfen..." dedi ve parmaklarıyla biriken yaşlarımı sildi.

"O-o benim değil mi Chanyeol? Kimse onu benden alamaz."

"Evet, Baek. O senin ve kimse onu senden almaya dahi kalkışamaz."

Bir süre daha oradaki minik tohumu izledikten sonra Luhan masasına geçmişti. Temizlemem için verdiği peçeteyi Chanyeol almış ve bana fırsat tanımadan karnımdaki jeli temizlemişti. Sonra birlikte Luhan'ın karşısına geçmiştik.

"Öncelikle bahsetmemiz gereken çok önemli şeyler var. Biliyorsunuz ki bu süreç hem senin hem de bebek için çok tehlikeli Baek. Hamile olarak özellikle erkek bir hamile olarak çok daha dikkatli olman gerekir. Beslenmene, hareketlene çok dikkat etmelisin. Zaten senin için bir yemek listesi vereceğim. Listedekilerin dışına çıkabilirsin ama çok nadir olsun lütfen. Kendini yormadan spor yaparsan ileriki aylarda daha rahat edersin. Bir de her ay aşı olman gerek. Hormon eksikliğini telafi etmeliyiz."

"Çok fazlaymış gerçekten."

"Maalesef. Ama bu süreçte ikinizi de sağlıklı tutmak için her şeyi yapmalısın. Herhangi bir sancı, ağrı veya kanamada hemen hastaneye gel. Bu arada..."

Ultrason cihazının yanına gidip birkaç şeye bastı ve elinde bir kâğıtla geri döndü.

"Bu bebeğinizin ilk fotoğrafı." diyerek fotoğrafı bana uzattı.

"Teşekkürler."

"Tamam, peki başka ne yapmamız gerek?"

"Chanyeol sana destek olacaktır. Bundan eminim ama sana ileriki zamanlarda zorlanma ihtimaline karşı birinin yardım etmesi iyi olur. Üç hafta sonra tekrar kontrole bekliyorum."

"Teşekkürler Luhan. Biz gidelim artık. Baekhyun daha fazla yorulmasın."

"Görüşürüz Luhan."

"Görüşürüz."

Odadan çıkıp otoparka gidene kadar tek kelime geçmemişti aramızda. Ama arabaya binice Chanyeol'un aniden bana sarılmasını beklemiyordum. Şaşırmıştım tabi ama bunu mutluluktan yaptığını biliyordum. Sarılışına karşılık verdim.

"Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim."

"Chanyeol neden bana teşekkür ediyorsun?" dedim ondan ayrılarak. Durdu ve derin bir nefes aldı.

"Hiç. Öylesine. Bu gün ne yapmak istersin? Tüm gün boşuz."

"Bu gün senin tek izin günün. Yorulmanı istemiyorum. O yüzden eve gidelim ve sadece yatalım."

"İçime pek sinmedi ama madem öyle istiyorsun, tamam."

Sonra eve gittik. Bütün gün bana yardım etti ve birlikte güzel zaman geçirdik. Bebeğimin fotoğrafını ise Chanyeol bir çerçeveye koyup başucuna koymuştu. Tabi artık yalnız yatmama da izin vermiyordu. Gerçi ben de Chanyeol'un sıcak ve güçlü kolları arasında uyumaktan şikâyetçi değildim. Hiç olmamıştım ki.

The Miraculous Sky  - Chanbaek - MpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin